Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, daha sonra T1a yine taşınmaz satış vaadiyle devrettiği 1/6 hissesi için, T3’e karşı İmamoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinde (2019/197 E.) tapu iptal ve tescil davası açmış, Hayriye Cangüven aile içi baskı, eşinin baskısı nedeniyle, açtığı tapu iptal ve tescil davasından feragat etmiş ancak davacı bu durumdan oldukça pişman olduğunu, davalı T3 524 sayılı parseldeki hissesinin satışı için Hayriye Cangüven'in kayını Mustafa Cangüven'e Adana 11....

Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın vekalet sözleşmesinden kaynaklı avukatlık ücret sözleşmesine istinaden açıldığını, sözleşmenin yapılış tarihi itibariyle alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafa vekalet ücretinin tamamen ödendiğini, buna dair ödeme makbuzlarını dosyaya ibraz edeceğini, davacının karşı taraf vekalet ücreti ve müvekkilince yapılan yargılama giderini aldığını, davacı yanın alacaklı olması durumunda açılmış bulunan tapu iptali ve tescil dosyasının kesinleşmesi akabinde açılması gerektiğini, davanın o dönem açılmadığını, doların bu denli arttığı bir dönemde 6,3200 kuru üzerinden açılması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı T3 davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesince; "Davacı, davalılardan muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davası açmak üzere vekalet almış olup taraflar arasındaki vekalet sözleşmesi, davalıların ticari ya da mesleki faaliyeti gereği kurulmamıştır....

Dava dışı yükleniciden taşınmazı satın alan davacının harici satım sözleşmesi gereğince üzerine düşen edimi yerine getirmesi halinde davalı arsa sahibinden ve yükleniciden taşınmazın devrini talep etme hakkı mevcuttur. Olayımızda dava konusu taşınmazın fiilen davacıya teslim edildiği hususu, hem davacı hemde dava dışı temlik eden yüklenicinin beyanlarından da anlaşıldığı üzere ihtilaf konusu değildir. Bu durumda davacı tarafından harici satım sözleşmesi gereğince ödemesi gereken bedeli ödediğinin ispat edilmesi halinde, davacı harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil talebinde bulunabilecektir. Ne var ki dosyaya yansıyan belgelerden davacının harici satım sözleşmesinde belirlenen bedelin tamamının ödendiğini ispat ettiğinden bahsedilemez....

Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil istemi yönünden 1991 ve 1993 tarihli harici senetlerin tapulu yerde hukuki sonuç doğurmayacağı ve ifrazı mümkün olmadığından bu talebin reddine, levazım bedeli yönünden ise, arzı satın alan muhdesatı da almış olacağından davalı satın aldığında muhdesatın davacıya ait olduğunu bildiğinden 6794 TL ev ve müştemilat bedelini dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar vermiştir. Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; Dava konusu taşınmaz kadastro yoluyla 29.08.1992 tarihinde verasette iştirak halinde ... ve altı arkadaşı adına tescil edilmiştir. Davacı tapulu olan taşınmazı 15.02.1993 tarihinde düzenlenen harici satım senedi ile mirasçılardan ...'dan satın almıştır. Bundan sonraki süreçte nizalı yere bina yapmıştır....

    davalı şirket hesaplarına ödenmesi kaydıyla tapu iptal ve tescil davasının kabulü ile fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalması kaydıyla dava konusu taşınmazın davalı şirket adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2018 NUMARASI : 2014/333 2018/453 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili ve davalı T2 ve davalı T1 vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.03.2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün ve 17.02.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin miktarı itibariyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ile davalıların murisi ... arasında 22.09.1997 tarihli re'sen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedilerek eski 7070 ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binanın altındaki ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.05.2003 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine davacının bedel iadesi isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 26.06.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, bir kısım davalılar murisi ...'nın ... Noterliği'nin 06.07.1984 tarihli 4098 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile ... ili, ... ilçesi, ......

        Davacı ile davalı yüklenici ... arasında imzalanan dükkan satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin asıl uyuşmazlık dikkate alındığında taraflar arasında ticari nitelikte ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren uyuşmazlık söz konusu olmakla tapu iptal ve tescil istemine ilişkin çekişmenin Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi kanundan kaynaklanan bir zorunluluktur. Bu nedenle görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Yerel mahkemenin davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu yönündeki görevsizlik kararının ve gerekçesinin usul ve esas yönünden hukuka uygun olmadığından kamu düzeni ve davalılar vekillerinin istinaf başvuruları sonucu ... kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar, ...'...

          UYAP Entegrasyonu