muvazaaya dayalı tasarrufun iptali olup davacı yanın şirket hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin ise reddine," karar verilmiştir....
Dava, TBK'nın 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 28/10/2021 tarih, 2019/1939 Esas ve 2021/1829 Karar sayılı kararı ile " ...Somut uyuşmazlıkta; Kendisine devir yapılan davalı Ayşe, Beylikdüzü'ndeki taşınmazı dava dışı 4. kişi Osman Nuri Er isimli kişiye 17/04/2014 tarihinde devretmiştir. Devir tarihi dava tarihinden öncedir. Mahkemece davanın İİK'nın 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak karar verilmesi istemi ile açılmış olmasına göre bu taşınmaz yönünden tazminat istenip istenmediği hususunda davacıdan açıklama isteyip sonucuna göre karar vermesi gerekirken pasif husumet yokluğundan red kararı verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; "...Dava, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek İİK'nun 277 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada asıl amaç alacağın tahisilini sağlamaktır. Nitekim tasarrufun iptali davalarında İİK 283/1 maddesi doğrudan BK'na göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekir.(Yargıtay 17....
Bozmadan sonra mahkemece, iddianın ileri sürüş biçimine göre davanın yasal dayanağının Borçlar Kanunu'nun 19.maddesi olduğu muvazaya dayalı tapu iptali tescil davası olduğu, son maliklerin davanın tarafı olmasının yeterli olduğu ve davalıların taşınmazı muvazaalı olarak satın aldıklarının ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın reddi yönünde direnme kararı verilmiştir. Dairemizce yeniden yapılan değerlendirme sonucu, davacının talebinin ileri sürülüşe göre BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu ve davanın esası yönünden davalı ...'ya yapılan satışın muvazalı olduğunun ispatlamadığının anlaşıldığıdığı ancak davalı ...'a yapılan hisse satışının borçlu konumundaki ...'...
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı-karşı davacı alacaklının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davası ile davalı alacaklı tarafından İcra ve İflas Kanunu'nun 97/17. maddesine dayalı olarak açılan karşılık tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Mahkemece, istihkak davasının kabulüne ve karşılık tasarrufun iptali davasının ise reddine karar verilmiştir. İstihkak davaları, alacak tutarı ile haczedilen dava konusu malın değerinden hangisi az ise, onun üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir....
Dosyanın tetkikinde; davacı tarafça söz konusu tasarruf işleminin hem İİK 277 ve devamı hem de TBK 19 maddeleri gereğince iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne; muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davaları ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Farklı yargılama usulüne tabi davalarda, dava dosyasının takipsiz bırakılması halinde izlenilecek usul ve yenileme imkanı farklı olduğundan, işlemden kaldırılmaları halinde birlikte görülmesi ise caiz değildir. (Benzer şekilde 4. HD. 2021/19.277 Esas, 2022/10.757 Karar) Hal böyle olunca davacının TBK 19. Maddesine dayalı tasarrufun iptali istemi yönünden tefrik kararı verilerek yazılı yargılama usulüne göre değerlendirme yapılması gerekirken davacının her iki talebi yönünden de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerinde bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muvazaaya dayalı tasarrufun iptali ... ve ... ve müşterekleri aralarındaki muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair Mersin 1. Aile Mahkemesinden verilen 837/1128 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı ...’in açtığı katkı payı ve tazminat davalarında hükmedilecek bedellerin tahsilini sonuçsuz bırakmak amacıyla üzerine kayıtlı taşınmazları devrettiğini, devralan diğer davalıların ...’nun bu amacını bilerek taşınmazların muvazaalı ve kötü niyetli olarak devraldıklarını açıklayarak tasarrufların iptalini istemiştir....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. (Yargıtay 17. H.D.nin 2019/937 E.2020/5567 K., Yargıtay 17. H.D.nin 2019/617 E. 2020/5184 K.) Gerek, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. (Yargıtay 17. H.D.nin 2016/14789 E.2019/3906 K., Yargıtay 17. H.D.nin 2016/14796 E. 2019/3508 E.)...
Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunmasıdır.İİK.nun 284. maddesinde tasarrufu iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması gerektiği öngörülmüştür. Söz konusu süre hakdüşürücü süre olup mahkemece re’sen nazara alınması gerekir. Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti, takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malın tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir. 6098 sayılı TBK'nın 19. Maddesi gereğince bir sözleşme türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır....
Çünkü İİK 277 ve TBK 19 dayalı davalarında sonuç aynı olsa da yargılama usülleri ve şartları farklıdır. Yargılama usulleri ve şartları farklı olan bir davayı hem İİK 277 ve devamı md. göre hemde BK 19. md. dayalı olarak değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak dava dilekçesi taraf beyanları ve toplanan deliller karşısında davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereği tasarrufun iptali davası olduğu bu madde ve devamı maddeleri gereği araştırma yapılarak hüküm tesis edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına bakıldığında 21/01/2021 tarihli haciz tutanağının aciz vesikası hükmünde olduğu davacının gerçek bir alacağı olup alacağın tasarruf işleminden önce doğduğu yani dava koşullarının davada bulunduğu anlaşılmaktadır....