Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanuna göre Tüketici Mahkemelerinde değil genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir....

    Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı B.K'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

      Mahkemece, dava dışı yüklenicinin payına düşen bağımsız bölümü gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaat ettiği ancak yüklenici eser sözleşmesi uyarınca kendisine düşen edimini yerine getirmediğinden davacının dava konusu bağımsız bölümü davalı arsa sahibinden talep etmeye hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce; “Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesinin tarafı arsa sahibi davalı olup davacı ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan temlik sözleşmesi yapılmamıştır. Davacı ile davalı arasında resmi şekilde düzenlenen geçerli bir sözleşme mevcuttur. Davanın dayanağı 17.8.2010 tarihli sözleşme metni incelendiğinde, kayıt malikinin davacıya 147 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 6/84 arsa paylı 2....

        Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanun'da kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

          Yapılan bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; arsa sahibi davalı T3 ile diğer davalı yüklenici şirket arasında noterde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiği ve tarafların 718 parsel sayılı taşınmaz üzerinde A, B, C olmak üzere 3 blok inşaat yapılmasının ve B bloğunun tamamının tüm ortak alanları ile birlikte yükleniciye, A ve C bloğun tamamının arsa sahibine ait olacağının kararlaştırıldığı, daha sonra davalı yüklenici şirket ile davacı arasında Bakırköy 9.Noterliğinde akdedilen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 718 parselde davalı şirkete isabet eden B blok 4.normal kat 20 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 100.000,00 TL bedelle satışının vaat ve kabul edildiği anlaşılmaktadır. Satış bedelinin nakden ve tamamen ödendiği sözleşmede açıkça yazılıdır. Davaya konu 20 nolu bağımsız bölüm konut niteliği ile davalı arsa maliki T3 adına tapuda kayıtlıdır....

          Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Kanun'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 Sayılı Kanun'da, kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutafak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

            Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda eldeki davada uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından, davanın HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

              Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiğinin, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Somut olayda davacı vekili, müteahhit olan müvekkili ile davalıların murisi ... arasında 20/03/2007 tarihinde ......

                  Mahkemece, dava dışı yüklenicinin payına düşen bağımsız bölümü gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaat ettiği ancak yüklenici eser sözleşmesi uyarınca kendisine düşen edimini yerine getirmediğinden davacının dava konusu bağımsız bölümü davalı arsa sahibinden talep etmeye hakkı bulunmadığı, davacı ile davalı arsa sahibi arasında düzenlendiği söylenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aslında dava dışı yüklenici ile davacı arasında yükleniciye kalması kararlaştırılan bağımsız bölümlerin satışı niteliğinde olup bu sözleşmeye istinaden davacının ödediği satış bedelini sözleşmenin akidi olan dava dışı yükleniciden talep edebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesinin tarafı arsa sahibi davalı olup davacı ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan temlik sözleşmesi yapılmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu