WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/536 ESAS, (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddeye dayalı) KARAR : Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/11/2022 tarih, 2022/536 esas (derdest) sayılı ara kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı T4 boşanmalarına ilişkin Çorlu 1. Aile Mahkemesinin 2020/355 Esas 2022/154 Karar sayılı dosyası ile boşanmalarına karar verildiğini, müvekkilinin boşanma davasının bitmesi ve aldatılması nedeni ile Çorlu 3....

nin borçludan olan alacağını müvekkili T3 A.Ş.’ye temlik ettiğini, her türlü hak ve alacak ile alacaklı sıfatının müvekkili şirkete geçtiğini, davalı borçlu Nur Dünya Kaplan'ın maliki bulunduğu; Konya ili, Seydişehir ilçesi, Sofhane mahallesi, 141 ada, 46 parsel, 1.kat, 1 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı daire nitelikli taşınmazını, 31/12/2014 tarihinde 8626 yevmiye sayılı işlemle yakını olan davalı T1 devrettiğini, dava konusu devrin muvazaalı olduğunu, yapılan tasarrufun TBK md.19 uyarınca geçersiz olduğunu, dava konusu tasarrufun İİK 280 uyarınca iptali gerektiğini, edimler arasında aşırı fark bulunduğundan İİK 278/III-2 uyarınca da tasarrufun iptali gerektiğini, tüm bu nedenlerle müvekkili şirketin bir güven müessesesi oluşu ve genel hükümlerden (İİK.m.259) farkı olarak tasarrufun iptali davalarında İİK.m.281/2 uyarınca verilecek ihtiyati hacizlerde teminat alma zorunluluğu bulunmayışı nazara alınarak teminatsız olarak tasarruf konusu; Konya ili, Seydişehir ilçesi, Sofhane mahallesi...

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/15 E sayılı tasarrufun iptali dava dosyasında, davalı tarafın 07.02.2013 tarihli ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz olarak müvekkiline ait taşınmazı haczettirdiğini, haczedilen taşınmazın “İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, ......

    Aksi durumun kabulü, tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişiyi şekli mecburi dava arkadaşı kılan İcra ve İflas Kanunu'nun 282/1. maddesine, borçlunun aciz halinde olması sebebi ile mal kaçırma niyeti ile yapılan işlemlerin alacaklıya karşı geçersiz sayılması amacını taşıyan tasarrufun iptali davasının genel mantığına aykırılık teşkil eder. Ayrıca İcra ve İflas Kanunu'nun 78. maddesi, "Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır" şeklinde ifade edilmiş ise de tasarrufun iptali kararı gereğince uygulanacak olan haciz için borçluya yenileme emri gönderilmesi gerekmez, icra mahkemesi ilam ile bağlı olduğundan ve ilamda alacaklıya tasarrufun iptali kararındaki takip dışı 3. kişi aleyhinde Kocaeli İli, Gölcük İlçesi, Değirmendere Köyü, 486 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın davalı Şura Mühendislik Elektrik Elektronik Telekominikasyon İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de dava dilekçesinin ve dosyaya sunulan delillerin eksik değerlendirildiğini, Dava dilekçesinin konu bölümünde; davada TBK 19 ve kıyasen İİK 280. maddesi gereğince tasarrufun iptali ve gayrimenkul üzerinde cebri icra yetkisi verilmesinin talep edildiğini, Yerel Mahkemenin huzurdaki davayı yalnızca İİK 280 yönünden inceleyip TBK 19 uyarınca muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali talebini dikkate almadığını, Dava dilekçesinin "konu" bölümünde açıkça; "...BK md. 19 ve İİK md. 280 gereğince tasarrufun iptalini" talep ettiğinin yer aldığını, dilekçe içeriğinden de davalılar arasındaki işlemlerin muvazaaya dayandığının defalarca açıklandığını, TBK 19 uyarınca açılan muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davalarında zamanaşımı olmadığı gibi, aciz vesikası ve tasarruf tarihinin de bir önemi bulunmadığını...

    Hukuk Dairesi'nin ( örneğin 09.04.2007 tarih, 2007/2654-4665 Esas ve Karar sayılı) ve Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.04.2014 tarih, 2013/4-1016 Esas, 2014/436 Karar sayılı kararlarında "açılmış bir icra takibi olmasa bile tasarrufun iptaline karar verilebilceği" kabul edilmişse de; bu kararların hukuki dayanaklarının yeterli olmadığını düşünüyorum. Zira, bu gibi davalarda ne TBK 19. maddesindeki (eBK m.18) taraf muvazaası koşulları ne de İİK'nun 277. maddesindeki tasarrufun iptali davası koşulları mevcut değildir. Mevcut bir icra takibi olmadan alınacak tasarrufun iptali kararın infazı bile olanaklı olmayabilecektir. Açıklanan nedenlerle, birleştirilen davada verilen tasarrufun iptali hükmünün, davanın reddine karar verilmek üzere bozulması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun (2) numaralı bentteki düzeltili onama kararına katılmıyorum. 29.06.2015...

      kira sözleşmesinde borçlu T8'nun bizzat tanık olarak yer aldığını, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davalarında hak düşürücü sürenin bulunmadığını ve istinaf itirazlarının kabulünü talep etmiştir....

      Başka bir deyişle, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında borçlunun aciz halinin varlığı da gerekli ve (İİK. 105- 143 madde) aciz vesikası dava ön koşuludur. Ancak aciz vesikası karar kesinleşinceye kadar sunulması mümkün bir belgedir. Hal böyle olunca da, aciz vesikasının bulunmadığı görüşünden hareketle, yerel mahkemece özel dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı; muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davalarında ( BK 19) davacının icra takibine geçmesine ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

      Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu