WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, davacının 145 ada 164 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise bitişik parsel olan 145 ada 163 parsel sayılı taşınmazın maliki bulunduğunu, davacının kendi taşınmazı üzerine kadastro tespitinden önce 2 katlı bina inşa ettiğini, binanın ruhsatlı olduğunu ve davacı tarafından kendisine ait olarak bilinen alana yapıldığını, iyiniyetli olması nedeniyle TMK'nın 725. maddesi gereğince davalının taşınmazının belli bir bölümünün tapusunun iptali ile adına tescili talebinde bulunmuştur. Davalı vekili ise karşı davasında, davacının iyiniyetli olmadığını, yapmış olduğu tecavüz nedeniyle kendi taşınmazından faydalanamadığını bu nedenle tecavüzün men'i, taşkın yapının kal'i ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davada tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne; birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı- karşı davacı vekili temyiz etmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2017/99 ESAS - 2020/85 KARAR DAVA KONUSU : Temliken Tescil, Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalıların maliki olduğu apartmanın müvekkilinin maliki olduğu Erzurum, Yakutiye ilçesi, İstasyon Mahallesi, 1602 ada 17 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğunu, müvekkilinin dava konusu taşınmazı inşaat yapabilmek için satın aldığını ancak taşkın inşaatın davacı şirketin iş akışını etkilediğini ve zarar etmesine neden olduğunu, binanın tecavüz miktarınca yıkılmasının fahiş zararlara yol açacağını ancak davalıların da bu durumda sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek üzerine taşkın inşaat yapılan taşınmazın kısmının değerinin inşa edilen binanın kat sayısı da dikkate alınarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000,00- TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalı vekili Av....

    Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re'sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstememiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır....

      Mahkemece, “taşınmazın belirli bir bölümünün TMK'nın 725. maddesi uyarınca temliken tesciline karar verilebilmesi için öncelikle, taşkın yapılanan kişinin iyiniyetli olması, taşkın kısmın yıkımının aşırı zarar doğurması ve yapı değerinin oturduğu zemin değerinden fazla olması ve ayrıca bu kısmın ana taşınmazdan imar mevzuatına göre ifraz edilebilir nitelik taşıması ve arsa malikine muhik bir tazminat ödenmesi koşullarına bağlıdır....Davacı vekili 55 parsel sayılı taşınmazda tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescili ve davalı lehine irtifak hakkı tesisi talebinde bulunmuş ise de davacı dava konusu taşınmazın ifrazdan itibaren ihtilafa konu şekilde kullanıla geldiği, dava konusu yerin tapusunun ihtilafa konu her iki maliki tarafından da kullanıldığı, davacının hakkına üstünlük tanınarak davalının tapu hakkının elinden alınamayacağı” gerekçesiyle tapu kaydının iptali talebinin reddine, davacı vekilinin terditli talebinin kabulü ile 55 parselin bilirkişi raporunda belirtilen zeminden...

        Birleştirilen davada davacı (asıl dava davalısı) ise, kendi taşınmazındaki inşaatın tamamlandığını, davacının taşınmazına bilerek isteyerek tecavüz etmemiş olduğunu, davacının arsasına denk gelen kısmın ayrılması durumda binanın hayatiyetini kaybedeceğini belirterek; taşkın kısmın muhik tazminat karşılığında tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, tarafların yapmış oldukları sulh anlaşmasına göre 661 ada 2 parsel sayılı taşınmazın belli bir kısmının davacı adına olan tapusunun iptali ile davalı adına tesciline karar verilmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2019/378 ESAS - 2020/420 KARAR DAVA KONUSU : Taşkın İnşaat Hükümleri Gereği Davacının Kullandığı Taşınmazın Tapusunun İptali Ve Tescil KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmazın fiili kullanım oranında maliki olduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin taşınmazın önceki maliklerinin kullandığı kısımdan 26.87 m2 kısmı kamulaştırdığını, kamulaştırma bedelinin taşınmazın davacı müvekkil harici o zamanki maliklerine yani davalıların taşınmazı satın aldıkları kişilere ödenmek üzere 266.942,00- TL olarak belirlendiğini, dava konusu taşınmazın o zamanki davacı harici diğer maliklerinin taşınmaz üzerinde kalan kendi paylarını davalılara sattıklarını, taşınmaz üzerinde davacı müvekkil ve diğer malikler arasında fiili taksim yapıldığını, davacı müvekkilin...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/10/2012 ve 17/12/2012 günlerinde verilen dilekçelerle elatmanın önlenmesi ve kal, karşı davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal davasının reddine, temliken tescil davasının kabulüne dair verilen 25/02/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 10687 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davacıya, aynı ada 3 parsel sayılı taşınmazın da davalıya ait olduğunu, taraflar arasında sınır ihtilafı oluştuğunu, davacının kadastro elemanları aracılığı ile yaptırdığı ölçümde davalıya ait binanın balkon, bahçe, foseptik çukuru ve ağaçlarının kendisine ait taşınmazın sınırları içerisinde kaldığını öğrendiğini, tecavüzlü...

            Şöyle ki; davacı tarafça harici satışa dayalı olarak tapu iptal tescil olmadığı takdirde taşkın yapı hükümlerine göre taşınmazın davacılar adına tescilini talep ettiği, anlaşılmakla mahkemece davacının bu talebi yönünde herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, taşınmaz mahallinde keşif yapılmadığı, taşınmaz üzerine yapıldığı iddia edilen yapının niteliği, bedeli, davacı tarafın iyiniyeti, sonuç itibariyle taşkın yapının koşullarının oluşup oluşmadığı ve yapılan yapının taşkın yapı mı, haksız yapı mı niteliğinde olduğunun araştırılmadığı ve irdelenmediği görülmektedir....

            Somut olayda, davacının ilk talebi tapu tahsis belgesine dayalı şuyulandırma ve ifraz işlemleri nedeniyle yolsuz tescil sebebiyle tapu iptali ve tescil, ikincil talebi taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup ilk talebine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden terditli dava açılması nedeniyle ikinci kademedeki taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istemi hakkında delillerin toplanması, değerlendirilmesi ve talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir....

            TMK'nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK'nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re'sen araştırılmalıdır. Ne var ki; 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir....

              UYAP Entegrasyonu