WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müddeti içerisinde verilen istinaf dilekçeleriyle özet olarak; Davalı T7 vekili: davacı tarafın talebinin muvazaa nedeniyle tapu iptali olması nedeniyle bu talep yönünden yargılama yapılarak hüküm kurulması gerekirken, davacı tarafın talebi dışına çıkılarak hüküm kurulmasının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, yargılama usulü ve doğrucağı sonuçlar farklı olduğu halde, hem tespit kararı verilmesi, hem muvazaa nedenine dayalı tapu iptaline karar verilmesi, hem de iik 277. maddesine göre haciz ve satış isteme yetkisine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının talebinin belirsiz olduğunu, eksik harcın ikmal edilmediğini, tasarrufun iptali davasının hak düşürücü süre içinde açılmadığını, kesinleşmiş icra takip dosyası bulunmadığını, aciz halinin bulunmadığını, kararın gerekçesiz olduğunu, satışın gerçek olduğunu, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti miktarlarının hatalı olduğunu, Davalılar T19 T19T6 ve Gülfidan Kesgin Kahraman vekili, tasarrufun iptali...

Yargıtay HGK'nun 10.02.2016 gün, 2014/17-2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında "...tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır. " şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17....

    Mahkemece, davanın İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığı, ancak davacının yargılama sırasında davasını BK.nın 18. maddesine dayandırdığı, bu nedenle özel düzenleme bulunan durumda muvazaa nedenine dayanamayacağı, ayrıca aciz belgesinin de ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu, davacı vekilinin son celsede davasını BK.nın 18. maddesine dayandırmasının doğru olmadığı gibi davacı tarafından aciz vesikası da ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı vekili dava dilekçesinde borçlu davalı ... tarafından yapılan muvazaalı temliklerin iptali ile icra dosyasının eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun'dan doğan alacak nedeniyle açılan tasarrufun muvazaa nedeniyle iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan dava yönünden hak düşürücü sürenin geçmesi, muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davası yönünden ise murisin halefi olan davacının muvazaayı yazılı delille kanıtlayamaması nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK. 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. ...'in mirasının, mirasçıları tarafından reddedilmesi nedeniyle .... ....... 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/4400-4595 sayılı kararı ile iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmiş, dosya .... İflas Müdürlüğünün 2006/1 sayılı esasına kaydedilerek tasfiye işlemi başlatılmıştır. Reddolunan mirasın tasfiyesi İİK.nın 180. maddesi uyarınca İcra İflas Kanununda yazılı iflasın tasfiyesi hükümlerine tabidir. İflas masasının taraf ehliyeti olup masa ile ilgili davalar iflas idaresi tarafından takip olunur....

          a ödemeleri yaparak tapudaki 17/240 ve 15/240 hisseleri satın aldığı anlaşıldığından, muvazaa iddiasının da ispatlanamadığına kanaat getirilerek, muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu tasarrufların tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi gerekçesi ile tasarrufun iptali talebinin reddine, muvazaanın da davacı tarafından ispatlanamaması gerekçesi ile muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı dava dilekçesinde İİK 284'e göre hak düşürücü süre olan “5 yıllık” sürenin geçtiğinin mahkemece kabulü halinde BK 19'a göre davanın değerlendirilmesi talep edilmiştir. Bu ileri sürülüşe göre dava BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olduğu kabul edilmelidir....

            Mahkemece, davacı vekilinin hem tasarrufun iptalini hem de B.K.nun 19 md.ye dayalı muvazaa nedeniyle işlemin iptalini istediğini bildirdiğinden, işlemin yapıldığı tarih itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğunu dosyadaki belgelerle kanıtlayamadığı için B.K.nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle işlemin iptalini isteme hakkının bulunmadığı, yine İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin de davalılar arasındaki tasarrufun borçtan önce yapılmış olması nedeniyle istenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava terditli olarak açılmış olup İİK'nun 277 ve devamı ile BK 19 maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece sadece İİK 277 madde gereğinc einceleme yapmış ve kesin veya geçici aciz vesikası bulunmadığından haczi kabil mal bulunmadığına dair haciz tutanağı sunulmadığından bahisle dava şartı yokluğundan ( usulden red kararı verilmesi yerine ) esastan red kararı verildiği görülmüştür. Dava, terditli açılmıştır. İİK 277 maddesi olmadığı takdirde BK 19 maddesine dayanmaktadır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2020 NUMARASI : 2018/350 ESAS - 2020/63KARAR DAVA KONUSU : TBK 19 Muvazaa Nedeniyle Tasarrufun İptali KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile dava dışı Meka Ofis Mob. Mim. İnş. Taah. Eğt. Hiz. Org. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 18.01.2018 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, anılan şirketin cari hesap borcundan ötürü müvekkili şirkete, davalı T5 Gıda Rek. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından lehine keşide edilen 31.07.2018 tarihli 65.000,00- TL, 31.08.2018 tarihli 20.000,00- TL, 31.08.2018 tarihli 65.000,00- TL 3 adet çeki verdiğini, çeklerin bankaya ibraz edildiği ancak karşılıksız çıktığını, bunun üzerine Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2018/12107 E. sayılı dosyası ile takibe başlandığını, Erzurum 4. İcra Müdürlüğünün 2018/112 Talimat sayılı dosyadan muhafaza işlemi yapıldığını, hacze karşı istihkak iddiasında bulunulduğunu, davalı Özgürler Petrol...Ltd. Şti.'...

              in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında icra takibi yaptıklarını ancak borçlunun amme alacağının tahsilini engellemek için kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca yapılan satış işleminin iptalini talep etmiştir. Bu nedenle mahkemece davanın 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğunun kabul edilerek bu yönde bir araştırma ve inceleme yapması gerekirken davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşerek muvazaa nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak görülüp sonuçlandırılması doğru olmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu