WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

uyarınca davaya konu tasarrufun devrin yapıldığı tarihte, devrolunanın gerçek değerine göre çok daha düşük bedelle devredilmesi hasebiyle bağışlama niteliğinde sayılması ve iptali gerektiğini, tapu iptali ve tescili davalarında ve BK m. 19 kapsamında hak düşürücü sürelerin uygulanmasının söz konusu olmadığını, bilindiği üzere pandeminin etkisini arttırması ile birlikte hak kayıplarını önlemek amacıyla, hukuk yargılamasında tüm zaman aşımı ve hak düşürücü süreleri 13.03.2020 tarihinden itibaren (bu tarih dahil) 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) durdurulduğunu, davanın yetkili ve görevli mahkemede açtıklarını, Müvekkil şirketin hak kaybına sebebiyet verilmemesi ve zarar görmemesi adına; -duruşma günü beklenmeksizin- dava konusu tapu kaydı üzerine, İİK 281/2 uyarınca teminat aranmaksızın ihtiyati haciz konulmasını, taşınmazın tekrar el değiştirmesi halinde, müvekkili şirket bu durumdan hukuki ve ekonomik olarak olumsuz etkileneceğinden, taşınmazın tapu kaydına İİK 281.maddesi gereği...

Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi (BK'nun 18)gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamanın hakimin doğrudan görevi olduğu, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçladığı...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/331 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Muğla 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/09/2022 tarih, 2022/331 Esas sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Muğla Menteşe Yeniköy Mah 145 Ada, 7 Parsel Tarla nitelikli taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ile tarafımıza cebri icra ve satış yetkisi verilmesi ile taşınmazın davalılar arasında yapılan tasarrufun iptali; davalı T4 adına kayıtlı tasarrufun iptali talep edilen taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve tedbir konulmasını talep etmiştir....

      ile İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi durumunda dahi her iki davada da borcun tasarruftan önce doğması davanın ön şartı olduğu anlaşılmakla, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasına ilişkin dava şartının, eldeki davada gerçekleşmemiş olması nedeniyle mahkemece verilen kararın yerinde olduğu kanaatine varılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/336 ESAS, 2021/72 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla davalıların kendi aralarında danışıklı olarak yapmış oldukları, Kıroğlu Otomotiv Oto Kiralama Gıda Turizm Sanayi Ve Tic.Ltd.Şti. nin ,eski ortak borçlu T4 tarafından,diğer davalı T3 adına yapılan muvazaalı hisse ortaklık ve devir işlemine ilişkin tasarrufların TBK.’nun 19.maddesi ile İİK.’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince iptali ile borçlu T4 adına ortaklık defterine kaydı ile ticaret siciline tescil edilmesini, İstanbul 29.İcra Müdürlüğü, 2020/8690 E.sayılı icra...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekilinin, davalılar arasında yapılan tasarrufun iptalini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda iptali istenen tasarrufun sözleşmeden önceki bir tarihte gerçekleştiği görülerek davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

      Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından eksik incelemeyle verilen hükmün hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesince kendilerine itirazın iptali davası açılıp açılmadığının sorulması gerektiğini, aciz vesikası gibi özel dava şartının da yargılamanın her aşamasında tamamlanabileceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili tasarrufun iptali istemini içeren dava dilekçesinde İİK'nin 277 ve devamı maddeleri yanında, tasarrufun muvazaalı olduğunu da ileri sürerek TBK'nin 19'uncu maddesi uyarınca da tasarrufunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2020/26 ESAS - 2021/667 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Öncelikle muvazaa hükümleri, kabul edilmemesi halinde tasarrufun iptali hükümleri gereğince İİK.'...

      Mahkemece 19/03/2021 tarihli ara kararı ile tasarrufun iptali talebinin tazminat davasından tefrik edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince; davacı tarafın mevcut ve kesinleşmiş bir icra takibi olmadığı, borçlu hakkında alınmış kesin yahut geçici aciz belgesinin sunulmadığı, tasarrufun iptali davasının ön koşullarının somut dosyada mevcut olmadığı belirtilerek davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat davasında tazminata karar verildiğini, bunu icraya koyduklarını, sonradan ön şartı tamamladıklarını, tazminat davası bekletici mesele yapılması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu