WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve hüküm * muvazaa nedeniyle iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkise ilişkindir. Tenkis isteğinden feragat edilmiştir. Temyiz muvazaa nedeniyle iptal ve tescil davasına yöneliktir. inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2007...

    O halde davacı tarafından bu dava ile muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescilin talep edildiği ,eşler arasındaki mal rejimini düzenleyen Türk Medeni Yasasının 202 ve devamı maddeleri ile aynı yasanın eşin diğer eşte kalan mallarının geri alınmasına ilişkin 226. maddesi ve değer artış payını düzenleyen 227. maddesine ilişkin bir talep olmaması nedeniyle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19 maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İİK 277 ve devamında düzenlenen iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik bulunmakla birlikte bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

      Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

        Maddesi uyarınca ve İİK'nun 283/3 maddesi kıyasen uygalanarak davacıya cebr-i icra yetkisi tanınmasına" karar verilmiştir. Karara karşı davalı T4 ve davalı T3 vekili ile davalı T5 vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

        Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

          Dava TBK'nun 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davalarında iptal davası sabit olduğu takdirde İİK'nın 283/1- 2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu kaydının iptaline gerek olmadan davacının alacağını alabilmesi için dava konusu taşınmazın haczi ve satışı konusunda davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesince İİK'nın 283/1- 2 maddesi gereğince hüküm oluşturulması gerekirken yazılı şekilde tescil hükmü kurulmuş olması da doğru olmamıştır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/17- 150 Esas ve 2020/204 Karar sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/ 21179 Esas ve 2015/6688 Karar sayılı kararı). Kabule göre, nispi değere tabii davanın kabulüne karar verilmiş olduğundan, vekalet ücretinin de nispi olarak belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

          Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davacının talebinin TBK'nun 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak kabulü ile davacı tarafından davalı borçlu ... aleyhine açılan Bakırköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/261 Esas sayılı dava dosyasının sonucu beklenerek alacağın kesinleşmesi halinde, borçlu ... tarafından diğer davalı ...’a satışı yapılan dava konusu Ataşehir İlçesi, ......

            Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları, borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası, borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için, onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

            Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı eşi ...’ye satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... ve davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aciz belgesi ibraz edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinde davacı taraf borçlusu tarafından yapılan işlemin muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak iptaline karar verilmesini istemiştir. Hukuki sebepleri gösterirken de B.K 18. maddesi belirtildikten sonra talep kısmında dahi muvazaaya dayalı iptal istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu