WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacı, 215 ada, 43 parselde kayıtlı taşınmazın sahibi olduğunu, bu taşınmaza komşu ve 108 ada 11 parsel sayılı taşınmazın sahibi olan davalı ...'ün, taşınmazına 307,47 m2 taşkın inşaat yaptığını belirterek elatmanın önlenmesi ve kal, ayrıca şimdilik 250,00 TL ecrimisil istemiştir....

    (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; dosya kapsamına, toplanan delillere göre temliken tescil talebinde bulunan davacının, davalının çaplı taşınmazına yakın tarihlerde taşkın inşaat yapmış olduğu ve özellikle davalı tanıklarının beyanlarına göre davalının, tecavüze konu yere inşaat yapılması hususunda açık muvafakatı bulunmadığı anlaşıldığından davacının iyiniyetli olduğuna ilişkin gerekçe yerinde değildir....

      Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde düzenlenen taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteğine ilişkindir. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Tüm bu açıklamalar ışığında, mahkemenin işin esasını inceleyerek sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek davanın yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        Somut olayda; davacı, 115 parsel sayılı taşınmazında davalıların murisi ile yapılan taksime uygun olarak bina yaptığını ancak davalılara ait 114 parsel sayılı taşınmaza 542 m2'lik elatmasının bulunduğu iddiasıyla aleyhine elatmanın önlenmesi davası açıldığını, kendisinin gerekli özeni gösterdiğini ve iyiniyetli olduğunu ileri sürerek temliken tescil, mümkün olmadığı takdirde irtifak hakkı tesis edilmesini istemiştir. Davacının, davalının taşınmazına 54 m2'lik taşkın inşaat yaptığı konusunda bir çekişme bulunmamaktadır. Çaplı taşınmazlara taşkın inşaat yapılması halinde kural olarak iyiniyet iddiası dinlenmez. Davacı binasını inşaa ederken davalıların murisince yapılan ölçüm ve taksim doğrultusunda binayı yaptığını iddia etmekte ise de davacının taşkın inşaatı yaparken gerekli özeni gösterdiği ve bu doğrultuda iyiniyetli olduğu kanıtlanamamıştır....

          Somut olayda; davacı, 115 parsel sayılı taşınmazında davalıların murisi ile yapılan taksime uygun olarak bina yaptığını ancak davalılara ait 114 parsel sayılı taşınmaza 542 m2'lik elatmasının bulunduğu iddiasıyla aleyhine elatmanın önlenmesi davası açıldığını, kendisinin gerekli özeni gösterdiğini ve iyiniyetli olduğunu ileri sürerek temliken tescil, mümkün olmadığı takdirde irtifak hakkı tesis edilmesini istemiştir. Davacının, davalının taşınmazına 54 m2'lik taşkın inşaat yaptığı konusunda bir çekişme bulunmamaktadır. Çaplı taşınmazlara taşkın inşaat yapılması halinde kural olarak iyiniyet iddiası dinlenmez. Davacı binasını inşaa ederken davalıların murisince yapılan ölçüm ve taksim doğrultusunda binayı yaptığını iddia etmekte ise de davacının taşkın inşaatı yaparken gerekli özeni gösterdiği ve bu doğrultuda iyiniyetli olduğu kanıtlanamamıştır....

            Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....

              in 13.06.1991 tarihinde inşaat ruhsatı verilmesi için Belediyeye başvurduğu ve 24.01.1992 tarihinde inşaat harcı yatırdığı, 29.12.2004 tarihinde de ilave 3 daire (ilave 3 kat) için inşaat harcı yatırdığı, 631 sayılı parselde 14.01.2005 tarihinde kat irtifakı tesis edildiği ve oluşturulan bağımsız bölümlerin davalılar adlarına kayıtlı oldukları görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki; Hukuk Genel Kurulunun 13.06.1984 günlü ve 1982/358- 1984/710 sayılı kararında açıklandığı üzere yıkım istekli davalar ile temliken tescil davalarında tapu kayıt maliklerinin tamamının davacı ve davalı olarak davada yer almaları gerektiği tartışmasızdır. Somut olayda; dava konusu 632 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden Erol Parlak'ın davada yeralmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan; davacı vekili son celse Osman Parlak'ın da tapu kayıt maliklerinden olduğunu beyan etmiş, ancak mahkemece güncel tapu kaydı getirtilmemiştir....

                Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....

                  Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....

                    Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu