WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava ise TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

    (Objektif koşul) c)Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; 5312 sayılı parselin maliki davalı ..'nun inşaatı yaptığı sırada elatmanın önlenmesini isteyen davacı maliki olduğu .. sayılı parsele, 28.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda .. harfi ile gösterilen 2,59 m2 tecavüzlü inşaat yaptığı anlaşılmaktadır....

      Mahkemece; "Davacı tarafça, davalılar aleyhine ikame edilen davanın taşkın inşaat nedeniyle tazminat talebine ilişkin olarak açıldığı ve davacı vekili tarafından ibraz edilen 10/12/2020 tarihli tam ıslah dilekçesi ile taşkın inşaat nedeniyle oluşan müdahalenin meni ve taşkın yapı bölümünün yıkılması talebinde bulunulduğu, dosya kapsamında yapılan incelemede, davacının dava konusu Gümüşhane ili, Merkez ilçesi, Hasanbey mahallesi, 51 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, davalıların ise 1/2 şer paylar oranında Gümüşhane ili, Merkez ilçesi, Hasanbey mahallesi, 51 ada 4 parsel sayılı taşınmazın maliki oldukları, davalılara ait taşınmazın tapu kaydında, 51 ada 4 parselde bulunan binanın 21,80 m²'lik kısmının 51 ada 5 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğunun beyanlar hanesine şerh düşürüldüğü, davacı tarafça da ilgili taşkın inşaattan kaynaklı olarak davalılar aleyhine davanın ikame edildiği ve kendisine ait yapının, yan parsele taşkın olmasından kaynaklı dava dışı parsel maliki ile 120.000,00....

      Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhtesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....

        Davalı ... da açtığı karşı dava ile tapu tahsis belgesi ile kullandığı taşınmazına ... tarafından yapılan elatmanın giderilmesi ve yapının taşkın bölümünün kal'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacı ...'ın açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine, ...'ın açtığı elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı ...'ın açtığı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin verilen ret hükmü usul ve yasaya uygun bulunduğundan bu hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının, mahkemenin karşı dava bakımından verdiği meni müdahale ve kal'e yönelik hükmü hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Karşı dava davacısı ... 3 parsel numaralı taşınmazda mülkiyet sahibi olmayıp tapu tahsis belgesi ile kullanan zilyedidir. Taşınmazın kayden maliki ... Belediyesidir....

          Ayrıca, taşkın kısmın ana taşınmazdan ayrılarak müstakil parsel oluşturacak şekilde veya ait olduğu taşınmazla birleştirilerek ifrazen tescilinin mümkün olup olmadığı da araştırılmalıdır. Somut olayda, tapu kayıtlarından 255,84 m2 yüzölçümündeki 38 parsel sayılı taşınmazın arsa niteliği ile davacı adına, 622 m2 yüzölçümündeki 33 parsel sayılı taşınmazın da davalılar adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Hükme esas alınan 31.05.2011 tarihli fen bilirkişi raporundan 33 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın 38 parsel sayılı taşınmaza krokisinde (C) ile işaretli 49,88 m2 ve (D) ile işaretli 45,77 m2 bölümlerinin taşkın olduğu anlaşılmaktadır. 09.06.2011 günlü inşaat bilirkişi raporunda ise taşkın bölümlerin toplam değerinin 29.695 TL olduğu belirtilmiştir. Davacıya ait 38 parsel sayılı taşınmazdaki taşkın bölümlerin davalılara ait 33 parsel sayılı taşınmazla tevhidi suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2-Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

              Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2- Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

                TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....

                  hukuki hükmün olmadığını, yani malikin taşkın yapı olup olmadığını araştırmadan taşınmazı satın alması kendisinin taşkın yapıyı meydana getirmediği idiasının hiçbir önemi olmaksızın sübjektif iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edeceğini, tüm davalıların bu nedenle taşkın inşaat için yasanın aradığı şekilde sübjektif iyiniyet sıfatını taşımadığını, davacılardan T3 ve bir kısım davacılar ile davalı arasında Osmaniye 4....

                  UYAP Entegrasyonu