Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2021/73 ESAS DAVA KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davada, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen ara karara karşı davacılar vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Şükrü Hanlı Baydın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerin, istanbul ili kadıköy ilçesi acıbadem mahallesi 154 pafta 622 ada 69- 70 ve birleşik 71 parseldeki gayrimenkulde inşa edilen 3 bloklu sitede arsa sahibi olarak ayrı ayrı tanzim edilen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri kapsamında paylarına düşen bağımsız bölümlerin mülkiyetine sahip olduklarını, daha sonra ise T4 kadir yıldız, T3 T5 T7 taraf oldukları sözleşmeleri T10 şirketi beyoğlu...

Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

    Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716 ncı maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. 3. Değerlendirme 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.04.2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, 2512, 2513, 2514, 2515 ve 2516 parsel sayılı taşınmazlardaki miras hak ve hisselerinin tamamını ... 1. Noterliğinin 09.01.1995 tarih ve 406 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...'...

        Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı, vaadin sonradan imkansızlığı nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarihli ve 2016/19364 E., 2019/915 K. sayılı kararı. 2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117 nci maddesi. 3. Değerlendirme Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, davacıları resmi biçimde yapılan ve geçerli olan satış vaadi sözleşmesine göre taşınmazın rayiç değerinin ve iyi niyetle taşınmaza yapılan muhtesatların ifanın imkansız hale geldiği tarihteki değerlerini talep haklarının olduğu ve öncesinde bir temerrüt bulunmadığının, bilirkişi raporunun denetime açık ve anlaşılır olduğunun anlaşılmasına göre, davacılar tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile, usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

            Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

            İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. 2.İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde; '' ..Dava ilk etapta satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal tescil olmadığı takdirde ödenen paranın faizi ile tahsili talebini içerir şekilde açılmış ise de; dava devam ederken taşınmazın Fethiye 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/414 Esas, 2008/417 Karar sayılı izaleyi şuyu dosyası ile muris ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.12.005 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.01.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 27.05.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av.... .... Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında arsa payı karşılığı kat yapım ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin akdedildiği, davalının üzerine düşen edimleri yerine getirmeden, davacıya ait taşınmazdaki hissesini diğer davalılara sattığı, bu nedenle sözleşmenin feshi, vekaletnamenin geçersizliğinin tespiti, tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde, tazminat istemiyle dava açıldığı anlaşıldığına göre, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/06/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu