Taşkın inşaat nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davalarında dava değerinin belirlenmesi de bir başka önemli husustur. Yargıtay 14. H.D.'nin 2015/3244 E. 2017/2804 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere taşkın inşaat nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında aranan koşullardan birisi yapı kıymetinin taşılan arazi parçası değerinden açıkça fazla olması kuralıdır. İşte burada kastedilen arazi parçasının değeri sadece taşılan arazinin değerinden ibaret değildir. Bu değerin içinde arazi sahibinin taşılan kısım dışında kalan arazisinin uğrayacağı değer kaybı da vardır. Bu sebeple bu tür davalarda arsa malikinin arsasının uğrayacağı değer kaybının da bilirkişilere hesaplattırılması gerekmektedir....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “ üst toprağa bağlıdır “ kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, anayapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası ( mütemmim cüz’ü ) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....
Yörükoğlu tarafından yapılan binanın taşkın bulunduğundan, el atmanın önlenmesi ile binanın kal’ini istemiştir. Davalılar da açtıkları karşı dava ile taşınmazın imar uygulaması nedeni ile taşkın hale geldiğini, iyi niyetli olduklarından TMK.725. maddesi uyarınca muhik bedel karşılığı taşan kısmın adlarına tescilini istemişler, Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü davalılar-karşı davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, çaplı taşınmaza taşkın yapı nedeniyle el atmanın önlenmesi ve kal; karşı dava taşkın yapı nedeniyle temliken tescil istemlerine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK.684/1 ve 718/2 maddelerine göre arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşulu ile yapılan şeyleri de kapsar. Bunun ayrıcalıklarından birisi de 3194 sayılı imar yasasının 18/9 maddesinde düzenlenmiştir....
Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen " üst toprağa bağlıdır " kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, anayapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası ( mütemmim cüz'ü ) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça ( mütemmim cüz ) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. Medeni Kanunun 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasının veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının kendisine devrini isteyebilir." şeklindedir. Böylece, arazi ile muhdesat arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, bina sahibine ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçasının yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
Yasa koyucunun, mülkiyet hakkının kullanılmasına taşkın inşaat sebebiyle sınırlama getirmesindeki maksat, var olan ekonomik değerlerin korunmasıdır. Fakat hemen belirtilmelidir ki, taşkın yapı sahibinin korunması için iyiniyetli olması, diğer bir anlatımla taşınmaz zemininin kendisine ait olduğu ya da 05.07.1944 tarih ve 12/26 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, mülkiyetin ileride kendisine geçirileceği inancıyla hareket etmesi gerekir. Eldeki davada, öncesi 1689 parsel olan taşınmaz kadastro çapına bağlı olduğundan, çapa bağlı taşınmazda davacının iyiniyet iddiası dinlenemez. Bundan ötürü, iyiniyetli olmayan 8 parsel maliki davacının taşkın yapı nedeniyle temliken tescil davasının dinlenme olanağı yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı tarafça, kendisinin de bağımsız bölüm maliklerinden birisi olduğu 106 ada 51 parsel sayılı taşınmazdaki binanın merdiven ve zeminindeki bir kısım yerin komşu parsel olan 106 ada 50 parsele taşkın olduğundan bahisle taşkın kısmın davalıların maliki olduğu 50 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile adına tescili talep edilmiştir. Davalılar ise taşkın inşaat nedeniyle tescil isteme şartlarının sağlanmadığını, davacının iyiniyetli sayılamayacağını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir. Dosya arasında yer alan Boğazlıyan Belediyesi'nin 06.03.2018 tarihli yazıda Yukarı Mah. 106 ada 51 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın 12.07.1977 tarihinde yapı ruhsatı, 04.12.1980 tarihinde yapı kullanma izin belgesi aldığı,106 ada 51 parselin, 106 ada 7 ve 39 parsel sayılı taşınmazların birleştirilmesinden oluşan parselin iki kısma ifraz edilmesiyle oluştuğu belirtilmiştir....
Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiç bir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....
Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması arasında madde hükmünü uygulanması açısından hiçbir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....