Akde aykırılık nedenine dayanılarak açılan davada tahliye kararı verilebilmesi için akde aykırı davranışın önemli ve doğrudan doğruya kiralananın bizzat kullanılması ile ilgili olması gerekir. Somut olayda; Taraflar arasında 01.08.1995 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin hususi şartlar 2. maddesinde "İş bu büro 2. derece eski eser olup büro vs. görünümünde hiçbir değişiklik yapılamaz. Ticari maksatla işleyip gereğinde içerisinde mal sahibinin muvafakatiyle tadilat yapılabilir." düzenlemesi mevcuttur. Davacılar dava dilekçesinde tarihi eser niteliğindeki kiralananda onaylı inşaat projesine ve imar kanununa aykırı yapılan tadilatların akde aykırılık teşkil ettiğini belirterek akde aykırılık nedeni ile sözleşmenin feshi ile davalının kiralanandan tahliyesini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalıya alışveriş merkezinde 7m² lik bir alanın kiralandığı halde davacının 10.80 m² lik bir alanı kullandığı gerekçesi ile davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı ile davacı tarafın 01/05/2017 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, TBK 347/1 e göre "kiraya veren kira süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez" bu itibarla sürenin sona erdiği ve bu duruma dayalı olarak fesih yetkisinin kullanıldığı şeklindeki iddianın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davalının, kira bedelinde artış yapmadığı iddiasının doğru olmadığını, tarafların tacir olup, kira bedeli ile ilgili olarak davacı kiraya verenin kira bedeline dair fatura düzenlemesi gerektiğini, düzenlenen faturaya istinaden de davalının kira bedelini ödemesi gerektiğini, davacı tarafından davalıya ne şekilde fatura düzenlemiş ise ödemenin o şekilde yapıldığını, ayrıca davacı tarafından davalıya sözleşmeye aykırılık nedeniyle kira sözlemesinin başından dava tarihine kadar akde aykırılık nedeniyle ihtar göndermediğini, akde aykırılık varsa bu durumun öncelikle ihtarname ile davalıya bildirilmesi ve akde aykırılığın giderilmesinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, açıktan açığa fena kullanma nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece, davalıya süreli ihtar gönderilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Olayımızda; davacı kiraya verenin TBK 331 ve 316 maddelerine göre tahliye isteminde bulunduğu, TBK 331 maddesinin konut ve çatılı işyerlerinde uygulama alanı olmadığı, bu kapsamda davacının tahliye isteminde bulunamayacağı, TBK 316 yönünden yapılan incelemede; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yeterli olmamıştır. Şöyle ki; akde aykırılık nedeniyle tahliye davalarında dava konusu işyerinin niteliği gereği 30 gün süreli ihtar ile akde aykırılığın giderilmesini istemesinin kural olduğu, bunun istisnasının ise TBK 316/3 halizini olduğu, davacının ileri sürdüğü iddiaların (akde aykırı tadilat, akde aykırı kullanım gibi) süreli ihtar göndermesi zorunlu olanlar olduğu gibi TBK 316/3 kapsamında da dava dilekçesinde ceza davası, 6284 sayılı yasaya göre yapılan bildirim, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle yaptırım, imara aykırı kullanım nedeniyle yaptırım ve ceza davası gibi iddiaların da olduğu anlaşılmıştır....
Akde aykırılık nedenine dayanılarak açılan davada tahliye kararı verilebilmesi için akde aykırı davranışın önemli ve doğrudan doğruya kiralananın bizzat kullanılması ile ilgili olması gerekir. Bunun dışında sözleşme ile konulan yükümlülüklerin kiracı tarafından yerine getirilmemesi akde aykırılık nedeni ile tahliye sonucunu doğurmaz. Olayımıza gelince; Dava konusu kiralanana ait yazılı kira sözleşmesi bulunduğu ve taşınmazın işyeri olarak kullanılmak üzere kiraya verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar mahkemece, aynı konuda kesinleşmiş bir hüküm bulunduğu ve kiralananın içkili gazinoya çevrilmesinin akde aykırılık teşkil etmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de, TBK'nun 316. maddesinde düzenlenen açıktan fena kullanma nedeniyle tahliye şartlarının gerçekleşmesi için kiracının ve onunla birlikte hareket edenlerin davranışlarının kiraya veren ya da komşular için çekilmez bir hale gelmesi yeterlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir....
Yine, TBK'nun 316.maddesinde düzenlenen “kiracıdan beklenen komşuluk ilişkilerine uyma, kiralayan ve ailesine karşı rahatsız edici ve uygunsuz davranışlardan kaçınma” yükümlülüğünden kastedilen bu davranışların Türk Ceza Kanunu anlamında suç teşkil edip etmemesi değildir. TBK'nun 316. maddesinde düzenlenen açıktan fena kullanma nedeniyle tahliye şartlarının gerçekleşmesi için kiracının ve onunla birlikte hareket edenlerin davranışlarının kiraya veren ya da komşular için çekilmez bir hale gelmesi yeterlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı kiracının, sözleşme hükümlerinin aksine kiraya veren davacının izni olmadan şirkette hisse devri yaptığını, bunun akde aykırılık oluşturduğunu, davalıya çekilen ihtara rağmen akde aykırılığın giderilmediğini belirterek kira sözleşmesinin feshi ve tahliye talebinde bulunmuş, davalı vekili davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, 01.11.2011 tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin 17. maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak davalı kiracının, kiralananı alt kiraya verdiğini çekilen ihtarın sonuç vermediğini belirterek, davalı kiracıların akde aykırılık nedeniyle tahliyelerine karar verilmesi isteminde bulunmuş, davalı kiracılar kiralananı alt kiraya vermediklerini geçici olarak eşya depoladıklarını ve alt kiralama iradesinin bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....