Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır. Bu tür davalar, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik olduğundan ve mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından, bu niteliği itibarıyla asliye ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına göre, uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 26....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/281 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19'dan kaynaklı) KARAR : Nazilli 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, TBK 19. maddesine göre muvazaa sebebine dayalı kömür sahasının işletilmesinin devrine ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı İş Bölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 17. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/04/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İş bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın Hukuk İş bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 08/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Tire 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/580 Esas 2018/300 Karar sayılı dava dosyasından verilen, 19/07/2020 tarihli kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
Mahkeme kararında, gerçekte olmayan bir alacağın varmış gibi gösterilmek suretiyle muvazaalı olarak takip ve işlem yapılması halinde alacaklının zarara uğratılması halinde TBK 19 madde uyarınca muvazza nedeniyle işlemin iptal edileceğinden bahisle bu tür davalarda borçlu hakkında aciz belgesi alınmasına gerek bulunmadığından, davacının muvazaalı işlemden bulunan kişiden alacaklı olmasının yeterli olduğundan, TBK 19.maddesini irdeleyerek Manisa 5. İcra müdürlüğünün 2015/3056 esas sayılı takip dosyasının muvazzalı olduğunun tespiti ile maaş üzerine konulan 1.sıradaki haciz işleminin iptaline karar verdiği görülmüştür....
Kat 16 nolu meskeni diğer davalıya mal kaçırmak için devrettiğini, davalılar arasında gerek aile bağı gerekse iş birliğinden dolayı organik bağ bulunduğunu, zira davalılar arasında ticari iş birliği de söz konusu olup uzun süredir birbirleri ile ticari faaliyet içerisinde olduklarını, zaten davalıların aynı iş kolunda ticari faaliyette bulunmakta olduklarını ve aralarında komşuluk ilişkisi de bulunduğunu, davanın kabulü ile TBK Md 19 ve İİK'nın 277 vd maddeleri gereğince borçlu tarafından devredilmiş olan taşınmaz hissesine ilişkin TASARRUFUN İPTALİNE karar verilmesini dava ve talep etmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2023 NUMARASI : 2023/36 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil ile davalı T4 21.12.1991 yılında evlendiklerini, evlilikleri boyunca tasarrufun iptali konusuna konu Balıkesir ili, Bandırma ilçesi Edincik Mah.393 ada, 50 parselde yer alan arsayı satın aldıklarını, bu taşınmazın davalı T4 adına kayıt edildiğini, tarafların Bandırma Aile Mahkemesinin 2017/640 esas sayılı boşanma davası açıldığını, tarafların boşanma kararının 09.03.2021 tarihinde kesinleştiğini ve tarafların boşandıklarını, akabinde 27.12.2021 tarihinde Bandırma Aile Mahkemesinde 2021/997 esas sayılı edinilmiş malların tasfiyesi konulu dava ikame edildiğini, taraflar arasındaki evlilik birliği devam ederken davalı T4 tarafından davaya onu taşınmazın...
Dava; ileri sürülüş biçimine göre; 6098 sayılı TBK m.19'a dayalı olarak açılmış muvazaa (nam-ı müstear) nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Gerek İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir....
, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, davalılar arasında ticari iş birliğinin söz konusu olduğunu ileri sürerek, TBK md.19 ve İİK 277 vd....