Davacıların müşterek paydaş olmaları durumunda Türk Medeni Kanunu'nun 692. maddesi uyarınca paydaşların; el birliği mülkiyeti halinde de aynı Kanun'un 702. maddesi gereğince, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılmasında ortakların iradeleri birleşmiş olduğu gibi, olağanüstü tasarruflardan sayılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasında da “oy birliği” sağlanmış olmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 75 ve 76. maddeleri hükümleri ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime ait bir görevdir. Davada yüklenici ...'in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklendiği ediminin ifasında “borçlu temerrüdüne” düşmüş bulunması sebebiyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshinin istendiği açıklıkla anlaşılmaktadır....
Davada, düzenleme şeklinde taşınmaz satış ve payı karşılığı inşaat sözleşmesinin (91/8 parsel taşınmaz) davalı tarafça haksız feshi nedeniyle müvekkilimin yoksun kaldığı kardan bugünkü karşılığı olarak şimdilik 25.000.00 TL ile davalının şifahi sözleşme ile renovasyonunu müvekkilime yaptırttığı inşaattan (248 ada) kaynaklanan masraflar ve müteahhitlik hak ediş bedeli olarak şimdilik 25.000,00,TLnin davalıdan tahsili istenmiştir. Taraflar arasındaki ihtilafın taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklandığı, davanın, mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, bu sözleşmenin her iki taraf bakımından ticari nitelikte olduğu veyahut davalı bakımından bu sözleşmenin ticari işletmeyi ilgilendiren nitelikte olduğuna dair dosya kapsamında her hangi bir bilgi ve belge bulunmadığı nazara alındığında, davanın, HMK 2/2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Noterliğinde düzenlenen 16.07.2008 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tadiline ilişkin sözleşmede ise 05.06.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 2. maddesinde değişiklik yapılarak davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bu kez bodrum+2 kattan oluşan 6 daireli bina yapılacağı, zemin kattaki (3) ve (4) no.lu bağımsız bölümlerin arsa sahibinin uhdesinde kalacağı, bodrum kattaki (1) ve (2) no.lu bağımsız bölümler ile 1. kattaki (5) ve (6) no.lu bağımsız bölümlerin ise yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmıştır. Tadil sözleşmesinin yapıldığı aynı tarihte taraflar arasında yine aynı noterlikte düzenlenen vekaletnamede ise davalıya ait taşınmaz üzerinde inşa edilecek binadaki zemin kat (3) ve (4) no.lu bağımsız bölümlerin arsa sahibi davalının uhdesinde bırakılarak kalan bağımsız bölümleri dilediği kişilere satmaya, satış vaadi sözleşmesi yapmaya, vb. hususlarda dava dışı yüklenici ... 'ın vekil olarak tayin edildiği anlaşılmıştır....
olmadığı ve dava dışı arsa sahiplerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan haklarını davacıya temlik ettiklerine ilişkin bilgi, belge ve iddia da bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulü doğru olmamıştır....
Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karışlığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı B.K.'nun 3155 vd. Maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Karar, davacı ... vekili ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 28.04.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Feshi istenilen sözleşmede davacılar dışında arsa maliklerinin imzalarının bulunduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar, tapu kayıtlarından, dava açılmadan önce davacıların diğer paydaşların paylarını devraldıkları anlaşılmışsa da; dosya kapsamından, feshi istenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülüklerin de devredildiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Bu sebeple, mahkemece yargılama sonucunda verilecek karar, sözleşmede imzası bulunan ancak davada taraf olarak gösterilmeyen bu arsa sahiplerinin de hukukunu etkileyecektir. ...'...
Noterliği eli ile düzenlenen 12/09/2017 tarih ve 20742 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, binanın yıkıldığını, gayrimenkulün arsaya dönüştüğünü, arsada müşterek mülkiyetin söz konusu olduğunu, binan 04/10/2018 tarihinde yıkıldığını, Kadıköy 19. Noterliği eli ile düzenlenen 12/09/2017 tarih 20742 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılabilmesi için tüm maliklerin sözleşme tarafı olması gerektiğini, bir an için olayımızda 6306 sayılı Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında ki kanunun uygulanmasının söz konusu olacağı düşünülürse bu halde de sözleşmenin taraflarının 2/3 oranında payı temsil eden arsa malikleri ile müteahhit olması gerektiği kesin ve tartışmasız olup, çoğunluk temsil edilmeden kurulan sözleşmenin geçersiz olduğunu, buna bağlı olarak Kadıköy 19....
Noterliği eli ile düzenlenen 12/09/2017 tarih ve 20742 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, binanın yıkıldığını, gayrimenkulün arsaya dönüştüğünü, arsada müşterek mülkiyetin söz konusu olduğunu, binan 04/10/2018 tarihinde yıkıldığını, Kadıköy 19. Noterliği eli ile düzenlenen 12/09/2017 tarih 20742 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılabilmesi için tüm maliklerin sözleşme tarafı olması gerektiğini, bir an için olayımızda 6306 sayılı Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında ki kanunun uygulanmasının söz konusu olacağı düşünülürse bu halde de sözleşmenin taraflarının 2/3 oranında payı temsil eden arsa malikleri ile müteahhit olması gerektiği kesin ve tartışmasız olup, çoğunluk temsil edilmeden kurulan sözleşmenin geçersiz olduğunu, buna bağlı olarak Kadıköy 19....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda eldeki davada uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından, davanın HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Noterliği'nin 15568 yevmiye ve 25.08.2016 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı müvekkil ile yine davacı müvekkili T3 ın Sakarya 6. Noterliği'nin 15568 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin yapılmasından sonra, davacılarında belirttiği üzere müvekkil tarafından tüm masrafları müvekkilce ödenerek sözleşme konusu taşınmaz bölünerek yeni parsel oluşturulduğunu, taraflar arasında imzalanan Sakarya 6....