"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vekili tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 28.09.2012 gününde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, davalı-karşı davacı ... tarafından, davacı-karşı davalı ... aleyhine 11.02.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 15.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava mülkiyet hakkında dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine, birleştirilen dava Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.07.2007 ve 06.09.2007 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava ve karşı davanın reddine dair verilen 21.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-k.davalı vekili ve davalı-k.davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava ise tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı 2 parsel sayılı taşınmazına komşu taşınmaz maliki davalının elatmanın önlenmesi ile taşkın olarak yaptığı eklentinin kal'ini talep etmiş, davalı karşı davacı ise Türk Medeni Kanununun 725.maddesi gereğince taşkın kısmın bedeli karşılığında tapu kaydının iptali ile tescil veya irtifak hakkı tesisini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Bafra 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/227 esas, 2022/135 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (taşkın bina yapımı nedeniyle) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (taşkın bina yapımı nedeniyle) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE," karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.06.2014 gününde verilen dilekçe ile taşkın yapı nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir....
Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....
Birleşen davada davacılar, murisleri tarafından inşa edilen binanın bir kısmının davalıya ait 1045 ve bir kısmının da, belediyeye ait 1968 numaralı parsele tecavüzlü olduğunu belirterek 1045 numaralı parsel içerisinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ile TMK.nun 725.maddesi gereğince adlarına tescili isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı-birleşen davanın davalısı ... temyiz etmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal birleşen dava ise, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanununun 684/1 ve 718/2 maddesi hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar....
Çekişmenin esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemenin nitelendirdiğinin aksine dava taşkın yapılara uygulanacak Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayanılarak değil bir malzeme malikinin başkasının arsası üzerine bina yapması durumunda malzeme sahibinin haklarını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak açılmıştır. Bu madde uyarınca açılan davalarda taşkın yapılar için uygulanması gereken aynı yasanın 725.maddenin 2.fıkrasındaki irtifak hakkı kurulmasına dair hükmün uygulama olanağı yoktur. Başka bir anlatımla orta yerde taşkın yapı olmadığından davacı yararına irtifak hakkı tesis edilmez. Öte yandan, yukarıda sözü edildiği üzere ve mahkemenin kabulü dahilinde olduğu gibi 3194 sayılı Yasanın 18.maddesinin son fıkrası pay tesciline olanak vermediğinden mahkemece davanın reddi yerine isteğin hüküm altına alınmış olması doğru görülmediğinden karar bozulmalıdır....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne, davacıya ait parseldeki binanın kısmen davalıya ait 3086 parsele taşkın ve tecavüzü nedeniyle; 19/07/2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide "a,b ve c" harfi ile gösterilen yerin tapu kaydının iptali ile, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının fazlaya dair talebinin reddine, tespit edilen 2.181,07 TL taşınmaz değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.12.2006 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil, kademeli istek ise taşkın inşaat nedeniyle irtifak hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 25.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar ... vd. vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilen dava dosyasına 15,00 pul konulduğu, ancak toplam 9x5.00=45,00 TL'lik tebligat pulunun gerekli olduğu anlaşılmıştır. Toplam 45,00 TL'lik tebligat pulunun mürafaalı temyiz eden davacılar vekilinden istenerek dosyaya eklenmesinden sonra yeniden gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 11.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....