Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile TMK'nın 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK'nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

Boytaş Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan onaylanarak geçen dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu anlaşıldığından, tapu iptali ve tescil isteminin reddine, terditli bedel iadesi ve tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine, 137.000,00 TL sözleşme kapsamında ödenen bedelin; 10.000,00 TL'sine dava tarihinden, 127.000,00 TL'sine ıslah tarihi olan 06.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kira kaybı bedeli, müspet zarar ve ödeme tarihinden itibaren ticari faiz isteğinin reddine karar verilmiştir....

    Mahkemece taraflar arasında 17.100,00 YTL KDV bedeli olarak talep edilen miktar dışında uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşme sırasında, satış bedeli ve vergi tutarını ayrı ayrı göstermeyen satıcının satıştan dolayı ödediği KDV’yi alıcı adına değil kendi adına ödemiş sayılacağı, somut olayda vergiyi doğuran olayın taraflar arasındaki taşınmaz satışı olduğu, davacı satıcının KDV’yi devlete ödemek zorunda olduğu, bedelin satış sözleşmesinin esaslı unsurlarından sayıldığı, davacının başlangıçta üzerinde iradelerin birleştiği bedel dışında alıcıdan ayrı bir talepte bulunamayacağı, davalının itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, 01.05.2011 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve devre mülkün teslim edilmemesinden kaynaklı cezai şart istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        Uyuşmazlık, bakiye satış bedeli olan 10.000 TL nin davacı tarafından davalıya ödenip ödenmediği noktasındadır. Bu noktada, mahkeme gerekçesinde belirtilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/180 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde yarar vardır. Davacı ..., davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak imzaladığı 01.09.2004 tarihli sözleşmeden sonra aynı taşınmaz için... isimli kişi ile 30.09.2004 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesini imzalamış ve akabinde bu satış vaadi sözleşmesi nedeni ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2007/180 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasını açmıştır....

          Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

            Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinde belirlenen edimlerin tam olarak yerine getirildiği ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır....

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tapu iptali ve tescil talebinin reddi yönünden dava konusu taşınmazın 1979 yılında davalıların murisi T3 tarafından davacıya 50.000,00 TL bedel karşılığında haricen satıldığını ve teslim edildiğini, satış bedelinin de tam olarak tahsil edildiğini, mahkemenin kararının gerekçesinde taraflar arasında haricen taşınmaz satışı yapıldığının, bedelinin ödendiğinin kanıtlandığının belirtildiğini, bu haklı ve yerinde tespite rağmen satışın resmi biçimde yapılmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verildiğini, bununla birlikte davalı tarafın haksız elde ettiği kazanımı geri vermek zorunda olduğu tutarın güncelleme yapılarak tespit edilmesine ve davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verildiğini, resmi şekilde olmamasına rağmen satışın yapıldığı, satış bedelinin ödendiği, taşınmazın teslim edildiği ve 40 yılı aşkın bir süredir de aralıksız ve çekişmesiz davacı tarafından kullanıldığı kanıtlandığı için tapu iptali ve tescil...

              K A R A R Davacı, davalı şirketin termal kaplıca tesisinden bir adet 23.03.2010 tarihinde yapılan sözleşme ile 9.000,00-TL bedelli devremülk satın aldığını, 8.750,00-TL ödemesine rağmen 8.450,00-TL fatura verildiğini, ancak sözleşmeden hiç yararlanmadığını, 27.07.2015 tarihli cayma ihtarı gönderdiğini belirterek sözleşmenin iptali ile ödediği 8.450,00-TL bedelin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, tapunun davacıya devredildiğini ve fesih gerekçelerinin oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır....

                Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde satış tarihi itibariyle taşınmaz üzerendeki ipotek ve haciz kayıtları ile davalı ... tarafından yapılan ödeme miktarı toplamı ile mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen değer arasında fahiş bedel farkının olmadığı, bu anlamda satışın gerçek bir satış olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmakla davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece bozmaya uyulduğu beyan edilmişse de, bozma ilamında dava konusu gayrımenkulün tasarruf tarihindeki değeri ile kaydında yer alan takyidatlar ile birlikte ödenen meblağlar dikkate alındığında bedel farkının bulunmadığı ancak davalı 3. kişi ......

                  UYAP Entegrasyonu