ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2021 NUMARASI : 2020/82 ESAS, 2021/93 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı borçlu Halil ile aralarında imzalanan sözleşmeler gereği kullandırdığı krediler nedeniyle alacaklı olduğunu, borcunun ödenmemesi nedeniyle hesapların kat edilerek icra takibine geçildiğini, davalıların alacağın tahsilini engellemek amacıyla aralarında muvazaalı borç ilişkisi düzenleyerek icra takibi yapıp davalı borçlunun maaşına haciz koydurduklarını ileri sürerek tasarrufun iptaline ve cebri icraya yönelik karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; Davacının "Tasarrufun iptali iş bu talebin kabul görmemesi halinde muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğün tespiti" talepli açmış olduğu davada, Beyoğlu 31. Noterliği' nin 03/12/2015 tarih 40966 yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile alacağı Finansbank AŞ den temellük etmiş, T9 Şti.’den alacaklı olduğunu, davalı aleyhine İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/31269 E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilerek, aciz haline ilişkin ön şart yokluğu nedeniyle değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de, terditli talep BK 19 a dayalı tasarrufun iptali açısından değerlendirilme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur....
Kişinin davaya dahil edilmediği ancak bu dairenin satım bedeli ile davalı Döne DEMİR'in Şahinbey Abdülhamit Mah 6811 ada 3 parselde kain 3 nolu meskeni satın aldığı, sonrasında diğer davalı T1 satıldığı 3 nolu meskenin satımının muvazaalı olduğu belirtilerek 3 nolu mesekene ilişkin tasarrufun iptali talep edilmiştir. Davacı tarafça asıl dava dilekçesinde öncelikle BK nun 19. Maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine istinaden tasarrufun iptaline bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise İİK'nun 277. ve devamı maddelerine göre tasarruf iptaline karar verilmesini, birleşen dosya da ise muvazaa hukuksal nedeni ile (BK madde 19) tasarrufun iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Davacının terditli talepte bulunmuş olması nedeni ile mahkemece bu talepleri 6100 Sayılı HMK'nın 111. Maddesi uyarınca ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm tesisi gerekir. Alacaklı kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.( BK 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin davalı T4'ın vekili olarak Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/1907 Esas sayılı dosyasını takip ederken davalı T4 tarafından 01/12/2015 tarihinde azledildiğini, azil ile birlikte davacının vekalet ücretinin muaccel olmasına rağmen davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine davacının davalı aleyhine Adana 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2017/172 Esas ve 2017/2557 Karar sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacının lehine sonuçlanması üzerine ilamın Adana 2. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11530 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davacının alacaklısı olduğu icra dosyası bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma sonucunda T4'ın Adana 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ....’in aleyhine açılan davadaki alacağın tahsilini engellemek amacıyla dava konusu taşınmazını diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK 19. maddesine göre açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Yapılan tensip ile birlikte davanın yazılı usule göre yürütüleceği de belirtilmiştir....
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir. 7- Somut uyuşmazlıkta dava, TBK'nın 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğuna göre, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayanan tasarrufun iptali ile TBK 19. maddesine dayanan muvazaalı işlemin iptali talebine ilişkin olduğu, somut olayda, muvazaalı olduğu iddia edilen takibin 24.10.2011 tarihinde başlatıldığı, davanın ise 22.05.2017 tarihinde açıldığı, dolayısıyla iptali istenen tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, tasarrufun iptali hukuki sebebine dayanan dava bakımından inceleme yapılamayacağının düşünüldüğü; diğer yandan, davacı tarafın dilekçesinde, TBK 19. maddesine de dayanarak, muvazaalı takibin iptalini talep ettiği, TBK 19. maddesi anlamında dava şartlarının davada mevcut olduğu anlaşılmış olmakla yargılamaya devam edilerek işin esasına geçildiği, iptali istenen Kayseri 2....
Maddelerine göre borçlu yönünden icra dosyaları için "ayrı ayrı alınmış" bir aciz tutanağı veya haciz tutanağı bulunmayıp tasarrufun iptali talebi yönünden dava şartı oluşmadığından, diğer terditli talep olarak TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak değerlendirme yapılacaktır. Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
Mahkemece davanın İİK'nın 277 vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine yönelik olduğu kabul edilerek aciz belgesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ile örtüşmemektedir.Somut olayda davacı vekili eldeki davayı açıkça Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayalı olarak açmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça B.K muvazaa hukuksal nedenine dayandığı gibi 24.05.2016 tarihli ilk celsede de davanın BK'nun 19.maddesine göre açıldığını belirtmiştir. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış hukuksal nitelendirme nedeniyle yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, huzurundaki davanın İİK'nın 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası ile ilgisi bulunmadığını, davacı yanın davasının TBK 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hükümlerine dayalı ikame edilmiş olup dava asılsız muvazaa iddialarının kabulü halinde İİK 283 /1 maddesinin kıyasen uygulanmasının talep edildiğini, bu durumda; İcra İflas Kanununun 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarına özgü özel ihtiyati haciz düzenlemesi yargılama konusu olayda uygulanamayacağı, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; İcra ve İflas Kanununun 257. maddesine göre vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız "Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa" ve / veya "Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa" ihtiyati...