WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA DİLEKÇEMİZİN KONU ve SONUÇ-İSTEM BÖLÜMÜNDE AÇIKÇA DAVANIN MUVAZAA NEDENLİ TASARRUFUN İPTALİ DAVASI OLDUĞU, TBK M.19 VE İİK 277 VD MADDELERİNE KIYASEN DAYANILDIĞI AÇIKÇA YAZILIDIR. ÖTE YANDAN DİLEKÇEMİZİN İÇERİĞİNDE DE - devir silsilesinin yer verildiği bölümün hemen altında- DAVALILAR ARASINDAKİ TASARRUFUN MUVAZAA YANİ GENEL HÜKÜMLERE GÖRE TBK M.19 UYARINCA GEÇERSİZ OLDUĞU, MUVAZAAYA DAYALI DAVALARDA HERHANGİ BİR HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE YA DA ZAMANAŞIMI SÜRESİ MEVCUT OLMADIĞI AÇIKLANMIŞ HATTA VE HATTA KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARINA DA YER VERİLMİŞTİR." şeklinde açıklama yapmıştır. Bu hali ile, istinaf incelemesinin BK'nun 19 maddesine dayalı olarak yapılması talep edilmektedir. BK'nun 19....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davanın aynı zamanda TBK 19 maddesi gereğince açılmış muvazaalı işlemin iptali davası olduğundan ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, tasarrufun iptali davalarında İİK 281/ll cümlesi gereğince ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği gibi TBK 19 madde gereğince açılmış davada Yargıtay kararları ışığında ihtiyati tedbir kararı, ihtiyati haciz hükmünde olması nedeniyle 03.11.2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile tedbirin kaldırılmasına yönelik kararın kaldırılmasını istinaf yolu ile talep etmiştir....

Mahkemece asıl ve birleşen davanın hukuki nitelendirmesi İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ise hem TBK m.19 hukuksal nedeni hem de İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali hukuksal nedeni değerlendirilerek karar verilmiştir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....

    TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı gibi, bu davalarda hak düşürücü süre de uygulanmaz. Şu halde; davacı vekilinin dava dilekçesinin içeriğinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanması ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Davanın TBK'nın 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeyerek davacının eşinden kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığı ve tasarrufun iptali davası koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Muvazaa davası ayni bir dava olup üçüncü kişi konumunda olan alacaklılar da bu davayı açarak görünürdeki işlemin muvazaa nedeniyle hükümsüz olduğunun tespitini isteyebilir. Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının borçlu adına düzeltilmesine karar verir. Alacaklı bu hâlde ilamı icra dairesine sunarak dava konusu taşınmazın borçlunun borcundan dolayı haczedilmesini isteyebilir. Bu hâlde ayrıca bir iptal davası açmasına gerek kalmaz. Tasarrufun iptali davasının kabulü hâlinde davacı davaya konu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisini elde eder ve dava konusu taşınmaz ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine mahal olmadan o tasarrufun haciz ve satışını isteyebilir (İİK m.283/1). BK 19. maddesine dayalı muvazaa davası ile muvazaa nedeni ile hüküm ve sonuç doğurmayan işlemlerin iptali istenir....

        İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması gerektiği, dava konusu icra takip dosyasının kesinleşmemiş olduğu gerekçesiyle davanın ön şart yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, işbu davanın terditli olarak açıldığını, mahkemeden dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak tasarrufun İİK 277. madde doğrultusunda iptali, şartlar olmadığı takdirde ise Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereği tasarrufun muvazaa nedeniyle iptalini talep ettiklerini, mahkeme tarafından tasarrufun iptali davası dava şartı eksikliğinden reddedilecek olsa dahi muvazaa yönünden incelenmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        iptali davası açma hakkının, alacaklının genel hükümlere (TBK. m. 19) göre muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası açmasına engel teşkil etmediğini, İİK'ya dayanak açtıkları ve hali hazırda istinaf değerlendirmesinde bulunan dava sebep gösterilerek huzurdaki BK 19 uyarınca açtıkları muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasının usulden reddedilemeyeceğini, İİK 277 uyarınca açılan dava ile TBK 19 uyarınca açılan davanın yasa ve Yargıtay içtihatlarına göre birbiri aleyhinde derdestlik oluşturmayacağını" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....

        Dava, 6183 sayıl Yasa’nın 24.maddesine dayalı tasarrufun iptali olmadığı takdirde Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiası ile işlemin iptali istemine ilişkindir. Terditli olarak açılan bu dava da mahkemece tasarrufun iptali yönünden davanın 5 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından bu hukuki sebep yönünden dava koşullarının oluşmadığı yolundaki saptaması yerindedir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Davacı vekilinin, terditli ikinci talebi davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemidir....

          Dava, İİK 277 ve TBK 19 maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptaline ilişkin olup, dava konusu taşınmazın borçlu davalı Kemal'den diğer davalı kardeş İklime'ye 24/10/2014 tarihinde tasarruf edildiği, eldeki davanın ise 5 yıllık İİK 284 maddesindeki hak düşürücü süreden sonra 22/05/2020 tarihinde ikame olunduğu, böylece İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının hak düşürücü süre yönünden süresinin dolduğunun anlaşıldığı, ancak dava dilekçesinde TBK 19'a dayandırıldığından ve TBK 19 maddesinde de herhangi bir zaman aşımı veya hak düşürücü süre bulunmadığından davacının davasının muvazaa yönüyle incelendiği anlaşılmakla, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü...

          Maddesi kapsamında muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescili talebinde bulunulmaktadır. Davacı tarafın açtığı terditli davada, ilk talebin İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali talebi olması, bu talep yerinde görülmediği takdirde terditli olarak açılan TBK 19. Maddedeki muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescili talebinin dikkate alınmasının talep edilmesi hususları dikkate alındığında dosyayla ilgili olarak inceleme yapma görev ve yetkisi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. 3. Hukuk Dairesi tarafından bu husus gözden kaçırılarak açılan davanın muvazaalı işlemin iptali olarak değerlendirilip dosyanın dairemize gönderilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu benzer üç adet olayla ilgili olarak; 2020/26 Esas, 08/07/2020 karar sayılı kararında, 2020/25 Esas, 08/07/2020 kararında, 2020/47 Esas, 18/11/2020 sayılı kararında Dairemiz ile 3....

          UYAP Entegrasyonu