Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak-tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istihkak davasının ve tasarrufun iptali davasının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı-karşılık davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2011/3404 sayılı takip dosyasından davacıya ait 6 adet büyükbaş hayvanın haczedildiğini belirterek, İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir....

    DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/04/2021 tarih ve 2020/331 Esas, 2021/153 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davalı T6 vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İİK'nun 281/2 maddesi uyarınca davaya konu Manisa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2017/7167 esas sayılı dosyasına borçlu adına gelmiş ve gelecek paralar üzerine davacı müvekkilin bir güven kuruluşu banka olduğu dikkate alınarak ve teminatsız olarak davaya konu İzmir 2. İcra Müdürlüğü'nün 2018/3828 sayılı icra takibine konu alacağı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini, 1. İcra Müdürlüğü'nün 2017/7167 esas sayılı takibin ve bu takipten borçlu-davalı T4 maaşı üzerine konulan haciz işlemlerine ilişkin tasarrufların TBK.'nun 19....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/147 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Nazilli 2....

    Noterliğinin 24.09.2021 tarih ve 16752 yevmiye nolu sözleşmesi ile T1 A.Ş ye devir ve temlik edildiği, davalı borçlu taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiği, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işlemi muvazaalı olup TBK 19. Maddesi ve İİK.277 ve devamı maddeleri uyarınca iptalinin gerektiği, davalılar arasında yapılan satış işleminin müvekkil şirket yönünden iptalinin gerektiği, İİK.md 281/2 maddesi ve 5411 sayılı yasanın ilgili hükümleri uyarınca müvekkil şirketin bir güven kuruluşu olması sebebiyle teminatsız olarak ihtiyati haciz ve tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, İ.İ.K. 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı şirketin borcun doğumundan sonra borçlunun muhasebecisi tarafından kurulmuş olup davacı ve borçlu şirketler arasında örtülü (danışıklı) işyeri devri olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Alacaklı İİK’nun 97/17 fıkrasına dayalı karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Karşılık olarak açılan bu davanın konusu istihkak iddia edilen mala ilişkindir. Bu mallar dışındaki tasarrufun iptali, karşılık davanın konusunu oluşturmamaktadır....

      Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 ve 277-280.maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Alacaklı İİK’nun 97/17 fıkrasına dayalı ve karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davanın konusunu istihkak davası açılan mallar oluşturmaktadır. Bu mallar dışında kalan şeyler karşılık davanın konusu olamaz. Ayrıca tasarrufun iptaline ancak takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak verilmesi gerekmektedir....

        Dava, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, TBK 19 maddesine dayalı olarak açılmıştır. TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/06/2022 tarih, 2022/126 Esas sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaaya Dayalı İptal (TBK 19.madde) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesine yönelik talepte bulunulduğu, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, davalılar tarafından ayrı ayrı istinaf talebinde bulundukları, davacı bankanın davadan feragat ettiklerine ilişkin dilekçe sunduğu görülmektedir. Davacı banka vekili Av....

        A.Ş'nin ticari amaçla kullandıkları kredi borcundan kaynaklandığını, vekil edeninin müteselsil kefil olduğu kredi teminat sözleşmesinin ise 23/12/2013 tarihinde akdedildiğini ve iptali istenen tasarrufun ise 21/01/2013 tarihli olduğunu, dolayısıyla iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğini, ayrıca mal kaçırma kastıyla yapılmış bir tasarrufun söz konusu olmadığını, tasarrufun alacağın muaccel olduğu tarihten önce yapıldığını, taşınmazların 18' inin birden devrinde hayatın olağan akışına aykırı bir durum olmadığını, zira bu taşınmazların bir bütünlük arz ettiğini ve satış bedellerinin ödendiğini, ödeme dekontlarının mevcut bulunduğunu, taşınmaz hisse satışının gerçek bir satış niteliğinde olduğunu, kaldı ki davacının aciz vesikası da sunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri gereğince, gerek İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında, gerekse BK’nın 18. maddesine (TBK m.19) dayalı muvazaalı işlemin iptali davalarında, davanın görülebilmesi için iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olmasının gerekmesine ve bu koşulun somut olayda bulunmadığının anlaşılmış bulunmasına göre dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle...

          UYAP Entegrasyonu