İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda, davacının boşanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat alacakları olduğu boşanma davasının açıldığı 14.06.2012 tarihinden sonra 01.03.2013 tarihinde davalı borçlunun dava konusu taşınmazları elinden çıkardığı sabittir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, öncelikle İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak, olmadığı takdirde TBK 19. maddesine istinaden muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davasıdır HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Davacı taraf; temlik aldığı alacağa istinaden başlatılan icra takibinde, takibin kesinleştiğini ve alacağın tahsil edilemediğini ileri sürerek davalı/borçlu T3 adına kayıtlı Giresun İli Espiye İlçesi Espiye Mahallesi 211 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3/20 hissesini kızkardeşi davalı T4 satışına yönelik 05.11.2015 tarihli tasarrufun Samsun 9....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2392 KARAR NO : 2023/2965 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/6 ESAS, 2023/283 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Çorum 1....
İlk derece mahkemesince davacının talebinin TBK'nın 19 ve terditli olarak İİK'nın 277,278/3- 1 maddeleri kapsamında olduğu kabul edilerek her iki yasal düzenleme yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılmış ise de; davacı tarafça, davalılar arasındaki tasarrufun TBK'nın 19.maddesi gereğince muvazaalı olduğu ve muvazaalı devir işleminin İİK'nın 277 vd. maddelerinin kıyasen uygulanarak iptalinin talep edildiği, mahkemece davacının talebinin TBK 19 dışında, İİK 277.maddesine dayandığı yönündeki belirlemesinin ve bu yöndeki değerlendirmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmış, davacının talebi yalnızca TBK'nın 19. maddesi kapsamında değerlendirilmiştir....
Mahkemece, davanın İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptaline ilişkin olduğu davacının icra takibi yapmadığı ve aciz belgesi olmadığı, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı ve davalı ...’in de taşınmazı diğer davalıdan değil, dava dışı...’den satın aldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalı ...’nın hileli olarak taşınmazı devrettiğinden söz ederek tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tescilini istemiştir. Davacı tarafından aşamalarda davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamıştır. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olsada, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü süre geçirilmiş olsada Borçlar Kanunu 18.(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; Yere mahkemece verilmiş olan kararın gerekçesinin usule, yasaya ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının gerekçesine katılmadıklarını, davanın muvazaa nedenli tasarrufun iptali davası olduğunu, TBK M.19 ve İİK 277 vd maddelerine dayanıldığının açıkça belirtildiğini, davanın kabulü halinde yerel mahkemece yapılan tasarrufların muvazaalı olduğunun tespiti ile Yargıtay'ın yerleşik uygulaması doğrultusunda İİK 277 vd. maddeleri kıyasen uygulanarak taraflarına tapu kaydında tashihe mahal olmadan icra dosyalarındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verileceğini, yerel mahkemece dava konusu taşınmazın değerinin tespiti için 15.11.2021 tarihli bilirkişi raporu düzenlendiğini ve rapora göre, Çorum ili, Merkez ilçesi, Ayarık Mahallesi, 669 ada 16 parselde kayıtlı ev ve meyveli bağ niteliğindeki taşınmazın davalı borçlu tarafından diğer davalıya devredildiği...
Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın/taşınırın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların/taşınırların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Bu madde sadece davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin kıyasen uygulanması olup üçüncü kişinin tazminatla sorumlu olacağı anlamına da gelmemelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/507 esas, 2022/463 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....
Davacı, davalı taraf arasında akrabalık ve arkadaşlık ilişkisi bulunduğu, yapılan taşınmaz tasarruflarının mal kaçırma kastı ve kötüniyetli olduğu, davanın ve uyuşmazlığın Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince çözümlenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, dava dilekçesinin konu başlıklı bölümünde TBK.'nun 19 maddesi ile İİK.'nun 277 vd ve 283/2 maddesi gereğince tasarrufların iptalini istediğini belirtmiş, ayrıca İİK.'nun 277. maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davalarına özgü uygulanması gereken aciz belgesi şartlarının oluştuğunu (277/2 md) ve İİK.'nun 278/III-2 ve 280. maddeleri gereğince taraflar arasındaki tasarruf işlemlerinin iptali gerektiğini açıklamış, ihtiyati haciz talep ederken de dava dilekçesinin açıklamalar bölümünün 11. bendi ve talep bölümünün 2. fıkrasında İİK.'nun 277. maddesine atıf yaparak 281/2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz için teminat gösterme zorunluluğu bulunmadığı bildirilmiştir. Yine ön inceleme duruşmasında davacı vekili davanın İİK.'...
Konunun aydınlatılması bakımından genel olarak mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 18.maddesinde (yeni 6098 s.TBK 19.m) düzenlenen genel muvazaa ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarına değinilmesinde yarar bulunmaktadır: 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 18.maddesinde; (Yeni 6098 sayılı TBK 19.madde) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz.” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....