Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve bozmaya uygun olarak karar verilmiş bulunmasına göre davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan davada, davacının amacı alacağını tahsil etmek olduğundan davanın kabulü halinde İİK'nun 283. maddesinin kıyasen uygulanarak tapunun iptali ve tesciline gerek olmadan alacak ve ferileri ile sınırlı olarak satış isteme yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne varki, yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....
ın evlilik birliği içinde edinilen 40407 ada 12 parsel 3 nolu bağımsız bölümü muvazaalı olarak diğer davalı ...'e devrettiğini belirterek tapunun genel muvazaa nedeni ile iptali ve davalı eş ... adına tescili isteği, davacı vekili tarfından dilekçeler aşaması ve öninceleme aşaması tamamlandıktan sonra sunulan 13.10.2014 tarihli 'netice-i talep kısmının değiştilmesi' başlıklı dilekçe ile talep değiştirilerek 'davalı eş ... ile ... arasında yapılan satışın muvazaalı olduğunun tespit edilerek tapunun iptali ile tapunun tekrar davalı eş ... adına tesciline; mümün olmadığı takdirde 40407 ada 12 parsel 3 nolu bağımsız bölümün değerinin tespiti ile 1/2 hissesine isabet eden alacak miktarının davalılardan ...'dan alınarak davacıya verilmesini'i istemiştir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 18. maddesinde düzenlenen biçimi ile dava konusu işl.... danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali ist....e mi yoksa İİK’nın 277 vd . maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali ist....e mi ilişkin olduğu, burada varılacak sonuca göre mahkemece davanın hak düşürücü süre yönünden reddine dair verilen kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
Dava, ileri sürülüş biçimine göre İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine, olmadığı takdirde de TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılmış muvazaalı olarak başlatılan icra takibinin iptali isteğine ilişkin bulunmaktadır. İhtiyati tedbir kararı, ancak dava konusu hakkında verilebilir. (HMK. m. 389/1). Diğer yandan, gerek 6098 sayılı TBK. m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davaları ve gerekse İİK. m.277 ve devamı hükümlerinde düzenlenen tasarrufun iptal davaları; tasarrufa konu şeyin aynı ile ilgili olmayıp; alacaklıya, alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikte bir dava türüdür. Tasarrufa konu mallar üzerine ihtiyati haciz konulabileceği ise, yasada ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. (İİK. m.281/2)....
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince, davanın BK’nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali olarak nitelemesi ve buna göre aciz belgesi aramaması yerinde olmakla birlikte , daha sonra İİK’nın 278-279 ve 280 koşullarının kararda tartışılmış olması çelişkili ve hatalı olmakla birlikte, davacı alacaklının BK’nın 19.maddesine dayalı olarak açtığı muvazaalı işlemin iptali davasında, işlemin tarafları olan borçlu, üçüncü kişi, dördüncü kişi ve devir silsilesi içinde kalan tüm kişiler arasındaki işlemin muvazaalı olduğunu ispatlaması gerektiği, bu davalarda İİK’nın 283/2. maddesinde bedele dönüşme hükmünün kıyasen uygulanmasının mümkün olmaması nedeni ile karar sonuç olarak usul ve yasaya uygun bulunduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
e devrettiğini, davalılar arasındaki devir işleminin borcun doğumundan sonra yapıldığını, davalılar arasındaki işlemin bağışlama hükmünde muvazaalı işlem olduğunu belirterek Kula İcra Müdürlüğünün 2014/1184 ve 2014/1186 esas sayılı dosyalarının tüm fer'ilerine şamil olmak üzere taraflarına haciz ve satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek, tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir. Somut olayda, davacı alacaklı ile dava dışı ......
Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı yargılamanın yenilenmesi talebnin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalı tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/202 Esas 2011/292 Karar sayılı dosyası ile açılan BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne karar verildiğini, kabul kararının Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin 2012/10681 Esas 2012/16883 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onandığını, ancak belirtilen kararda esas alınan katkı payı alacağı davasında davalının davasının red edildiğini bu nedenle muvazaalı işlemin iptali davasının dayanaksız kaldığından yargılamanın yenilenmesini talep etmiştir. Davalı haksız açılan davanın reddi gerkteğini savunmuştur....
Yine taşınmazın 25.09.2012 tarihinde devredildiği T18'in taşınmazı borçlunun kardeşinden satın aldıktan sonra kısa bir süre sonra borçlunun annesinin temsilcisi olduğu şirkete devretmesi, tapudaki satış bedeli ile taşınmazın devir tarihindeki gerçek değeri arasında yaklaşık 200 kat fark bulunduğu anlaşılmakla davalı Neşet'in de diğer davalılarla birlikte anılan taşınmaz yönünden muvazaa halkasının içinde bulunduğu kanaatine varılmış olup, onun da davanın esasına yönelik tüm istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekir. 6- Asıl ve birleşen dava TBK 19.maddesine dayalı olarak açılmış olup mahkemece gerekçeli karar sanki dava İİK 277.maddesine dayalı tasarrufun iptali davası imiş gibi yazılmıştır....
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Muvazaa TBK 19) DAVA TARİHİ : 21/10/2022 KARAR TARİHİ : 27/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Muvazaa) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Müvekkilinin davalı ... ... Toptan Ticareti İnşaat Sanayi Ltd.Şti'ndeki 1/3 ortaklığını ... .......