Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, hak düşürücü süreden tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. Harici satış senedinin kadastro tespitinden önce ya da sonra düzenlenmiş olmasının mevcut durum karşısında sonuca bir etkisi olamaz. Çünkü kadastro tespitinden sonra düzenlenmiş olsa bile tapulu taşınmazların TKM.nun 706, BK. 213 ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddesi gereğince satışlar resmi şekilde yapılmadıkça geçerli bir hukuki sonuç doğurmazlar. Davacı vekilinin tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile hükmün buna ilişkin bölümünün ONANMASINA, Davacı vekilinin, harici satış senedinden kaynaklanan bedel ile cezai şarta ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili, dava dilekçesinde, tapu iptali ve tescil olmadığı, takdirde bedel ile cezai şartın tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah. sıfatıyla ) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve imzalanan senetlerin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5. Tüketici Mahkemesi ve ... 3....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah. sıfatıyla ) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve imzalanan senetlerin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ...5. Tüketici Mahkemesi ve ... 3....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Adana 1.Tüketici Mahkemesi ve Yalova 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.10.2005 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesine dayalı tapu iptali, tescil ve müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin dava değeri yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenen 03.09.1998 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek temliken tescil ve elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. Davalı, sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığını, kaldı ki satış bedelini davacıya iade ettiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....

            Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 97. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. Somut olay incelendiğinde; dosya içerisine alınan ... Noterliği 23.09.1977 tarihli 11770 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre vaat borçlusu vaat konusu taşınmazları 300.000 TL bedel karşılığında ...'...

              Dosya kapsamından, taraflar arasında "007384 nolu Armutlu Tatil Köyü Devre mülk satış sözleşmesi" adı altında, adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

                Dosya kapsamından, taraflar arasında "007384 nolu Armutlu Tatil Köyü Devre mülk satış sözleşmesi" adı altında, adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

                  Dosya kapsamından, taraflar arasında "007384 nolu Armutlu Tatil Köyü Devre mülk satış sözleşmesi" adı altında, adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

                    Hukuk Dairesinin 18/02/2019 tarihli ilamı ile incelendiği ve sayın çoğunluk tarafından bedelin ödenmediğini savunan davalının ispatla yükümlü olduğu temel değerlendirmesi ile kararın davacı lehine bozulduğu açıktır. 2. İlk derece mahkemesi, bozma ilamına uymuş ve yaptığı değerlendirme sonucu, davalı taşınmaz sahibi (sözleşme borçlusu) sözleşmede kendisine verilen çeklerin, davacı tarafından ödenmediğini ispat edemediği kanaati ile bu sefer davanın kabulüne karar verilmiştir. 3. 14. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen bozma ilamına muhalefet görüşü bildiren ..., bu tür davalarda ispat yükünün ödeme yaptığını iddia eden tarafta (davacı) bulunması gerektiğini belirtmesine rağmen, görüşünün çoğunluk tarafından benimsemediği açıktır. 4. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin unsurlarını taşıması gereklidir....

                      UYAP Entegrasyonu