WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf itirazları ve HMK'nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

Cevap dilekçesi içeriği bir an için borcun üstlenilmesi olarak kabul edilse dahi, yukarıda belirttiğimiz gibi bu sadece tasarrufun iptali davasına konu teşkil eden icra takip dosyasındaki borca yönelik bir irade beyanı olduğu gibi alacaklının borcun üstlenilmesi önerisine yönelik kabulü de bulunmamaktadır. Zira bu durumda dahi borcu üstlenme iradesinin yanında alacaklının da açık veya örtülü kabul iradesi gerekir. Bir an için alacaklının dava açması örtülü kabul olarak değerlendirilse dahi TBK m. 197 uyarınca borcu üstlenenin süre tayin etmemesi halinde, TMK m 2 uyarınca aradaki süre nazara alındığında önerinin reddi olarak da yorumlanmalıdır....

    uyarınca davaya konu tasarrufun devrin yapıldığı tarihte, devrolunanın gerçek değerine göre çok daha düşük bedelle devredilmesi hasebiyle bağışlama niteliğinde sayılması ve iptali gerektiğini, tapu iptali ve tescili davalarında ve BK m. 19 kapsamında hak düşürücü sürelerin uygulanmasının söz konusu olmadığını, bilindiği üzere pandeminin etkisini arttırması ile birlikte hak kayıplarını önlemek amacıyla, hukuk yargılamasında tüm zaman aşımı ve hak düşürücü süreleri 13.03.2020 tarihinden itibaren (bu tarih dahil) 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) durdurulduğunu, davanın yetkili ve görevli mahkemede açtıklarını, Müvekkil şirketin hak kaybına sebebiyet verilmemesi ve zarar görmemesi adına; -duruşma günü beklenmeksizin- dava konusu tapu kaydı üzerine, İİK 281/2 uyarınca teminat aranmaksızın ihtiyati haciz konulmasını, taşınmazın tekrar el değiştirmesi halinde, müvekkili şirket bu durumdan hukuki ve ekonomik olarak olumsuz etkileneceğinden, taşınmazın tapu kaydına İİK 281.maddesi gereği...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, TBK 19, İİK. 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptaline ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....

    Dava İİK 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davası istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2-İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında davanın kabulü halinde İİK. 283 maddeleri uyarınca davacıya haciz ve satış istemine yetkisi verilir. Mahkemece tasarrufun iptaline karar verilmesine rağmen davacıya cebri icra yetkisi verilmediği anlaşılmıştır. Bu husus bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün H.M.K'nın geçici 3/2 ve H.M.K'nın 438/7 md. uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin BK'nun 18(TBK'nun 19).maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali istemiş; Mahkemece de 27.9.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında davanın muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali davası olduğu belirlenmiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Alaca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/259 esas, 2022/135 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı-TBK. 19) talebinin kabulüne karşı, davalılar T3 vekili ile davalı T5 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı-TBK. 19) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

        Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile karşı dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 1-Tasarrufun iptali davaları İİK’nun 281.maddesi geriğince basit yargılama usulüne tabi davalardan olup HMK’nun 2.maddesinde de belirtildiği üzere genel mahkemelerde görülmesi gereken davalardan olduğundan mahkemenin tasarrufun iptali davası yönünden görevsizlik kararı vermesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Basit yargılama usulüne tabi tasarrufun iptali davasına karşı açılan menfi tespit davasının yazılı yargılama usulüne tabi olması, tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle karşı dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi yargılamaya ayrı esas üzerinden devam edilip taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken her iki davanın birlikte görülmesi isabetli görülmemiştir...

          Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Tasarrufun iptali davalarına esas ihtiyati haciz, İİK'nun 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Eldeki davada iptal isteğine konu tasarruf, davalı borçlunun T3 İstanbul Anadolu 19. İcra müdürlüğünün 2019/20723 Esas sayılı dosyası kapsamında başlattığı icra takibine konu 238.857,58- TL'lik alacağın, Kartal 11. Noterliğince düzenlenen 22/07/2019 gün ve 9485 yevmiye nolu sözleşme gereğince diğer davalı Mega Denizciliğe devrine ilişkin tasarruftur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 16.10.2012 tarihinde kardeşi davalı ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle TBK'nun 19 maddesi gereğince hükümsüzlüğüne, tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline veya İİK'nun 277 maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu