"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,2.3.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 23.03.2011 gün ve.... sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklandığından temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi’ne aittir. Dava konusu taşınmaz 3 nolu parseldeki 2 nolu villadır. Aynı parseldeki 3 nolu villanın satışına ilişkin sözleşmeden kaynaklanan ve .... sayılı ilâmı ile hükme bağlanan emsal nitelikteki davanın temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi’nce yapılarak görev benimsenmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz itirazlarını incelemekle görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık nitelikli taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan satış bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Açıklanan nedenlerle karara yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi’ne aittir. Ancak bu Dairece görevsizlik kararı verilmiş olduğundan görevli Dairenin tespiti için dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarını incelemekle görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine 180.000,00TL bedelli ve fekki banka tarafından bildirilinceye kadar geçerli olmak üzere birinci dereceden ipotek tesis edilmiş olduğunu, ipoteğin dava dışı kredi borçlusunun kullandığı başkaca kredi borçlarını da kapsadığı, davacının ipoteğin kaldırılması için bankaya müracaatının bulunmadığı gibi birinci satış (31.10.2014) tarihine kadar da takibe karşı koymadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava dışı kredi borçlusu ...'nın 12.05.2006 tarihli krediden kaynaklanan tüm borcunu ödediği ve taşınmaz el değiştirdikten sonra önceki malike ait başkaca kredilerden kaynaklanan sözleşmeler nedeniyle taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 278 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen 12.05.2016 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
a muvazaalı devredildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalılardan ... adına tapuya tesciline, 01.12.2004 tarihli gayrimenkul satış ve daire karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalılardan ... ile asli müdahil...Bankası A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir. Davacı ile davalılardan ... arasında düzenlenen 01.12.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra, arsa sahibi davalılardan ... sözleşmeye konu taşınmazı vekili aracılığıyla davalılardan ...’a satmıştır. Davacı dava dilekçesinde davalılardan ...’ın vekili aracılığıyla yaptığı satış işleminin iptalini talep etmiş ise de, davacı 01.12.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan haklarını talep edebilir....
Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma” kuralı ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebidir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/232 Esas KARAR NO : 2023/311 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/03/2023 KARAR TARİHİ : 31/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ve dava dışı---- Adi Ortaklığı arasında 26.03.2018 tarihinde ---- Noterliği -----Yevmiye Numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi/hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi/arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, taraflar arasında imzalanan bu sözleşmeye binaen müvekkili şirket ile -----Ortaklığı arasında 19.12.2019 tarihinde ----- Noterliği'nde -------Yevmiye Numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin şirket ile adi ortaklık arasında imzalanan sözleşme kapsamında satış bedeli olarak belirlenen 360.000,00 TL'nin 80.000,00 TL'si müvekkilince...
Bu nedenle, taşınmaz satış vadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de sözleşme sırasında satış vaadi borçlusunun taşınmazın maliki olması gerekmez. Çünkü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride o taşınmaz malın mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. Bu nedenle ifanın talep edildiği tarihte taşınmazın satış vaadi borçlusunun mülkiyetinde olup olmadığına bakmak gerekir. Taşınmaz mülkiyeti satış vaadi borçlusunda ise ferağa icbar davası kabul edilmelidir. Somut olayda; Dava konusu 1618, 1619, 1620 ve 1621 parsel sayılı taşınmazların satışı ... tarafından 29.3.2000 sözleşmeyle İşçimenler AŞ.'ye vaadolunmuş, daha sonra şirket İşçimenler Anonim Şirketine bu sözleşme ile satışını vaad aldığı taşınmazları 8.2.2000 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı Hayrettin Karasu’ya temlik etmiştir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilirTaşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan "dürüst davranma kuralı" ile bağdaşmayacağından dinlenmez.Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır....