WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK’nın 725 inci maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3 üncü maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.07.2005 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i ve kal 21.03.2006 tarihli karşı dava ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, müdahalenin men'i ve kal isteminin reddine dair verilen 09.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/ karşı davalı vekili ve davalı/ karşı davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, müdahalenin men'i ve kal karşı dava ise taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması hâlinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....

        İlk derece mahkemesi tarafından her ne kadar Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/181 Esas - 2014/467 Karar sayılı kararının taraflar arasında kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, iş bu davanın konusunun TMK 725 maddesi gereğince temliken tescil isteğine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu, Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/181 Esas - 2014/467 Karar sayılı dosyasının ise meni müdahale ve kal istemli olduğu, tarafları ve davaya konu taşınmaz aynı olsa bile dava sebeplerinin farklı olduğu anlaşıldığından anılan dosyanın iş bu dava açısından kesin hüküm teşkil ettiğinden bahsedilemez....

        TMK’nın 725 inci maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyi niyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3 üncü maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir....

          Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/09/2015 tarihinde verilen dilekçeyle taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 29/01/2019 tarihli hükmün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Dava, taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

            Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14/02/1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-k.davalılar vekili tarafından, davalı-k.davacılar aleyhine 26.4.2005 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, 24.5.2005 de karşı dava olarak müdahalenin men'i, kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; temliken tescil talebinin dahili davalılara karşı kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 14.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayalı taşkın yapı nedeniyle temliken tescil istemine ilişkindir. Tapu kayıt maliki karşı davacılar mülkiyet hakkına dayanarak haksız elatmanın önlenmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Elatmanın Önlenmesi, Yıkım, Eski Hale Getirme Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Asıl davada davacı vekili, ... İnşaat Ltd. Şirketinin komşu 78 ada 81 parsel sayılı taşınmaza bina yaparken müvekkiline ait dava konusu 82 parsel sayılı taşınmaza taşkın inşaat yaptığını belirterek, elatmanın önlenmesini ve yapının taşkın bölümünün kal’ini, olmadığı takdirde gerçek zararının tespiti ile ruhsat tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir....

                  Davacı binasını imar uygulaması öncesi iyiniyetle yaptığını iddia ederek taşkın inşaat hükümleri gereğince tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalı ise binanın imar uygulamasından önce 1 parsele tecavüzünün bulunmadığını, imar uygulamasından sonra ilave inşaat sureti ile binanın taşkın hale geldiğini iddia etmektedir. Bu durumda öncelikle davacının binanın inşası ve mevcut haline gelinceye kadar ekleme yapıp yapmadığı, ekleme yapılmış ise eklentilerin iyiniyetli olup olmadığının tespiti gerekir. Davalılar-karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Asıl dosyada İDM'ce taşkın yapı alanı olan 7.33 m2'lik alanın değerinin 15.393 TL olarak tespit etmiştir. Hüküm fıkrasında ayrıca 41,18 m2'lik bahçe kısmının da davacı adına tesciline karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu