Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, dava konusu taşınmazda kendisinin,davacının ve dava dışı ...’in paylarından yararlanma haklarının dava dışı ...’in intifa hakkı ile sınırlandığını,bu hak nedeni ile davacının taşınmazdan yararlanma hakkının dava tarihi itibari ile olmadığını, taşınmazdan yararlanma hakkının ...’e ait olduğunu ve kira bedellerini de ...’in aldığını, kendisinin sadece vekil sıfatı ile kiraları alarak ...’e teslim ettiğini belirterek davanın husumet yokluğu nedeni ile reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 53,549,38.TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

    Tapu kaydından, taşınmazda 11.10.2010 günü davacı yararına intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı davalının meskenin kilidini değiştirmesi nedeniyle taşınmaza giremediklerini söylemiştir. Taşınmaz üzerinde davacı yararına kurulan intifa hakkı nedeniyle taşınmazdan tam yararlanma hakkı bulunmakta olup, taşınmaz maliki davalının kilit değiştirmek suretiyle TMK'nın 794. maddesi hükmüne aykırı olarak davacının taşınmazdan faydalanma hakkına engel olduğu anlaşıldığından davacının elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmesi gerekir. Ayrıca, hakkı olmadığı halde taşınmazdan kötüniyetle faydalanan kişinin bu kullanma bedelini hak sahibine ödemesi gerekir. Somut olayda, intifa hakkı sahibi davacı... 10. Noterliği’nin 15.07.2014 günlü ihtarnamesi ile dava konusu taşınmazın tarafına iadesini istemiş, ihtarname davalıya 19.07.2014 tarihinde tebliği edilmiştir. Taşınmazın davacıya iade edildiğine ilişkin bir kanıt sunulmamıştır....

      Davalı, davacının taşınmazdan yararlanma isteğini hiçbir zaman bildirmediğini, tek başına ortaklığın giderilmesi davası açılmasının intifadan men koşulunun gerçekleşmesi için yeterli olmadığını, açılan davada ayrıca ve açıkça taşınmazdan yararlanma isteğinin bildirilmesi gerektiğini, davacının açmış olduğu ortaklığın giderilmesi davasındaki dava dilekçesinde taşınmazdan yararlanma isteği bulunmadığından davanın açılması ile intifadan men koşulunun kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazı kullanmasına davacının zımni muvafakatı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Başkasının taşınmazından mecra geçirilmesine imkan veren bu maddenin öngördüğü hak; o taşınmazdan yararlanma yetkisini, mecra geçiren kişi lehine sınırlaması bakımından irtifak hakları arasında yer almaktadır. Yararlanma biçimi, hak sahibinin o taşınmazdan mecra geçirmesi ve bu nedenle bazı faaliyetlerde bulunabilmesine yöneliktir. Mülkiyet hakkına sınırlama getiren ve üçüncü bir kişinin taşınmazdan irtifakın konusuna göre yararlanma olanağı getiren mecra irtfakı istemine ilişkin davalarda önem arzeden hususlara kısaca değinmek gerekir. Öncelikle, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

          Başkasının taşınmazından mecra geçirilmesine imkan veren bu maddenin öngördüğü hak; o taşınmazdan yararlanma yetkisini, mecra geçiren kişi lehine sınırlaması bakımından irtifak hakları arasında yer almaktadır. Yararlanma biçimi, hak sahibinin o taşınmazdan mecra geçirmesi ve bu nedenle bazı faaliyetlerde bulunabilmesine yöneliktir. Mülkiyet hakkına sınırlama getiren ve üçüncü bir kişinin taşınmazdan irtifakın konusuna göre yararlanma olanağı getiren mecra irtfakı istemine ilişkin davalarda önem arzeden hususlara kısaca değinmek gerekir. Öncelikle, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

            Geçit hakkı, mülkiyet hakkının kanundan doğan sınırlamaları nedeniyle kurulan zorunlu bir irtifak hakkıdır. Bu hak, aleyhine geçit tesis edilen taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını ortadan kaldırmamakta, yararlanan taşınmaz malikine geçit hakkının amacı ve belirlenen sınırları içerisinde bir yararlanma hakkı sağlamaktadır. Geçit hakkı, geçit kurulan taşınmaz bölümünü ana taşınmazdan hukuken ve fiilen ayırma anlamına gelmez. Ana taşınmaz maliki geçit hakkı kurulan taşınmaz bölümünü mülkiyet hakkına dayalı olarak geçiti engellemeyecek biçimde kullanma hakkına sahiptir. Bu cümleden olarak geçit tesisi için öngörülen taşınmaz bölümünü kendisi için de yol olarak kullanabilir. Mahkemece geçit kurulan yerin mülkiyeti devredilmiş gibi, ana taşınmaz malikine herhangi bir hak tanınmayacak şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır....

              Başkasının taşınmazından mecra geçirilmesine imkan veren bu maddenin öngördüğü hak; o taşınmazdan yararlanma yetkisini, mecra geçiren kişi lehine sınırlaması bakımından irtifak hakları arasında yer almaktadır. Yararlanma biçimi, hak sahibinin o taşınmazdan mecra geçirmesi ve bu nedenle bazı faaliyetlerde bulunabilmesine yöneliktir. Mülkiyet hakkına sınırlama getiren ve üçüncü bir kişinin taşınmazdan irtifakın konusuna göre yararlanma olanağı getiren mecra irtfakı istemine ilişkin davalarda önem arzeden hususlara kısaca değinmek gerekir. Öncelikle, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

                Davalı, elatmanın haksız olmadığını, kira ilişkisine dayanarak taşınmazdan yararlandığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 794.maddesi hükmünce intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir. Aksine düzenleme olmadıkça bu hak, sahibine konusu üzerinden tam yararlanma yetkisi sağlar. İntifa hakkına hukuka aykırı bir elatma varsa hak sahibi bunun dava yoluyla giderilmesini isteyebilir. İntifa hakkı konusu bir taşınmaz mal ise hak sahibi doğrudan yararlanabileceği gibi, bu hakkını örneğin üçüncü bir kişiye taşınmazı kiralamak suretiyle de kullanabilir. İntifa hakkının sona ermesi sebeplerini düzenleyen Türk Medeni Kanunu’nun 796.maddesine göre hakkın konusu tamamen yok olmadıkça taşınmazlarda tescilin terkini yapılmadıkça yasal intifa hakkı sebebi ortadan kalkmadıkça haktan yararlanmak mümkündür....

                  Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının sözleşme ve tapuya tescille taşınmazdan yararlanma hakkını 13.08.2007’ye kadar kazandığı, bu hakkını sona erdiren nedenlerin bulunmadığı, dava tarihi itibariyle istasyonu işleten kişilerle davacının intifa hakkının devrini gerektiren herhangi bir sözleşmesi olmadığı için davalıların sözleşmeye aykırı olarak, davacının sözleşmeden kaynaklanan haklarına zarar verecek şekilde üçüncü kişilere devretmesinin yasal olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, Mamak Kızılca köyü 546 parseldeki istasyon tesis ve tüm müştemilatının intifa hakkı dolayısıyla intifa hakkının bitim tarihi olan 13.08.2007 tarihine kadar ... A.Ş.ye teslimine, davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ... ...'...

                    mahkeme kararı ile taşınmazdan ekonomik olarak yararlanmadaki kısıtlama için belirlenen değer kaybı oranında herhangi bir değişiklik ve artış olmadığı, bu haliyle taşınmazdan ikinci kez değer düşüklüğü talebinin hakkaniyete uygun olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu