Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2005 ve birleşen dosyada 02.09.2005 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, menfi tespit, mülkiyetin iadesi, davalı-davacı tarafından birleşen dosyada verilen 19.09.2005 günlü dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali ve 30.05.2005 tarihli karşı davada ise tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteğinin reddine, menfi tespit ve mülkiyetin iadesi isteminin kabulüne, karşı davanın reddine, satış vaadi sözleşmesinin iptaline dair verilen 01.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ..., duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.10.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı....

    Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin taşınmaz vaadi sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin geçerlilik şartınnın resmi şekilde yapılmış olmasına bağlı olduğunu, sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılmış olması nedeniyle geçersiz olduğunu, mahkemece taşınmazın dava tarihindeki değerine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin mahkemece gözetilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talep doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı bedel iadesi isteğine ilişkindir....

    Dava, yükleniciden düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile konut alımı sebebiyle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda, davalılardan Aslı Kurtoğlu yüklenici, diğer davalı Serkan Demirdağ ise arsa sahibidir. Davacı taraf eldeki dava ile, her iki davalıya karşı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ikinci kademede müştereken ve müteselsilen her iki davalıdan bedelin iadesi talebiyle eldeki davayı açmıştır. Yükleniciden konut alımı sebebiyle alıcının açtığı bedel iadesi talebi yönünden yüklenici ile alıcı arasında yapılan sözleşmenin tarafı olmayan ve bu sözleşmeye ilişkin sorumluluğu üstlendiği kesin olarak ispat edilemeyen Arsa Sahibi'nin bedel iadesi talebi yönünden sorumlu olmadığına dair Yargıtay 3. HD'nin 28/06/2021 gün ve 2020/6273 E.-2021/7467 K. sayılı onama kararı ile benzer mahiyette bulunan Yargıtay 13....

    Davalı, 14.10.2010 tarihli taşınmaz satış sözleşmesinin ASB Madencilik ... İnşaat ve Taahhüt Ltd Şti ile imzalandığını ve taşınmaz satış bedelinin de ASB Ltd. Şti'ne ödendiğini, dava konusu konutun dahil olduğu projeye ilişkin olarak “... Konutları Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşine Ait” sözleşmenin ise idare ile dava dışı.... arasında imzalandığını, yüklenicinin ASB Ltd. Şti. olmadığını, davacının satış sözleşmesi imzalamış olduğu ASB Ltd. Şti. ile herhangi bir hukuksal ilişkisi olmadığını, her iki şirketin farklı tüzel kişiliği olması sebebi ile davanın reddini talep etmiştir Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4077 Sayılı Yasa'ya istinaden açılan satın alınan taşınmazın tapusunun iptali ile tescili mümkün olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi davasıdır. 04.10.2010 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi davacı ile dava dışı ASB Madencilik ... İnşaat Taahhüt Tic. Ve San. Ltd....

      Davalı taraf, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte davalı Aslı Kurtoğlu'nun davalı Serkan Demirdağ tarafından azledildiğini ileri sürmüş ise de dosyada mevcut 02/10/2018 tarih 05242 yevmiye numaralı azilname incelendiğinde davalı Aslı Kurtoğlu'nun satış yetkisinden azledildiği ancak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmediği, halen ayakta olduğu, buna göre dava konusu taşınmazın davalı Aslı Kurtoğlu'na bırakıldığı, davacı ile davalı Aslı Kurtoğlu arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin alacağın temliki hükmünde ve geçerli olduğu, yukarıda izah edildiği üzere taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu olan inşaattaki eksik kalan kısmın paraya dönüştürülerek tamamlanacak kadar cüzi bir boyutta olması sebebiyle davalı Serkan Demirdağ'ın da sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından davalı vekilinin davalı Aslı Kurtoğlu'nun yetkisiz olduğu iddiasına itibar edilmemiştir....

      Aziziye Mevkiinde bulunan 315 ada 10 parsel numaralı arsa vasfındaki taşınmazdan miras payı kaldığını, bu taşınmaz üzerinde 1/2 payla hak sahibi olan amcası Tahsin Polat tarafından kendi payı üçüncü bir kişi olan T2 sattığını, bu satış sözleşmesinin TBK madde 28'e göre iptal edilmesi gerektiğini, davalı T2 ile amcası Tahsin Polat arasında gerçekleştirilen satış sözleşmesinin 8.000,00 TL gibi çüzi bir miktar üzerinde gerçekleştiğini, satış sözleşmesinde T2 lehine aşırı yararlanma durumunun olduğunu, amcası açısından sözleşmeye ilişkin yeterli bilgi birikimi ve deneyim eksikliğinin de bulunduğunu, davalı T2'in amcasının bu düşüncesizlik ve deneyimsizliğini bilerek ve bundan yararlanma kastı ile iş bu satış sözleşmesini gerçekleştirdiğini, sözleşmenin TBK'nın 28. maddesi göre iptalinin gerektiğini, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin muvazaa sebebiyle de iptali gerektiğini, muvazaanın işleminin tamamında değil, bedel konusunda olduğunu, özellikle taşınmaz satışlarında bedelde muvazaanın...

      Her ne kadar taşınmaz devrini içeren sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması geçersiz ise de, taşınmazın tapusunun verilmesi ile geçersiz olan sözleşme geçerlilik kazanacaktır. Bu durumda mahkemece davalı tarafından tapunun davacıya devredildiği anlaşıldığından yapı kullanma izin belgesi ile kullanıma ilişkin iskan ruhsatının olup olmadığı, inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı ve devremülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karara verilmesi gerekir. Ayrıca mahkemece, söz konusu devre mülk satış sözleşmesinin feshinin koşullarının anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden tapusu iade edilecek taşınmazın ... İlinde yer aldığı da gözetilmesi gerekir....

        Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydında 775 sayılı yasa gereğince tahdit şerhinin bulunması, tahsisten itibaren 10 yıl içerisinde taşınmazın satış vaadine konu edilemeyeceği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine, ikinci kademedeki bedel iadesi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketin termal kaplıca tesisinden biri 06.02.2011 tarihli ve diğeri 13.03.2011 tarihli iki adet devremülk satın aldığını, 13.400,00-TL ödeme yaptığını, ancak sözleşmeden hiç yararlanmadığını, 20.08.2014 tarihli cayma ihtarı ile sözleşmeden döndüğünü ve bedel iadesini istediğini davalıya bildirdiğini, olumlu cevap alamadığını, bunun üzerine bedel iadesi için takip başlattığını, takibe itiraz edildiğini belirterek devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 25.04.2012 gün ve 667/203 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 1000 m2'lik kısmına ilişkin haricen düzenlenen 14.03.1970 tarihli "Gayrimenkul Satış Senedi" başlıklı belgeye dayanarak tapu kaydının iptali ile bu kısmın vekil edeni adına tescilini, olmadığı takdirde harici satış tarihinde ödenen bedelin dava tarihindeki rayiç değerinin davalıdan alınarak vekil edenine ödenmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, harici satış sözleşmesinin M.K.'...

              UYAP Entegrasyonu