"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 3.2.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 20.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 03/02/2005 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece Jandarma tarafından yapılan araştırmada taşınmazın değeri daha fazla belirlendiğinden görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Davada 2/9/1957 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 15.000 TL değerinde olduğu yazılıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı savunmada bulunmamıştır. Mahkemece davanın reddinde karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; davacının dayandığı 30.09.2005 tarihinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi noterde usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.06.2009 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tazminat, müdahalenin meni, ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 30.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi, ecrimisil, ikinci kademedeki istek tazminat istemlerine ilişkindir. Davalı, dava konusu yerin davalıya satış vaadi sözleşmesiyle satıldığını, ancak yabancı uyruklu olması nedeniyle ......
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda, davacı Afşin Noterliğinde 10.02.1999 tarihinde re’sen düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayanmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/666 Esas KARAR NO : 2023/668 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/07/2022 KARAR TARİHİ : 20/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı şirket arasında akdedilen Kadıköy .... Noterliği'nin 24/06/2020 tarih ve .... yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu İstanbul İli, ... İlçesi, ......
Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinde dava konusu taşınmazın satış bedelinin 50.000.000 TL. (50,00 YTL). olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.K.’nun 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, murisleri ... ile davalı arasında noterde 9.5.1984 tarihinde düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 566 ada 6 parsel numaralı taşınmazın 1/3 payının satışının vaad edildiğini, bedelin ödendiğini belirterek tapu kaydının iptali ile 1/3 payın adlarına tescili isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gibi sözleşmenin ifa olanağının da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile 1/3 payın davacılar adına tesciline karar verilmiş olup hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2008 ve 26.01.2009 günlerinde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi, karşı davada satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın tapu iptali ve tescil yönünden reddine, tazminat yönünden kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Karşı davada, dayanılan sözleşmenin gabin sebebiyle iptali istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ...vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenen 15.02.2007 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar satış vaadi sözleşmesinin hile ile yapıldığını, sözleşme tarihinde sözleşme yapma ehliyetlerinin bulunup, bulunmadığının araştırılması gerektiğini ve taşınmaz elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan sözleşmenin ifa kabiliyeti olmadığını beyanla davanın reddini savunmuşlardır....