Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Davacı, mirasbırakanı Rukiye Kapılı’nın, 4 parsel numaralı taşınmazdaki payını diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı yeğenine ölünceye kadar bakma akti ile temlik ettiğini, devrin muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      Muvazaalı işlemlerde işlem konusu hak veya mal borçlunun mal varlığı dışına çıkmaz. Bu nedenle muvazaalı işlemlerin iptali için İİK’nın 277 ve sonraki maddelerine göre iptal davası açılması yoluna başvurulmasına gerek yoktur. Muvazaalı işlemler istihkak davasına konu teşkil ederler. Muvazaalı bir işlem konusu mal borçlunun elinde iken haczedilir ve üçüncü kişi İİK 97 uyarınca istihkak davası açarsa, alacaklı davaya cevap yolu ile muvazaa nedeni ile işlemin geçersiz olduğunu muvazaalı işlem konusu mal veya hakkın borçlunun mülkiyetinde olduğunu iddia ve ispat edebilir. Şayet muvazaalı bir işlem konusu mal üçüncü kişi elinde haczedilmiş ise alacaklı üçüncü kişiye karşı istihkak davası açarak davalı üçüncü kişinin o malı muvazaalı bir tasarruf sonucunda ele geçirdiğini ve bu nedenle malın borçluya ait olduğunu iddia ve ispat edebilir....

        Gerek, tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir. Somut olayda, davacı alacaklı idare borçlu hakkında 1997-1999 dönemine ait vergi alacağı nedeniyle 2002 yılında takip başlatmış ve ödeme emri 30.09.2002 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre borcun doğumu 1997-1999 yılına ait vergi borcunun yasa uyarınca ödeme zamanı olup ilk tasarruf ise bundan sonra 30.05.2000 tarihinde yapılmıştır. Mahkemece,işin esasına girilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Dava, TBK 19 maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali ile, İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/01/2021 tarih ve 2018/463 Esas 2021/13 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

          reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı temlik işleminin iptali istemine ilişkindir....

            akrabalar arasında yapılan ve doğrudan bağış hükmünde olan işlemler arasında sayıldığından mezkur satış işleminin kanun hükmü gereğince muvazaalı olduğunun açık olduğunu, dolayısıyla yerel mahkemece dava konusu satış işleminin muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı iddiası hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu işlemin her açıdan muvazaalı olduğu açık iken yerel mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle Trabzon 4....

            Her nekadar, muvazaayı düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 19.maddesinde ve öteki kanun hükümlerinde muvazaalı sözleşmelerin hüküm ve sonuçları hakkında bir açıklık bulunmamakta ise de; taraflar arasında alacak ve borç ilişkisi doğurmayacağı, muvazaanın varlığının hiçbir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği, mahkemece kendiliğinden (resen) göz önünde bulundurulması gerektiği, belirli bir sürenin geçmesi, sebebin ortadan kalkması veya ilgililerin olur (icazet) vermesi ile geçerli hale gelmiyeceği, uygulamada ve bilimsel görüşlerde ortaklaşa kabul edilmektedir. Öte yandan, muvazaanın varlığını iddia eden taraf Medeni Kanunun 6. maddesi gereğince bu iddiasını isbat etmek zorundadır. BK'nun 19.maddesine dayalı davalarda işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işleminde muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekmektedir....

              Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/60 ESAS, 2022/495 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun iptali ( 6100 Sayılı BK 19.'a dayalı) KARAR : Adana 2....

                UYAP Entegrasyonu