Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 20.11.2001 günlü biçimine uygun düzenlenen ve 23.11.2001 tarihinde tapuya şerh verilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılarak A bloktaki 3, 4, 12, 28 ve 36 numaralı bağımsız bölümlerin davacılardan ..., aynı bloktaki 7, 15, 19, 20 ve 25 numaralı bağımsız bölümlerin davacı ..., aynı bloktaki 11, 23, 24 ve 27 numaralı bağımsız bölümlerin de davacı ... adlarına tescili istemleri ile açılmıştır. Davalı, dayanılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 19.11.2001 günlü protokole dayanılarak yapıldığını, protokol hükümlerinin yerine getirilmediğini, dolayısı ile satış vaadi sözleşmesinin hükümsüz kaldığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, savunma doğrultusunda dava reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. 20.11.2001 günlü satış vaadi sözleşmesinin tarafları, davalı ... (satış vaadi borçlusu) ve davacılar ..., ... ve ... vekilleri ...’dir....

    Sözleşmelerin yerine getirilmesine olanak verecek biçimde yorumlanması asıl olduğundan, satış vaadi sözleşmesinde de bu sözleşmeye konu taşınmazların genel ve kapsamlı bir biçimde gösterilmesi halinde sözleşme ve dışındaki başka delillerle hangi yer olduğu anlaşılabiliyorsa sözleşme konusu taşınmazın belirli ya da belirlenebilir olma unsurunu taşıdığının kabulü gerekir. 6. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Türk Borçlar Kanunu'nun 97 nci maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. 3.Değerlendirme 1. İlk Derece Mahkemesi, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine tazminat talebinin kabulüne karar vermiş; davacı vekili ise hem tapu iptali ve tescil hem de tazminat miktarı yönünden hükmü temyiz etmiştir. 2....

      Bu nedenle davacı tarafın resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Davacılar vekilinin, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ne var ki, davacılar tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde bedelin uyarlanması suretiyle hüküm altına alınması isteğinde bulunmuşlardır. Terditli açılan bu davada tapu iptali ve tescil isteği açıklanan nedenlerle yerinde bulunmadığına göre bedelin uyarlanması yoluyla hüküm altına alınması gerekmektedir. Mahkemenin bu yöndeki ret gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescile ilişkin davada ... 1. Sulh Hukuk ile 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 30.05.2001 tarihinde 1.000.000.000.-TL değer gösterilerek açılan taşınmazın satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 25/III. Maddesinde; “Yargıtay’ca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından, Asliye Hukuk Mahkemesince davanın esasına ilişkin verilen karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 14.05.2002 TARİH 2323-3755 sayılı ilamı ile bozulmakla mahkemenin görevli olduğu Özel Dairenin kabulündedir. Bu karar mahkemeleri bağlar. O halde; uyuşmazlığın çözümünde ... 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 29.06.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 27 ada 18 parsel numaralı taşınmazın 48 m2 lik kısmını 16.05.1961 tarihinde noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, sözleşmenin tapuya şerh edildiğini, 40 yıldır kullanımında olduğu halde şerhin kaldırılarak 3. kişilere satışının yapıldığını belirterek tapu kaydının iptali ile 48 m2 lik kısmın adına tescilini mümkün olmadığı takdirde bu miktarın pay olarak tescili isteğinde bulunmuştur....

            den 12.12.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 19 adet taşınmazı 25.000.000,00TL bedelle aldığını belirterek tapu iptali ve tescil, kamulaştırılan taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili, murislerinin hasta olduğunu, akıl sağlığının yerine bulunmadığını, satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bedelin ödenmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL-CEZAİ ŞART Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ... ile aralarında düzenlenen 02.10.1998 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre, adı geçen davalının, dava konusu 36776 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı başkaca taşınmazlardaki hak ve hisselerini bedelini nakten alarak satmayı vaat ettiğini, bilahare davalının satışını vaat ettiği taşınmazdaki payı için dava dışı yüklenici firma ile 19.09.2002 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, davalı ve dava dışı kardeşlerine arsa paylarına karşılık birer daire ve bir dairede her birine 1/3 pay ile dükkanda 10/77 pay verildiğini, taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin 27.01.2009 tarihinde sonlandırıldığını, davalı ve kardeşleri arasında 20.06.2011 tarihli taksim işlemi yapıldığını, bu işlemler sonucu dava konusu taşınmazda bulunan 1 no’lu dairenin tamamna, 8 no’lu dairenin 1/3, 11 no’lu depolu dükkanın 10/77...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ** Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, davalılara ait 1920 ada 1 parsel (eski 423 ada 16 parsel) üzerinde inşa edilen binada bir dairenin satışının vaat edildiğini, satışı vaat edilen daire ile eşdeğer olan 3. Blok 5 no'lu dairenin tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında istemini 9 no'lu bağımsız bölüme yöneltmiştir. Davalılardan ... ... mirasçıları, davaya cevap vermemiş, ... ......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2006 gününde verilen dilekçe ile tapunun beyanlar hanesindeki kaydın iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.09.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 18.01.2006 günlü sözleşmeye dayalı 375 ada 1 parselin beyanlar hanesinde geçen “kargir evin 1/2 hissesinin” satış sebebiyle terkine ve davacı adına yazımı istemi ile açılmıştır. Mahkemece, işlemin tapu sicil müdürlüğü tarafından yapılması gerektiği ve idari bir dava sonucu uyuşmazlığın giderilebileceği nedeni ile dava red edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu