WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2020/54 E- 2021/186 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 14....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2022 NUMARASI : 2022/103(E) 2022/340 (K) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu T6 ile dava dışı temlik eden Yapı Kredi Bankası AŞ arasında imzalanan sözleşmeye istinaden kullandırılan kredinin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle borçlu aleyhine Edirne İcra Dairesi'nin 2016/34716 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davalı borçlu T6'ın adına kayıtlı Edirne ili, Merkez ilçesi, Kirişhane Mahallesi, 5758 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki 1/4 payını borcun doğumundan sonra alacaklıları zarara uğratmak kastıyla kardeşi T6'a sattığını belirterek, tasarrufun İİK. 277 ve devamı maddelerine göre iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle...

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde hem İİK'nin 277 vd maddelerine hem de TBK'nın 19. maddesine dayanılmış olduğunu, açıkça muvazaa iddiasında bulunulduğunu belirterek, davanın TBK'nın 19. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davacı vekilinin istinaf itirazları ve HMK'nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davaya konu tasarrufların 08.04.2015 ve 03.04.2015 tarihlerinde yapıldığı, bu nedenle dava tarihine kadar beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği tartışmasızdır....

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; bağışların 11/12/2014 tarihinde gerçekleştiğini, borcun iptali istenen tasarruftan sonra doğmuş olduğunu, İİK'nun 284 maddesi uyarınca iptal davası hakkının batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşeceğini, bağış tarihinden davanın açılış tarihine (21/08/2020) kadar 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın usulden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; taşınmazların T4 tarafından 11/12/2014 tarihinde diğer davalı T3 bağışlandığı, eldeki davanın 21/08/2020 tarihinde açıldığı, iptali istenen tasarrufların bağış tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....

nın 277. ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasıdır. Tasarrufun iptali davasında TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kaldığından (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/17-2389 esas 2016/129 karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/20437 esas 2019/8861 karar sayılı ilamları) mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM....

    Kat, 1 no'lu bağımsız bölüm mesken niteliğindeki taşınmazın hissesini 02/07/2020 tarihinde 71.000 TL bedelle İsmail Ünaldı'ya, İsmail Ünaldı'dan da 09/10/2020 tarihinde 75.000 TL bedelle T6 sattığının ortaya çıktığını, müvekkilinin alacağının tasarruftan önce doğduğunu, dava konusu tasarrufun alacaklılara zarar verme kastıyla yapıldığını ve İİK. 280/1. Maddesi uyarınca iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle dava konusu taşınmazın 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla " "Manisa ili, Yunusemre ilçesi, Muradiye mahallesi, 6075 parsel, 1. Kat, 1 no'lu bağımsız bölüm mesken niteliğindeki taşınmazın davalı borçlu tarafından devredilen hissesinin tamamı kaydına İİK.'nun 281/2. Maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasına, davanın kabulü ile davalıların alacaklıyı zarara sokmak amacıyla yaptıkları dava konusu taşınmaza ilişkin devir işlemlerinin TBK. Madde 19 ve İİK....

    İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı vekili dilekçesinde özetle;öncelikle İİK 277 uyarınca tasarrufun iptali terditli olarak da BK 19.madde gereğince muvazaa iddiası olduğunu,mahkemenin tasarrufun iptali talebini değerlendirmeden davayı reddettiğini,başlattıkları icra takibinden sonra davalı borçlunun alacağını kardeşine devrettiğini,tarafların kardeş olduğunu,geçici aciz vesikasının olduğunu,davalının sunduğu faturalar ile yaptığı işin alakası olmadığını,davanın kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava ,davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali olmadığı takdirde TBK 19 maddesi gereği muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali talebidir. Mahkemece davanın reddine karar verildiği ,kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır....

    maddesi uyarınca iptali gerektiğini, taşınmazı borçlu davalıdan satın alan diğer davalının, taşınmazı devreden davalının müvekkili şirketi zarara uğratma kastı ile dava konusu tasarrufta bulunduğunu bilebilecek durumda olduğunu, akraba olduklarını, muvazaa iddiasının alacaklı tarafından tanık dâhil her türlü delil ile ispatlanabileceğini, davalılar arasında yapılan satış işleminin müvekkili şirket yönünden iptali gerektiğini ileri sürerek, öncelikle İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından teminatsız olarak ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, davalarının kabulü ile davacı müvekkili bakımından davalıların, alacaklı müvekkilini zarara uğratmak kastıyla yaptıkları tasarrufun TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, davacı müvekkiline, dava konusu taşınmaz üzerinde Adana 3. İcra Müd. 2018/13884 E....

    E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK 19 maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali ile haciz ve satış yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davalı T3 vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının reddine karar verilmiş, karar davalı T3 vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince, 19/10/2022 tarihli ara kararı ile dava konusu taşınmaz ile araç kaydı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, davalılardan T3 vekilinin karara itirazı duruşmalı olarak incelenmiş, davanın tasarrufun iptali davası olduğu, İİK 281/1 maddesi gereğince iptale tabi tasarruflara konu olan taşınmazlar hakkında talep üzerine ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle itiraz reddedilmiştir....

    HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, tasarrufun İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali, olmadığı takdirde TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....

    UYAP Entegrasyonu