Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA DİLEKÇEMİZİN KONU ve SONUÇ-İSTEM BÖLÜMÜNDE AÇIKÇA DAVANIN MUVAZAA NEDENLİ TASARRUFUN İPTALİ DAVASI OLDUĞU, TBK M.19 VE İİK 277 VD MADDELERİNE KIYASEN DAYANILDIĞI AÇIKÇA YAZILIDIR. ÖTE YANDAN DİLEKÇEMİZİN İÇERİĞİNDE DE - devir silsilesinin yer verildiği bölümün hemen altında- DAVALILAR ARASINDAKİ TASARRUFUN MUVAZAA YANİ GENEL HÜKÜMLERE GÖRE TBK M.19 UYARINCA GEÇERSİZ OLDUĞU, MUVAZAAYA DAYALI DAVALARDA HERHANGİ BİR HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE YA DA ZAMANAŞIMI SÜRESİ MEVCUT OLMADIĞI AÇIKLANMIŞ HATTA VE HATTA KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARINA DA YER VERİLMİŞTİR." şeklinde açıklama yapmıştır. Bu hali ile, istinaf incelemesinin BK'nun 19 maddesine dayalı olarak yapılması talep edilmektedir. BK'nun 19....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamakta olup; uyuşmazlık, TBK' nın 19. maddesine göre muvazaa sebebine dayalı temlik işleminin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa iddiasına (TBK m. 19) dayalı uyuşmazlıktan kaynaklanmaktadır. Davaya 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak karar verildiğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

        Hukuk Dairesince yapılan inceleme neticesinde dosyanın hem İİK 277 ve devamı hükümleri gereğince hem de TBK 19 hükümleri gereğince incelemesi yapılarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş söz konusu karar asıl ve birleşen davanın davacıları tarafından temyiz edilmiştir. 1-Söz konusu tasarruf işleminin hem İİK 277 ve devamı hem de TBK 19 maddeleri gereğince iptali talep edilmiştir. Mahkemece davacı vekillerinden dilekçenin açıklattırılması talep edilmiş, davacı vekilleri cevaba cevap dilekçesinde; söz konusu tasarruf işleminin hem TBK 19'a göre hem de İİK 280/1 hükmü gereğince muvazaalı olduğunu, muvazaa veya İİK 277 değerlendirmesinin hakime ait olduğunu beyan etmişlerdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUVAZAA -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, TBK 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davacılar vekili, gerek dava dilekçesinde gerekse aşamalarda, davanın hukuki sebebini, hem dayanağını 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı’ndan alan muris muvazaası hukuksal nedenine hem de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesi hükmünde düzenlenen genel muvazaa hukuksal nedenine dayandırmış, ön inceleme tutanağında ise hukuki sebebin açıkça tespit edilmediği anlaşılmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.04.1990 gün ve 1990/1-152-1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. O halde, davacıların muris muvazaası ve TBK m. 19 hükmünde düzenlenen genel muvazaa hukuksal nedenlerine dayanadığı kabul edilmelidir....

              19. Hukuk Dairesi         2014/19996 E.  ,  2014/18417 K."İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Davanın TBK uyarınca açılmış muvazaa nedeni ile iptal davası olduğunun mahkemenin kabulünde olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa iddiasına (TBK m. 19) dayalı uyuşmazlıktan kaynaklanmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Gerek dava dilekçesi, gerekse mahkemenin kabul biçimine göre dava, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesinde yer alan genel muvazaa hukuksal nedenine dayanmaktadır. Muvazaa davası; borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin muvazaalı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun muvazaalı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla muvazaalı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

                    UYAP Entegrasyonu