Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Genel Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde ve İİK 277 maddeleri) istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir, 6100 Sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilebilecek hükmün icrası mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir....

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) DAVA TARİHİ : 10/12/2021 KARAR TARİHİ : 14/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :... Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin, alacaklarına karşılık dava dışı ... Ltd....

    Maddesinde ilk işlemden kaldırma sonrasında alınması gerekli olan harçların yazıldığı ve davacı vekiline de 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde harçların yatırılmaması halinde davanın açılmamış sayılacağının ihtar edildiği ve ihtarın tebliğ suretiyle yapılmasına rağmen ilgili ara kararda belirtilen harçların da davacı tarafça süresinde yatırılmadığı anlaşıldığından her iki sebeple davanın açılmamış sayılmasına" karar verildiğini, davanın basit yargılama usulüne tabi olması ve ilgili kanun maddesi gereğince en fazla bir kez takipsiz bırakılabileceğine ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, hem İİK 277 göre tasarrufun iptali hem de TBK madde 19 a göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali talebiyle terditli olarak açıldığını, davacı- alacaklıya İİK. m. 277 vd. göre tanınmış olan ‘tasarrufun iptali davası’ açma hakkı, alacaklının genel hükümlere (TBK m.19) göre ‘muvazaa nedenine dayalıtasarrufun iptali davası açmasına engel teşkil etmediğinden müvekkilinin de bu...

    e devrettiğini, taşınmazın halen borçlu tarafından kullanıldığını belirterek davalılar arasındaki satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle TBK'nun 18 ve 19 maddesi gereğince iptali ile İİK'nun 283.maddesi gereğince haciz ve satış yetkisi verilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde satış tasarrufun iptali ile taşınmazın borçlu adına tesciline verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu, borçlu adına kayıtlı onbeş adet taşınmaz ve araç bulunduğundan aciz halinde olmadığını, davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali (iik 277 ve devamı) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:18.08.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel muvazaaya dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava; ileri sürülüş biçimine göre İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı tasarrufun iptali, olmadığı taktirde de TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. (Terditli Dava) Yüzeysel bakıldığında İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

        Karara karşı davacı vekili, davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, dava dilekçesinde TBK 19. madde ve İİK 277. maddelerine dayanıldığını, muvazaa hukuksal nedenine (TBK m. 19) dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında borcun doğum tarihinin bir önemi bulunmadığını, davaya konu edilen muvazaalı işlem, borcun doğumundan önce veya sonra yapılmış olsa da butlan yaptırımına tabi olduğunu, muvazaa davalarında da borcun doğum tarihinin dikkate alınması gerektiği kabul edilecekse dahi huzurdaki dava bakımından borcun doğum tarihine ilişkin dava şartının gerçekleşmiş olduğunu, ticari borç ilişkilerinde borç ilişkisinin doğum tarihi olarak alacaklı ile ilk temas kurulan tarihin dikkate alınması gerektiğini, temlik eden banka ile davalı/borçlunun müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ilk sözleşmenin 14.02.2013 tarihli olduğunu, dava konusu tasarruf tarihinin ise 22.04.2013 olup ilk kredi sözleşmesinin imza tarihi göz önüne alındığında tasarruf...

        Hukuk Dairesinin 2021/19277 Esas ve 2022/10757 Karar numaralı, 21/09/2022 tarihli kararıyla özetle; "Asıl davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığının anlaşılmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince asıl dava yönünden İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali koşulları olup oluşmadığı belirlenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir. (...) Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne; muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davaları ise yazılı yargılama usulüne; tabidir. Birleşen dava yönünden davacı vekillerinin özellikle temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri beyanlara göre birleşen davanın TBK 19 maddesine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Farklı yargılama usulüne tabi davaların birlikte görülmesi caiz değildir....

        Borçlunun mal varlığını azaltmak (mal kaçırmak) amacıyla yaptığı muvazaalı işlemlerden zarar gördüğünü ileri süren alacaklı dilerse özel hüküm niteliğindeki İİK 277 ve izleyen maddelerine göre iptal davası, dilerse genel hüküm niteliğindeki TBK'nın 19'uncu maddesine göre muvazaa davası açabilir. Davacı alacaklı vekili yapılan işlemlerin muvazaa nedeniyle TBK 19'uncu maddesine göre iptalini olmadığı takdirde İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerine göre iptalini istemektedir. Davacının amacı alacağına kavuşmak olduğundan TBK'nın 19'uncu maddesine göre açılan iptal davalarında İİK'nın 283 maddesinin kıyasen uygulanacağı kayıt tashihine mahal olmaksızın tasarrufun iptal edilebileceği gözetildiğinde her iki istem yönüyle de ihtiyati tedbir talep edilen taşınmazlar uyuşmazlığın konusu değildir....

        DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) İSTİNAF KONUSU : Yargı Yerinin Belirlenmesi İSTİNAF KARAR TARİHİ : 31.10.2019 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 04.11.2019 Taraflar arasındaki davada Konya ... Asliye Hukuk Mahkemesi ile Konya ;.....

          UYAP Entegrasyonu