WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2019/937E 2020/5567K) İİK 277. maddesine dayalı açılan davalarda İİK 284. madde gereği tasarruf tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde açılması gerekmekle TBK 19. maddeye dayalı açılan davalarda ise her hangi bir süre söz konusu değildir. Somut olayda ise mahkemece tapu kaydının iptaline ve borçlu adına tesciline karar verilmişse de davaya konu edilen tasarrufların TBK 19. madde gereği değerlendirilmesi ve şartları varsa İİK283/1 maddesi kıyasen uygulanarak davacıya alacak miktarı ile sınırlı olarak taşınmazda cebri icra yetkisi verilmelidir....

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası olsun gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olsun dava ön koşulu iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği, somut olayda bu koşulun gerçekleşmediği gibi tasarrufun iptali davası için İİK'nun 280.madddesindeki 5 yıllık sürenin de geçmiş olduğu, BK'nun 19.maddesi için ise ön koşul olmadığı gibi davanın esasına girildiği ve davalıların muvazaalı işlem yaptıklarının ispatlanmamış bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Buna göre, davacının dava dilekçesindeki talepleri doğrultusunda davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı dava olduğu, Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 2017/13567 Esas, 2016/2443 Esas, 2016/7918 Esas, 2018/680 Esas, 2014/9091 Esas, 2013/20153 Esas ve 2.Hukuk Dairesinin 2018/4326 Esas sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, davacının talebinin genel hükümlere dayalı muvazaa nedeni ile tapu iptali ve tescil isteği niteliğinde TBK 19.maddesi ve devamındaki genel hükümlere dayalı olup mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep olmadığı, hal böyle olunca TMK'nun 2.kitabından kaynaklanmadığı için genel mahkemelerde görülmesi gerektiği, kaldı ki davanın Akşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, işbu davada istinaf incelemesi yapma görevinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşılmakla, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- İstinaf incelemesinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3....

    sebebi ile ikame edilen davalarda devir işlemi kesin hükümsüz olduğundan tasarrufun ne zaman yapıldığının öneminin olmadığını, TBK m.19 muvazaa hukuksal nedenine bağlı açılan tasarrufun iptali davalarında, tasarruf işleminin zamanının değil, tasarruf işleminin gerçek olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, davalarının TBK m.19'a dayalı muvazaalı tasarruf işleminin iptali davası olduğunu ileri sürerek 05.10.2022 tarihli kararın kaldırılarak davaya konu taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz tesis edilmesine, kararın infazı için dava konusu İstanbul 18....

    Davalı borçlu ...vekili, davacı tarafından açılan tazminat davası derdest olduğundan henüz kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin olup dava koşullarının bulunmadığını, taşınmazların borç nedeniyle satıldığını ve kira ile anılan taşınmazları kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin olup dava koşullarının bulunmadığını, satışların gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Bundan dolayı mahkemece davanın hangi hukuksal nedene dayalı olarak ele alındığı da belirtilmek zorundadır. Zira bu niteleme sonucu hangi delilerin toplanması gerektiği, hangi ön şartların araştırılacağı ve hangi yargılama usulünün tatbik edileceği gibi hususlar aydınlığa kavuşacaktır. Bu kararlar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe ve nitelemeyi nazara alarak kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığını denetleyecektir. Somut olayda Mahkemece davanın nitelemesi yapılmadığı gibi yazılı olduğu gibi yargılama usulleri ve dava şartları dahi farklı olan iki hukuksal nedene dayalı olarak davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. 2- Gerek muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasında gerekse İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarında HMK’nin 114. maddesinin (h) bendinde yazılı davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması zorunludur....

        Bundan dolayı mahkemece davanın hangi hukuksal nedene dayalı olarak ele alındığı da belirtilmek zorundadır. Zira bu niteleme sonucu hangi delilerin toplanması gerektiği, hangi ön şartların araştırılacağı ve hangi yargılama usulünün tatbik edileceği gibi hususlar aydınlığa kavuşacaktır. Bu kararlar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe ve nitelemeyi nazara alarak kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığını denetleyecektir. Somut olayda Mahkemece davanın nitelemesi yapılmadığı gibi yazılı olduğu şekilde yargılama usulleri ve dava şartları dahi farklı olan iki hukuksal nedene dayalı olarak davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. 2- Gerek muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasında gerekse İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarında HMK’nin 114. maddesinin (h) bendinde yazılı davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması zorunludur....

          Bundan dolayı mahkemece davanın hangi hukuksal nedene dayalı olarak ele alındığı da belirtilmek zorundadır. Zira bu niteleme sonucu hangi delilerin toplanması gerektiği, hangi ön şartların araştırılacağı ve hangi yargılama usulünün tatbik edileceği gibi hususlar aydınlığa kavuşacaktır. Bu kararlar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe ve nitelemeyi nazara alarak kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığını denetleyecektir. Somut olayda Mahkemece davanın nitelemesi yapılmadığı gibi yazılı olduğu gibi yargılama usulleri ve dava şartları dahi farklı olan iki hukuksal nedene dayalı olarak davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. 2- Gerek muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasında gerekse İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarında HMK’nin 114. maddesinin (h) bendinde yazılı davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması zorunludur....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekilinin, davalılar arasında yapılan tasarrufun muvazaalı yapıldığı iddiasıyle iptalini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; muvazaalı olduğu iddia edilen takibin kasım 2015 tarihinde başlatıldığı, davanın 5 yıl içinde açıldığı, ön koşulların oluştuğu, davalı tarafından iptali istenen tabibe dayanak kambiyo senedinin dayanağının ispatlandığı, banka havalesinin açıklamasında borç ve ödünç yazdığı anlaşıldığından davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. ** Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucu 05.07.2021 tarihli ara karar ile; davanın TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak üçüncü kişi tarafından açılmış, davalılar arasında yapılan şirket hisse ve taşınmaz devrinin iptali ve hisselerin ve taşınmazın eski haline getirilmesi isteğini içeren tasarrufun iptali davası olduğu, gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış iptal davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olduğunu, tasarrufa konu mallar üzerine ihtiyati haciz konulabileceğinin İİK'nun 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlendiğini, ancak ihtiyati tedbir kararı verilmesine imkan bulunmadığını gerekçe göstererek davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu