Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaza ilişkin haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet iddiasına konu taşınmaza 09.05.2013 tarihinde konulan haciz için Mahkeme’nin .. sayılı dosyası ile ileri sürülen meskeniyet şikayetiyle ilgili verilen karar henüz kesinleşmemiş ise de, eldeki haczedilmezlik şikayeti 16/02/2016 tarihli başka bir haciz işlemine ilişkin olduğundan, derdestlikten söz edilemez. Kaldı ki, 09/05/2013 tarihli haczin düştüğü, alacaklı vekilinin yeniden haciz konulması için 16/02/2016 tarihinde talepte bulunduğu anlaşılmaktadır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazın düğün salonu niteliğinde olduğu ve bu şekilde kiraya verilmek suretiyle kiracı tarafından işletildiğinin anlaşıldığı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02/03/2017 tarih ve 2016/17066 E. 2017/2845 K....

    Diğer taraftan, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin kararda mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'...

    Somut olayda, davacı borçlu T2 adına kayıtlı taşınmaz hissesine takip kapsamında en son 06/11/2018 tarihinde haciz konulduğu, davacıların 21/02/2019 tarihinde bu taşınmaz hakkında İİK'nın 82/1- 4 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulundukları, davacı borçlu T1 haciz ve dava tarihinde bu taşınmazda hissedar olmadığı, borçlu davacı T2 adına kayıtlı ve hacizli hisseyi, davanın açılmasından sonra, 27/02/2019 tarihinde Serpil Ertuğrul'a devrettiği anlaşılmıştır. Serpil Ertuğrul takipte borçlu sıfatıyla yer almadığı gibi işbu davanın açılışında, dava dilekçesinde davacı olarak da yer almamaktadır....

    İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....

      İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde, istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile haczedilmezlik şikayeti yönünden istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, takipte taraf olmayan üçüncü kişi ... kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine karşı 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 34. maddesindeki hüküm gereği idarece alınan teminatların haczedilemeyeceğini belirterek, borçlunun teminatları üzerine konulan haczin kaldırılması ve haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesini istediği mahkemece şikayetin kabul edilerek teminat üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....

          İLK DERECE MAHKEME KARARININ GEREKÇESİ: Mahkemece, "...Tüm dosya kapsamı ve icra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacı borçlunun 34 XX 929 plaka sayılı traktörüne haciz konulduğu, davacı tarafın haczedilmezlik iddiasında bulunduğu görülmüştür....

          Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez. Ayrıca, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz safhası bulunmadığından borçlunun rehinli takipte haczedilmezlik iddiası da dinlenemez. O halde, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu