Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06/08/2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ... ile davacı arasında imzalanan ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde rayiç bedel istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bir kısım davalılar vekili, zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların taşınmazı fiilen devraldıklarının ve bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığı, satış vaadi sözleşmesinin üzerinden 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....

        KARAR : Asıl davada tapu iptali ve tescil isteminin reddine, terditli bedel isteminin kabulü ile 22.500 TL'nin tahsiline, karşı davanın reddine, birleştirilen davanın reddine Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen asıl davada gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ıslah ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat; karşı davada sözleşmenin iptali, birleştirilen davada el atmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davada tapu iptali ve tescil isteminin reddine, terditli bedel isteminin kabulü ile 22.500 TL'nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı ...'den tahsiline, karşı davanın reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptaline ilişkin davada .... Sulh Hukuk ile 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 24/01/2005 tarihinde 20.000.000.000.- TL. değer gösterilerek Asliye Hukuk mahkemesinde açılan taşınmaz satış vadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir....

            Hükmü, davacı temyiz etmiştir.Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davası ile borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.2004 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 20.04.1987 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Dairemiz bozma kararına uyulmuş, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu 257 sayılı parsel 14800 m2 yüzölçümündedir. Satış vaadi sözleşmesi ile bu taşınmazın sözleşmedeki krokiye göre 1776 m2’sinin satışı vaat olunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2011 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, davalı ile ... 1....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile Asliyle Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 12.09.2003 tarihinde 10.000.000.000.-TL değer gösterilerek 1987 tarihli taşınmaz, satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali istemine ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'...

                    Davalı ... ve ... vekili beyan dilekçesinde, davaya konu satış vaadi sözleşmesinin 10 yıllık zamanaşımına uğradığını, sözleşmede belirlenen bedelin davalılara ödenmediğini, taşınmaz kadastro parseliyken usul ve yasaya aykırı olan satış vaadi sözleşmesine konu olduğunu, taşınmaz imar görünce satış vaadi sözleşmesinin ortadan kalktığını, taşınmaz cins ve vasıf değiştirdiğini, 3. kişilerin de hissedar olduğunu, davacıların bu yeni durum karşısında tarafı sıfatı olmadığını belirterek davanın husumet ve hukuki yarar yokluğundan reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile, ... ili, ... ilçesi, ...Mahallesi, 367 ada 12 parsel , 367 ada 13 parsel, 367 ada 14 parsel, 367 ada 15 parsel, 367 ada 16 parsel, 367 ada 17 parsel ve 368 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazların davalılar ..., ... ve ... adına olan hisselerin tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptalleri ile , her bir hissenin davacılar ..., ..., ... ve ... adına eşit oranda tesciline karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu