Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ - TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı...'in, 1146 ada 19 sayılı parseldeki 7 nolu bağımsız bölümünü 25.01.2012 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile, 8 nolu bağımsız bölümünü ise 18.10.2005 tarihinde satış suretiyle 2. eşi olan davalıya devrettiğini, anılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir....

    Dairemizin 12.1.2016 gün, 2014/6936 Esas ve 2016/178 sayılı Kararı ile dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı tarafından BK'nun 19.maddesine dayalı olarak her zaman dava açma hakkı bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiş; süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur....

      muvazaalı olduğunu kanaatine varılarak" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür....

      Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalarda TBK 19.maddesine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle BK 18.(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde açıktır. Öte yandan bu davanın görülebilmesi için, davacının borçludan bir alacağının bulunması yeterli olup, takip yapması veya bu takibin kesinleşmesine gerek yoktur. Dosya içeriğinden davacının da dahil olduğu tazminat davalarında davacı ve borçlu aleyhine mütesilsilen sorumlu olacak şekilde aleyhlerine tazminata hükmedildiği ve takibe geçildiği anlaşılmaktadır....

        Davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine sunulan 13.12.2021 tarihli İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararı hatalı olup davanın nitelendirilmesinin yanlış yapıldığını, dava İİK Md 277 vd. gereği tasarrufun iptali davası değil TBK Md 19' a dayalı muvazaa nedenli tasarrufun iptali davası olduğunu, Yargıtay kararları doğrultusunda İİK Md 277 vd. maddelerinden aykırı düşmeyenlerin kıyasen uygulanmasının talep edildiğini, davanın TBK m.19 gereği muvazaa davası olduğu belirtilerek konuya ilişkin hukuki değerlendirmeler ve emsal kararlara dava dilekçelerinde açıkça yer verdiklerini, bilirkişi raporuna göre davalı T6' ya yapılan devir işlemi yönünden; taşınmazın gerçek değeri ile devir bedeli arasında misliyle fark bulunduğu, yapılan tasarruf işleminin muvazaalı olduğunu ve mutlak olarak iptalinin gerektiğinin tartışılmaz olduğunu, davalı T5 yapılan devir işlemi yönünden ise; taşınmazın gerçek değeri ile devir bedeli arasında misliyle fark bulunmasa da bu devir yönünden...

        İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi için: a) Davacının borçludaki alacağının gerçek olması, b) Borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, c) İptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, d) Borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....

        un tek mal varlığı olan ve üzerinde ikişer katlı iki adet bina bulunan 16 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakım şartıyla oğlu ve gelinine temlik ettiğini, işlemin kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde yapıldığını ileri sürerek tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, bakım görevini yerine getirdiklerini, temlikin muvazaalı olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, mirasbırakanın mal kaçırmak amacıyla hareket etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Getirtilen kayıt ve belgelerden; dava konusu 16 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... adına kayıtlı iken 30.09.1999 tarihli resmi akitte "ölünceye kadar bakım şartıyla" oğlu İlhan ve gelini ...'...

          Sırada haciz işlemi uygulandığını, takibin müvekkili bankanın alacağının doğduğu tarihten sonra başlatıldığını, bu nedenle bonoya dayalı başlatılan takibin muvazaalı olduğu belirtilerek; muvazaalı icra takibinin iptali ile bu takip sırasında borçlu davalı ...'un maaşı üzerine konulan birinci sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufun İİK.'nun 227 ve devamı maddleri ile TBK.'nun 19.maddesi gereğince iptaline, Bafra İcra Müdürlüğü'nün 2014/3940 Esas sayılı icra takibine konu müvekkili bankanın alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapma yetkisi tanınmasını talep etmiştir. Davalı ... vekili; davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, bir takım hukuki müesseseleri kullanarak kendisi lehine menfaat temin etmeye çalıştığını, davacının diğer davalı ...'...

            Temyiz Nedenleri Davacı vekili, temlikin muvazaalı olarak ve mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını, davalının mirasbırakan ile ilgilenmediğini, ölene kadar mirasbırakanın kendi ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını ve bakıma muhtaç hale gelmediğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir....

              Mahkemece; “davanın TBK 19’a dayalı muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, öncelikle zaten bu davada olması gereken bir alacak iddiasının davacı tarafça ileri sürülmediği, ayrıca davacı müflis şirketin işyerinde yapılacak hacizlerde her zaman istihkak iddiasını ileri sürebileceği, bu nedenle davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı” gerekçesiyle davacının davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu