Mahkemece; davanın kabulüne yönelik olarak verilen karar Yargıtay 3.H.D.nin 06/12/2017 tarih ve 2017/6934-17121 E/K sayılı ilamı ile, davalılardan ...’ e yönelik temyiz isteminin akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi talebinin yasal şartları oluşmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekeceği, diğer davalı ...’e yönelik temyiz isteminin ise duruşma günü tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilemeyeceği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir . Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; TBK 316,322 maddeleri uyarınca kiralanın tahliyesine yönelik açılan davada davalı kiracı ...'...
Akde aykırılık nedenine dayanılarak açılan davada tahliye kararı verilebilmesi için akde aykırı davranışın önemli ve doğrudan doğruya kiralananın bizzat kullanılması ile ilgili olması gerekir. Bunun dışında sözleşme ile konulan yükümlülüklerin kiracı tarafından yerine getirilmemesi akde aykırılık nedeni ile tahliye sonucunu doğurmaz. Olayımıza gelince;Taraflar arasında geçerli olan 1.1.2007 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi gereğince kiralananın cafe olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında inşaat ve hukukçu bilirkişiler tarafından tanzim edilen 18/03/2015 tarihli raporda; mecur içerisinde gerçekleştirilen tadilatların yönetim planına, 634 sayılı kat mülkiyeti yasasına aykırılık teşkil ettiği, bu tadilatların binanın depreme karşı dayanımını azaltıp, statik yapısını da negatif yönde etkilediği, eski hale getirilmesi için can ve mal güvenliği açısından tahliyesi gerektiği bildirilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının sözleşme hükümlerine aykırı olarak kiralanan taşınmazın 1.650 m2 lik kısmın eski maliki Hanefi Tekin'le yaptığı kira sözleşmesine aykırı olarak üzerine bekçi kulübesi yaptığını ve davalının kullandığı alanın kiraya verenin payından fazla olduğunu, bu durumun sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. 818 Sayılı Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca (6098 Sayılı Yasanın 316.maddesi) kiracı, kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir....
Dava, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı kiracının kiralananı sözleşme hükümlerine aykırı olarak alt kiraya verdiğini, bu durumun açıkça akde ve kanuna aykırı olduğunu belirterek akdin feshi ve davalı kiracının tahliyesi isteminde bulunmuş, mahkemece, davacı kiraya verenin alt kira ilişkisine uzun süre sessiz kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü ile kiracıya yüklenen yükümlülüğe aykırı davranılması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle taşınmazın tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir....
Somut olayda ; Mahkemece , kiralananın 3. kişiye devredildiği ayrıca davalı kiracının genel sağlık ve hijyen kurullarına uymayarak atık yağları kanalizasyona boşattığı böylelikle davalının sözleşmeye aykırı davrandığı belirtilerek davanın kabulüne , kiralananın tahliyesine hükmedilmiş ise de dava konusu akde aykırılık iddiasına yönelik fiillerin aynı zamanda açıktan fena kullanım oluşturacak eylemler olup olmadığı üzerinde durulmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla , dava konusu eylemlerin açıktan fena kullanım değil de yalnızca akde aykırılık niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde, yukarıda belirtilen düzenleme uyarınca çatılı işyeri olan kiralanan için davalı kiracıya tebliğ edilen ihtarnamede 30 gün süre verilmediğinden, hukuki sonuç doğurmayacağı bu nedenle de davanın reddi gerekeceği gözetilmeksizin eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak davanın niteliği itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacının davadaki asli talebinin 15/04/2016 tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak TBK nın 316. maddesi gereğince akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olması ve uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanması sebebiyle HMK nın 4. maddesi gereğince görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu halde, mahkemece uyuşmazlığın sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinden kaynaklandığı, davacının tahliye talebinin ise el atmanın önlenmesi niteliğinde olduğu gerekçesi ile verilen görevsizlik kararının hatalı olduğu, tarafların istinaf sebeplerinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
GEREKÇE: Dava, TBK'nın 316. Maddesine ve kira sözleşmesine dayalı olarak kiralananı özenle kullanım yükümlülüğüne aykırılık (kötü kullanım) nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna getirilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür....
Sayılı dosyası ile 02.10.2015 tarihinde açılan akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshi ve kiralananın tahliyesi davasında ve bu davada verilen kararların birbirini etkiler nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla; Mahkemece, bahsi geçen akde aykırılık davası derdest ise işbu kiracılık sıfatının tespiti davası ile birleştirilmek suretiyle yapılacak değerlendirme sonucunda hüküm verilmesi, aksi halde yani dosyanın derdest olmadığının anlaşılması durumunda ise taraflar arasında görülen akde aykırılık nedeniyle kira sözleşmesinin feshi ve kiralananın tahliyesi davasında verilen kararın kesinleşmesi beklenilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Dava, akde aykırılık sebebiyle kira sözleşmesinin feshi, fuzuli şagil, davalının tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar davaya konu kiralananın davalılar ..., ... ve ...'a kiralandığını ancak taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin Hususi Şartlarının üçüncü maddesinde "kiracı karalananı bir başkasına alt kiraya veremez, ortak alamaz, bir başkasına devredemez" şartının kararlaştırılmasına rağmen kiracıların, sözleşmeye aykırı olarak kiralananı davalılardan ... Mamüller Tic.San.Ltd.Şti.'ne devir edip, kiralananın halen bu şirket tarafından kullanıldığı iddiasıyla akdin feshi ve kiralananın tahliyesini talep etmişlerdir. Kiracı davalılar yargılamaya katılmamış, davalı şirket temsilcisi yargılamaya gelerek, şirketi kiracı ...'...