Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili şekilde feshini ve dava dilekçesinde bildirilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile tapunun eski haline döndürülerek her türlü takyidattan ari olarak payları oranında arsa sahipleri müvekkillerinin adlarına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 06.04.2016 günlü düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenici tarafı T7 Şirketi olup T5 ve T6 bu sözleşmenin tarafı değildir....

    DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup davacı yüklenici davalı arsa sahibidir. Eser sözleşmesinin bir türü olan “ arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ” iş sahibinin bir arsanın muayyen bir payının bedel olarak devri veya devri taahhüdü karşılığında, yüklenicinin bir inşa (yapı) eseri meydana getirmeyi taahhüt ettiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen, ivazlı, çift tipli bir karma sözleşmedir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir....

    Kısaca, 14.09.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi aslında yüklenicinin davacıya yaptığı bir temlik işlemidir. Gerçekten, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri yükleniciye kişisel hak sağlar. Yüklenici, kazanacağı kişisel hakkını doğrudan sözleşmenin diğer tarafı olan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi, Borçlar Kanununun 162.maddesinden yararlanarak bu hakkını üçüncü kişilere de temlik edebilir. Ne var ki, yapılan temlik işleminin tarafı olmayan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı arsa sahibi, bu temlike vakıf olduğu zaman Borçlar Kanununun 167.maddesine dayanarak temlik işleminde bulunan yükleniciye karşı ne gibi hakları varsa, onun temlik ettiği kişilere (davacıya) karşı da ileri sürebilir. Dolayısıyla bu gibi davalarda, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahibi olan tarafına husumet düşer. Zira, alacağa hak kazanıldığının ispatı ifanın talep edildiği arsa sahibinden istenecektir....

      Temlik sözleşmesinin, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi biçiminde yapılması ve tapuya şerh edilerek şahsi hakkın kuvvetlendirilmesi önemli değildir. Eldeki davada önemli olan, dava dışı yüklenici ile arsa sahibi olduğu anlaşılan Sabite arasındaki 15.08.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa ile sonuçlanmasıdır. Zira, bu sözleşme ifa ile bittiği zaman, yüklenici şahsi hakkını doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi, bu hak üçüncü kişiye temlik edilmişse, onlar dahi temellük ettikleri şahsi haktan yararlanabilir. Somut olaya gelince; Yapılan keşiflerde, 15.08.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan binanın %60 oranında fiziki seviyeye getirildiği saptanmıştır. Görülüyor ki, eser sözleşmesi arsa sahibi bakımından ifa ile sonuçlanmamıştır. Bu seviyedeki inşaat sebebiyle, ne yüklenici ne de onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişi mülkiyet nakli talebinde bulanamayacağından, davanın reddi doğrudur....

        Düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldıktan sonra satışa karşı yasal önalım hakkının kullanılması Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2010/6- 404 Esas 2010/533 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere "Her hak gibi dava hakkı da sınırsız değildir....

        Davacı ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 16.09.2005 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden ise 5 numaralı bağımsız bölümün 5000 YTL ve 3758 ada 7 parselde yapılacak inşaatın mimari projesinin davacı yanca çizilmesi karşılığı satışının vaad edildiği görülmektedir. Davacı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi 16.09.2005 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinde bu sözleşme hükümlerine gönderme de yapılmamıştır. Dolayısıyla, 23.06.2005 günlü sözleşme hükümleri tarafları bakımından hüküm ve sonuç meydana getireceğinden, ruhsat alınması için kararlaştırılan süre o sözleşmenin tarafı olmayan davacıyı bağlamaz. Kaldı ki, 16.09.2005 günlü sözleşmede davacının çizimini üstlendiği proje için bir süre de öngörülmemiştir....

          Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, arsa sahibi veya sahipleri ile yüklenici arasında yapılan ve eser sözleşmelerinin bir türü olup, yüklenici bina yapım işini üstlenmekte, yüklenicinin finansını sağlayarak yapacağı bu binaya karşılık arsa sahibi de ona kararlaştırılan arsa payı mülkiyetini geçirmektedir. Bu niteliği itibariyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri iki tipli karma bir sözleşmedir. Burada, eser sözleşmesinin konusu olan inşaat yapma edimi ile taşınmaz satım sözleşmesindeki mülkiyet nakli edimi bir araya gelmiştir....

            Dava dilekçesi ekinde sunulan 25.10.2007 tarihli ihtarname ile arsa sahiplerinin yüklenici şirketle aralarında akdedilen 11.07.2001 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesini feshettikleri anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri aynı zamanda tapuda pay devrini de içerdiğinden sözleşmenin noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunlu olduğu gibi feshi için de taraf iradelerinin birleşmesi veya mahkeme kararının varlığı zorunludur. Tek taraflı irade beyanı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi mümkün olmadığından öncelikle yüklenici şirket aleyhine sözleşmenin feshi için ayrıca dava açılarak bu dava ile birleştirilmesi sağlanmalı, sözleşme mahkeme kararı ile feshedildiği takdirde feshin sonucuna göre yüklenicinin üçüncü kişiye devrettiği bağımsız bölümle ilgili olarak açılan tapu iptâli ve tescil davası değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir....

              Oysa davalılar ile dava dışı arsa malikleri arasında yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinde taşınmaz karşılığı 7 daire teslimi öngörülmüştür. Öte yandan 24.09.2013 tarihli duruşma tutanağına geçen açıklamalar ve davalılar vekilinin 23.10.2013 tarihli yazılı beyanından davalılar vekili tarafından ibraz edildiği bildirilen ancak temyiz aşamasında dosya da bulunmayan 05.04.2012 tarihli harici protokol içeriğine göre, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici tarafından arsa sahiplerine dairelerin teslim edildiği ve yüklenicinin edimini yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut iddia ve savunma, tapu kaydı ve arsa payı karşılığı inşaat sözlemesine göre ortada gerçek bir satış işlemi bulunmamaktadır. Akit tablosunda yer alan satış bedeli sözleşmede yer alan 7 adet bağımsız bölümü karşılar miktarda değildir. Yapılan satış ve devirin gerçek amacı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca avans niteliğinde yapılan bir devirdir....

                UYAP Entegrasyonu