İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
İcra dosyasında yapılan incelemede; davaya konu haciz yönünden İstanbul 29. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/717 Esas - 2019/307 Karar sayılı kararı ile takibin devamına karar verildiği, bu kararın 12/07/2019 tarihinde istihkak iddia eden davacı 3.kişiye tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının icra dosyasında bulunduğu, bu tarihten itibaren 7 gün içinde istihkak davası açılması gerekirken yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra 03/01/2020 tarihinde dava açıldığı, bu nedenle açılan davanın süresinde olmadığı, davacı tarafça ayrı bir usulsüz tebligat şikayeti ve iş bu davada netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığı anlaşılmakla, davanın süre aşımından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın süre aşımından REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....
İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipotekli takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Alacaklı vekili 05.10.2012 tarihinde haczin devamına karar verilen miktarın dosyaya celbiyle kendilerine ödenmesi talebinde bulunmuş, İcra Müdürlüğü'nce ilgili Mahkemenin 01.02.2011 tarihli kararıyla; haciz konulan miktarın karar kesinleşinceye kadar alacaklıya ödenmemesinin bildirildiği ve anılan karar kesinleşmediğinden bahisle talebin reddine karar verilmiştir. Bu işlemin şikayeti üzerine de İcra Mahkemesi'nce, İcra Mahkemesi kararlarının icrasının, kararıı kesinleşmesine bağlı olmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir. Takip dosyası incelendiğinde, ... İcra Mahkemesi'nin 2011/98 Esas sayılı dosyasından gönderilen 01.02.2011 tarihli müzekkereyle; "haciz konulan miktarın karar kesinleşinceye kadar alacaklı tarafa ödenmemesi'' hususunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda İcra Müdürlüğü'nün anılan Mahkeme'nin tedbir kararına aykırı işlem yapması mümkün değildir....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, aşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
İcra Dairesi’nin 02/08/2013 tarihli yazısı ile haciz konulduğu, kayden haczi yapılan taşınmazın talimat ile kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, bu durumda yapılan şikayetleri değerlendirme yetkisinin nokta haczi niteliğinde olduğu dikkate alınarak taşınmaz üzerine haciz koyan ve talimatı yazan icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesi olacağı ve bu durumun kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Konya 5. İcra Hukuk Mahkemesince ise, davacının Develi İcra Müdürlüğü’nün 2021/361 Talimat sayılı dosyasında alınan kıymet takdiri raporuna itiraz ettiği, Develi İcra Müdürlüğü’nün yapmış olduğu işlemlere ilişkin şikayeti inceleme yetkisi Develi İcra Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi’nce, taşınmazların tapu kaydının incelenmesinde ipoteğin paraya çevrilmesi/haciz şerhinin İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2018/6721 E. sayılı dosyasından konulan "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kıymet takdirine ilişkin şikayeti ve şikayet dilekçesinde yer alan diğer şikayetleri inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas İcra Müdürlüğü’nün bağlı olduğu İcra Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nce, kıymet taktiri yapılan mülkün DİyarbakIr'da bulunduğu, kıymet takdir raporunu Diyarbakir İcra Müdürlüğü’nün aldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince, İskenderun Müdürlüğü tarafından Diyarbakır İcra Müdürlüğü’ne yazılan kıymet takdir raporu düzenlenmesi talepli talimatı ile şikayete konu ipotekli/hacizli taşınmazın üzerinde kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde ipoteğin paraya çevrilmesi/haciz şerhinin İskenderun İcra Müdürlüğü’nün 2020/21765 E. sayılı dosyasından konulan "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İskenderun İcra Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazın Diyarbakır İli Bağlar İlçesinde olduğu, kıymet takdirinin Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün 2020/230 Talimat sayılı dosyasından yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, aşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
Şti. ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, kambiyo hukuku şikayeti ile borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz .... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyasından, borçlu... Matbaacılık ...Ltd....