Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava konusunun davacı şirket alacağının tahsili amacına yönelik olması gözetildiğinde, davanın muvazaa (TBK m.19) hukuki olgusuna dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281/2'nci fıkrası uyarınca iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz düzenlenmiş ise de ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu oluşturmayan malvarlığı hakkında verilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : İnançlı Temlik ve Muvazaa Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil,Olmadığı Taktirde Taşınmazın Değerinin Tahsili KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin maliki olduğu dava konusu taşınmazın davalı T10 alınan borç karşılığı teminat olarak davalı T10 devredildiğini, davalı Rıdvan'ın da dava konusu taşınmazı muvazaalı bir şekilde diğer davalılara devrettiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, olmadığı taktirde taşınmazın değerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, inançlı temlik ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın değerinin tahsili istemine ilişkindir....

    Yukarıda açıklanan hukuksal çerçevede eldeki davanın değerlendirilmesinde, davacı dava dilekçesinde terditli olarak istemde bulunmuş olup asıl talebi 6098 sayılı Yasanın 19.maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesi, ikinci talebi ile 2004 sayılı Yasanın 277 ve davam maddelerine dayalı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesidir. Mahkemece ilk talep hakkında değerlendirme yapılarak bu talebin esastan reddi halinde ikinci talebin incelenmesi gerekir iken, gerekçeli kararda hangi talebin kabul edildiğine dair bir belirleme yapılmaksızın davanın kabulü ile tasarrufun iptaline karar verilmesi 6100 sayılı Yasanın 111.maddesi ve 297.maddesine aykırı olmuştur. Belirtilen aykırılık nedeni ile davalı yanın istinaf başvurusu da davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak mı İİK hükümleri uyarınca mı kabul edildiği açıklanmadığından incelenememiştir....

    Hâl böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nın 140/3. maddesi uyarınca ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirildiği gözetilmek suretiyle, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı istek yönünden yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, taraf delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelemede hataya düşülerek, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Asıl davada davacılar vekilinin değinilen yön itibari ile yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ......

      Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, yargılama aşamasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava, niteliği itibariyle Borçlar Kanunu'nun 19. (eski 18) maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. İİK'na dayalı iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler (olayımızda davacı) tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, 3.kişinin (davacının) danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklık bir işlemin yapılması gerekir. Somut olayda, davalı borçlu ... hakkındaki mahkeme ilamına dayalı 2012/444 sayılı icra takibi kesinleştiğine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tartışmasızdır....

        e de dava konusu 3 parselde bağımsız bölümler temlik ettiği ve onlar ve kayıt malikleri aleyhine eldeki davanın davacıları tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak dava açıldığı, davacı ... ile murisin diğer çocukları arasında ...'in murisin çocuğu olup olmadığına dair davanın görüldüğü ve davacı ...'in murisin çocuğu olduğunun ... Kurumu raporu ile saptandığı ve yine aralarında tazminat davasının olduğu görülmektedir. Esasen yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Bir başka ifade ile murisin iradesi önem taşımaktadır....

          Maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, alacağı davacıya temlik eden bankanın harçtan muaf olmadığı, alacağı temlik alan Sümer Varlık Yönetim A.Ş'nin alacağı Garanti Bankası A.Ş'den temlik aldığı,temlik edenin 5411 sayılı Kanun'un 143. maddesi uyarınca harçtan muafiyeti bulunmaması nedeniyle temlik alan davacının harçtan muaf tutulmasının mümkün olmadığı, harca ilişkin usulü işlemlerin tamamlanarak, davacının TBK 19. maddesine dayalı talepte bulunduğu halde bu hususun incelenmediği, mahkemece borcun doğum tarihi konusunda bir araştırma yapılmadığı, iptale esas her iki icra dosyasının celp edilmediği, davacının terditli taleplerinden TBK 19 maddesi hükmüne göre muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek bulunmadığı ve hak düşürücü süre söz konusu olmadığından diğer dava ön koşullarının tespiti halinde davanın esasına girilip TBK 19. maddesine göre değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden...

          (TBK m. 614 (BK) m. 514)).Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....

            Dava, TBK’nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... vekili ile davalı ...‘ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davanın alacağın tahsiline yönelik olması nedeniyle İİK’nun 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak dava konusu satış işleminin davacıların ... 2....

              UYAP Entegrasyonu