WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını butlan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

    nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK.'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK.'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....

      "İçtihat Metni" -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK.19.maddesine dayalı genel muvazaa sebebiyle alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı ... vekili; davanın haksız ve yersiz açıldığını, devraldığı taşınmazların bedelini ödediğini, ortada muvazaa olmadığını, kötü niyetli olmadıklarını, satışın yasal ve hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ...; cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen kararı davacılar vekili temyiz etmiştir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme yapmak Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2020/487 ESAS - 2022/239 KARAR DAVA KONUSU : 6098 sayılı TBK’nın 19. maddesine (BK 18) dayalı nam-ı müstear ile gizlenmiş muvazaa nedeniyle satış işleminin iptali istemine KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı T5 müvekkiline 02.10.2018 düzenleme, 15.10.2019 vade tarihli 35.500,00- TL ve 02.10.2018 düzenleme, 15.11.2019 vade tarihli 38.000,00- TL tutarındaki bonolar nedeniyle borçlu olduğunu, davalı T5 aleyhine Erzincan 1....

          KARŞI OY YAZISI Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu işlemin muvazaalı olduğu yönündeki Dairemiz çoğunluğunun düşüncesine iştirak edildiğinden bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır....

            İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5.HUKUK DAİRESİ KARARININ GEREKÇESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesi'nin 11/04/2023 Tarihli 2023/578 Esas 2023/1178 Karar sayılı kararında özetle: Davacının İİK 277 vd. maddeleri gereğince tasarrufun iptalini bunun mümkün olmaması halinde TBK'nın 19.maddesi gereğince tasarrufun iptalini talep ettiği, mahkemece 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle İİK'nın 277 vd. maddelerine dayalı açılan davanın reddine, terditli talep olan TBK 19.maddesi için de muvazaa olmadığı, gerçek satış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf talebinin terditli olarak açılan davada sadece TBK'nın 19.maddesine dayalı kısım için verilen karara yönelik olduğu, TBK 19.maddesine dayalı talepler yönünden kararı inceleme görevinin 1. Hukuk Dairesine ait olduğu gerekçesiyle dosyanın 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1....

            Dava dilekçesindeki ileri sürüşe göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

              Maddesi uyarınca iptalinin gerektiğini belirterek öncelikle İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve davanın TBK 19. Maddesine dayalı olduğu hususu da nazara alınarak HMK 389. Maddesi kapsamında dava konusu Konya ili, Kadınhanı ilçesi, 246 ada, 55 parsel de kayıtlı 1/4 hisse kaydına kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, müvekkilini zarara uğratmak kastıyla davalılar arasındaki Konya ili, Kadınhanı ilçesi, 246 ada, 55 parselde 1/4 hissenin borçlu T5 adına kayıtlı iken davalı T5 devrini gösteren 17/01/2017 tarihli 348 yevmiye nolu ve T5 adına kayıtlı iken T6 devrine ilişkin tasarrufların İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, müvekkiline Konya 3....

              Mahkemece, dava konusu olayda borcun doğumundan önce tasarrufun yapıldığı ve dosyaya aciz vesikasının sunulmaması sebebi ile tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. . Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

                UYAP Entegrasyonu