Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, BK. 18.maddesindeki muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak her zaman dava açabileceğine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve Aşağıda dökümü yazılı 1,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 12.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19.maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....
Davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine sunulan 13.12.2021 tarihli İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararı hatalı olup davanın nitelendirilmesinin yanlış yapıldığını, dava İİK Md 277 vd. gereği tasarrufun iptali davası değil TBK Md 19' a dayalı muvazaa nedenli tasarrufun iptali davası olduğunu, Yargıtay kararları doğrultusunda İİK Md 277 vd. maddelerinden aykırı düşmeyenlerin kıyasen uygulanmasının talep edildiğini, davanın TBK m.19 gereği muvazaa davası olduğu belirtilerek konuya ilişkin hukuki değerlendirmeler ve emsal kararlara dava dilekçelerinde açıkça yer verdiklerini, bilirkişi raporuna göre davalı T6' ya yapılan devir işlemi yönünden; taşınmazın gerçek değeri ile devir bedeli arasında misliyle fark bulunduğu, yapılan tasarruf işleminin muvazaalı olduğunu ve mutlak olarak iptalinin gerektiğinin tartışılmaz olduğunu, davalı T5 yapılan devir işlemi yönünden ise; taşınmazın gerçek değeri ile devir bedeli arasında misliyle fark bulunmasa da bu devir yönünden...
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalıların baba-oğul olması, taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunması, dava konusu tasarrufun mal kaçırma amacıyla yapılmış olaması nediyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK'nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğmuş olmasına, tarafların baba-oğul olmasına göre, davalı ...'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali ile terditli TBK m. 19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal talebine ilişkindir. (1) Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....
Davacının iddiasına göre bu davadaki amacı alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. İİK'nın 277. ve devamını izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda mahkemece davanın İİK 277 ve devamında düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek davalı ... yönünden, borçlunun trafik kazasından 4 gün sonra tüm taşınmazlarını yakın akrabası olan davalıya gerçek değerinin çok altında satması nedeni ile iptali gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı ... yönünden ise davalının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, BK'nın 18. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak yapılacak değerlendirmede de davalı ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/281 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19'dan kaynaklı) KARAR : Nazilli 1....
nın iyiniyet iddiasının kabul edilemeyeceği, davacı tarafından muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu davalılar arasındaki 7.5.1999 tarihli devir temlik protokolü şeklindeki tasarrufun davacının kesinleşen ...İcra Müdürlüğünün 1999/7806 ve 1999/7807 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptali ile davacıya cebri icra yetkisi tanımasına karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK'nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafından muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemi olup; inceleme konusu talep ise, ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Davacı taraf, temlik alan sıfatıyla yürütülen icra takibi kapsamında alacağın tahsil edilemediğini ve davalı borçlunun borcu ödemediği gibi alacaklısından mal kaçırma kastıyla taşınmazını muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek, tasarrufun iptali talebiyle iş bu davayı açmış ve aynı zamanda ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Davalı taraf, usule ve esasa ilişkin sebeplerle davanın ve talebin reddini savunmuştur....
Bu halde, mahkemece ...ın davaya dahili ile taraf teşkilinin sağlanarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre de; Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davalarında; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları tespit edildiği takdirde takip konusu alacağın tahsili için İİK 283/1-2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu kaydının iptaline gerek olmadan davacının alacaklarını alabilmesi için dava konusu taşınmazların haczi ve satışı konusunda davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerekirken tapunun iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesi de isabetli görülmemiştir....