Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mala zarar verme suçunda ise başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkıp, tahrip etmek ya da yok edip bozmak suretiyle kullanılamaz hale getirip veya kirleterek zarar vermektedir. Her iki suç tipinde de mağdur mal varlığı itibarıyla zarar görmektedir. Hırsızlık suçunda suça konu mal, alıp götürülmek suretiyle mağdurun zilyetliği tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Mala zarar verme suçunda ise malın mutlaka alınması gerekli olmayıp, çoğunlukla malın tamamı ortadan kaldırılmamakta, zarar verilerek kısmen veya tamamen kullanılmaz hale getirilmektedir. İki suçu birbirinden ayıran önemli özellik ise; hırsızlıkta fail faydalanma amacıyla eylemini gerçekleştirdiği halde, mala zarar verme suçunda mağdura zarar verme düşüncesiyle hareket etmektedir. Mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı taşınır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir....

    harcamaları (kredi kartı, aşırı fazla ve lüks tüketimleri) olup olmadığının tespiti amacıyla, Öncelikle, sanığın ve birlikte yaşadığı ailesinin, soruşturmadaki inceleme ve tespitte başlangıç olarak belirlenen 17.06.2004 tarihli ek mal bildirimindeki malvarlığı dahil olmak üzere, işe giriş tarihinden itibaren bildirdiği ve geçmişe dönük tüm kayıtlı veya kayıt dışı, mirasen kendi malvarlıklarına intikal etmiş olan taşınır, taşınmaz malvarlığı ile para, hak ve alacaklarının, birikimlerinin, kısacası 17.06.2004 tarihi itibariyle gerçek malvarlığı büyüklüğünün ve devam edecek dönemsel gelirlerinin belirlenmesi, Devamla, 17.06.2004 tarihinden sonra, dosyada mevcut mal bildirimlerinden ve mahkemece toplanan diğer delillerden hareketle, sanığın veya birlikte yaşadığı ailesinin bu tarihten kamu davasının açılmasına neden olan idari soruşturmaya esas rapor tarihi olan 27.10.2008 tarihine kadar edinilen ve kamu davasına konu edilen (suça konu) taşınır, taşınmaz mallarla, para, hak ve alacakların...

      İcra emrini alan borçlu yedi gün içinde teslim etmez veya noksan teslim ederse ve Yargıtaydan,icra mahkemesinden veya yargılamanın iadesi yoluna başvurmuş ise yargılamanın iadesi davasına bakan mahkemeden verilmiş bir icranın geri bırakılması kararı göstermezse alacaklının talebi ile ilamda yazılı olan taşınır mal veya misli icra dairesi tarafından borçludan zorla alınarak alacaklıya teslim edilir. Kesinleşmeden icraya konulabilen ilamlardan olan taşınır teslimine ilişkin bir ilamın temyiz edilmiş olması kendiliğinden ilamın icrasını durdurmaz. Hükmü temyiz eden borçlunun kesinleşmeden icraya konulmuş işbu ilamın icrasını durdurmak için ilam konusu taşınır malı depo ederek icra dairesinden süre ve Yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı almış olması gerekir. Diğer taraftan ilamda yazılı olan taşınır mal veya misli borçlunun elinde bulunmazsa borçlu artık aynen ifaya zorlanamaz. Bu halde taşınır mal teslim borcu, kanundan ötürü para borcuna dönüşür....

        Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davacı Temyizi Yönünden; Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz. Somut olayda, Mahkemece tesis edilen kararda, davacının reddedilen alacağı 1.547,82 TL'dir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davacı Temyizi Yönünden; Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz. Somut olayda, mahkemece tesis edilen kararda, davacının reddedilen alacağı 3.465,38 TL'dir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davacı Temyizi Yönünden; Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz. Somut olayda, mahkemece tesis edilen kararda, davacının reddedilen alacağı 3.499,99 TL'dir....

              Yanlar arasındaki 22.03.2006 tarihli sözleşme incelendiğinde; hukuksal niteliğince Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan eser sözleşmesi olmayıp, Türk Ticaret Kanunu'nun 25. maddesi hükmü gereğince, tacirler arasında yapılan ve “ticari taşınır mal satımına” ilişkin bir sözleşmedir. Davacı, alıcı; davalı ise satıcıdır. Buna göre, ticari taşınır mal satımı sözleşmesinden ... uyuşmazlıklar hakkında yerel mahkemesince verilen kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava, taşınır malların ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Taşınır malların ortaklığının giderilmesinde malı elinde bulunduran onun maliki sayılır. Zilyet olmayan paydaş o mal üzerinde hak iddia ettiğine göre hakkı olduğunun ispatı görevli mahkemeye dava açması gerekiyorsa o davayı açma külfeti zilyet olmayan paydaşa ait olacaktır. Tabiatıyla HUMK:un 567.maddesindeki sürede o paydaşa verilecektir. Olayımızda: dava konusu taşınır malların davacı tarafça miras bırakandan kaldığı iddia edilmişse de davalılardan ... taşınır malların kendisine ait olduğunu ileri sürmüştür....

                  Mala zarar verme suçunda ise başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkıp, tahrip etmek ya da yok edip bozmak suretiyle kullanılamaz hale getirip veya kirleterek zarar vermektedir. Her iki suç tipinde de mağdur mal varlığı itibarıyla zarar görmektedir. Hırsızlık suçunda suça konu mal, alıp götürülmek suretiyle mağdurun zilyetliği tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Mala zarar verme suçunda ise malın mutlaka alınması gerekli olmayıp, çoğunlukla malın tamamı ortadan kaldırılmamakta, zarar verilerek kısmen veya tamamen kullanılmaz hale getirilmektedir. İki suçu birbirinden ayıran önemli özellik ise; hırsızlıkta fail faydalanma amacıyla eylemini gerçekleştirdiği halde, mala zarar verme suçunda mağdura zarar verme düşüncesiyle hareket etmektedir. Mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı taşınır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir....

                    aracılığı ile tespit edilecek kamu zararlarının ilgililerden tahsiline karar verilmesini, bu tazminat talebi doğrultusunda davalılara ait taşınır ve taşınmaz mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu