Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı Kaymakamlık ceza mahkemesi kararının zilyedi belirlemediği yol olarak kullanılan taşınmazın köy tüzel kişiliğine tesliminde 3091 sayılı yasaya aykırılık bulunmadığı iddialarıyla anılan kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedir. 3091 sayılı yasanın 1.maddesinde gerçek veya tüzelkişilerin zilyed bulunlduğu taşınmaz mallarla, kamu idareleri kamu kurumları veya kuruluşları ile devlete ait veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlarla, menfaati umuma ait taşınmazlara yapılan tecavüzlerin idari makamlarlca önleneceği hükme bağlanmış olup, aynı yasanın 4.maddesiylede kamunun kullanımına açık taşınmaz mallara yönelik tecavüz ve müdahalelerin fiili zilyetlik esasına bırakılmaksızın önlenmesi gerektiği düzenlenmiştir....

    SMK'nın 149.maddesinde "Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c) Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini....

      D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ----markasının davalı tarafından -----şeklinde izinsiz ve iltibas oluşturacak şekilde kullanıldığı iddiası ile açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması ile maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı vekili 22/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini arttırarak 35.247,00 TL tazminat talep ettiklerini bildirmiştir. Dosyaya----getirtilmiş olup, incelendiğinde;--- markasının-----tarihinde davacı adına --- nezdinde tescil edildiği anlaşılmıştır....

        Bu durumda davaya zilyetliğin şerhine yönelik dava olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Hal böyle olunca, dosya içeriğine göre tespit tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazda davalı ile birlikte davacının da fiili kullanımı olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece bu hususun tespiti ile yetinilmesi gerekirken yukarıda açıklanan husus göz ardı edilerek yazılı şekilde beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin hüküm tesisi isabetsiz olup, dahili davalı ...'ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalıya iadesine, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti ... ile ... aralarındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti davasının kabulüne dair .. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.04.2014 gün ve 130/160 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 478 ada 6 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitini istemiş, davalı vekili, dava konusu taşınmazın davacıya ait olup olmadığının araştırılmasını bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 478 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ...TC kimlik numaralı ... ...'nin mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davadaki talebin davacı adına tescilli ve koruma altındaki ... markasına yapılan tecavüzün önlenmesi , bu tecavüzün dayanağı da sicilde kayıtlı bir marka olduğundan o tescilin hükümsüzlüğünün tespiti ve terkini talebine ilişkin olduğunu, davacının sınai mülkiyet hakkı sahibi olduğunu, bu anlamda davalı markasının tescilli olup olmadığının önemi olmadığını, tecavüzün önlenmesi ve hükümsüzlüğünün tespiti talep edilen marka veya sahibinin hakkına dayanılmadığını, sınai mülkiyet hakkı sahibi olan davacının bu hakka dayanarak açtığı davada 3. kişi olarak kabulünün yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalının markasının da tescilli olmasının, davacıyı 3. kişi yapmayacağını, talebin niteliği itibariyle davaya bakmaya yetkili mahkemenin SMK.nun 156/3 maddesi uyarınca davacının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, mahkemenin bu maddeyi yanlış yorumlayarak verdiği yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın...

              ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesine, linkler linkler üzerindeki kullanımından kaynaklanan marka ve telif haklarına vaki tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/396 Esas KARAR NO : 2021/2 DAVA : Marka (Marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması, maddi ve manevi tazminat, hükmün ilanı) DAVA TARİHİ : 31/10/2019 KARAR TARİHİ : 06/01/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması, maddi ve manevi tazminat, hükmün ilanı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekili 31/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin emlak sektöründe faaliyet gösterdiğini, ... sayılı marka ve logoların TPMK nezdinde tescilli marka ve logoları olduğunu, iş bu markaların kullanım hakkının ... tarafından müvekkili şirkete verildiğini, davalı tarafın herhangi bir kullanım hakkına sahip olmamasına rağmen müvekkili şirketin ve marka sahibine ait söz konusu markaların hukuka aykırı olarak marka hakkına tecavüz fiilini...

                  İşte elatmanın önlenmesi "Men'i Müdahale" davaları hakkı koruyan gerektiğinde hak sahibinin o hakkı kullanma ve yararlanma yolunu açan en önemli dava türlerindendir. Elatmanın önlenmesi davalarının konusunu büyük ölçüde ayni haklar teşkil eder. Elatmanın önlenmesi davasının kabul edilebilmesi için elatmanın haksız olması gerekir. Elatan kişinin kasıtlı ve kusurlu olması şart değildir. Elatan kişi geçersiz bir hukuki sebebe dayanıyor ise elatmanın önlenmesi davası açılabilir. Elatmanın önlenmesi davası bir eda davasıdır. Bu dava sonunda davalı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmektedir. Ayni hakka dayandığından ayni bir davadır. Ayni bir dava olduğu için haksız elatma sürdükçe her zaman elatmanın önlenmesi davası açılabilir. Bu dava zamanaşımına uğramaz. Hak düşürücü süreye tabi değildir. Ayni hak sahibi elatmayı öğrenmesine rağmen uzun süre ses çıkarmasa dahi haksız elatmanın önlenmesi davası açabilir, bu durum Medeni Kanunun 2....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti KARAR Davada, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak baraj gölü altında kalan taşınmazların mülkiyetinin tespiti istenildiğine göre Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı kararı ile hazırlanan, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu kararı ile kabul edilen ve 26.01.2003 tarih 28540 sayılı ...... Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu