TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2022 NUMARASI : 2020/275 ESAS, 2022/368 KARAR DAVA KONUSU : Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve İpotek, Haciz Ve Şerhlerden Ari Tescil, İpotek, Haciz Ve Şerhlerin Kaldırılması, Olmadığı Taktirde Tazminat KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasında, İstanbul ili, Esenyurt İlçesi, Esenyurt Köyü, 3119 ada, 4 sayılı parsel üzerinde inşa edilecek Dumankaya Modern Vadi adlı etapta A3 Blok, 5. Kat, 38 nolu, 3+1 tipte 161 m2 brüt alanlı meskenin, KDV hariç 242.000,00- TL bedelle satış vaadi için Beyoğlu 21....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/666 Esas KARAR NO : 2023/668 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/07/2022 KARAR TARİHİ : 20/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı şirket arasında akdedilen Kadıköy .... Noterliği'nin 24/06/2020 tarih ve .... yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu İstanbul İli, ... İlçesi, ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.04.2015 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.04.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, .......
Dava, düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; Dava konusu parselin 09.06.1997 günlü düzenleme sözleşme ile 70.000.000 TL. bedelle satışı vaat edilmiştir. Ancak, 25.02.2007 gününde mahallinde yapılan keşif sonunda dava tarihi itibariyle taşınmazın değeri 8000 YTL. olarak tespit edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarında mahkemenin görevi HUMK.nun 1. maddesi uyarınca müddeabihin dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Bu durumda taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerine nazaran asliye mahkemesi görevli olmasına rağmen, mahkemece sözleşmedeki değer esas alınarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Şti'den 06.02.2014 tarihinde temlik aldığını, davalılar tarafından müteahhit firmanın alacak hakkı (şahsi hakkı) üzerine konulan rehin ve hacizlerin tarihinin ise müvekkilin temlik tarihinden sonra olduğunu, 2. İstinaf mahkemesi her ne kadar terditli talebin kabulüne karar vermişse de bu kararda yasal faizin hesaplanmasında ödemenin yapıldığı 2014 yılı yerine dava tarihinin esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu ve kararın faiz yönüyle de incelenmesi gerektiğini, 3. Asıl talep olan taşınmazın tapu kaydının iptaline ve üzerindeki ipotek ve hacizlerden ari olarak müvekkil adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden istinaf mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün mümkünse takyidatlardan ari olarak tapu kaydının iptali ve tescili, mümkün değilse ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 2....
Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri şahsi hak doğuran sözleşmelerdendir....
DELİLLER : Tapu kaydı, Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, Keşif, Bilirkişi raporu, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, kira tazminatı, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davalılar Halil İbrahim Torun ve T8 vekili yerel mahkemenin 14/06/2021 tarihli davalı vekillerinin itirazlarının reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Hükmü, satış vaadinde bulunan ... ... mirasçıları temyiz etmişlerdir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanunun 89. maddeleri hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve her iki tarafa borç yükleyen kişisel hak veren sözleşmelerdendir. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirim borcu yüklenen satıcıdan edimini yerine getirmediğinde dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Merzifon 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/392 esas, 2021/260 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın KABULÜ ile, -Amasya ili, Merzifon ilçesi, Ortaova köyü, Barajaltı mevkii, -160 ada, 7 parsel, -163 ada ,1 parsel ve -165 ada, 1 parsel sayılı taşınmazlarda davalı T3 adına kayıtlı bulunan hisselerin tapu kaydının İPTALİ ile davacı T1 adına KAYIT VE TESCİLİNE, " karar verilmiştir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden ve diğer hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve diğer haciz kayıtları ile takyidatların fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....