KÖYÜ (MAHALLESİ) ...,...PARSEL SAYILI TAŞINMAZ Taraflar arasındaki tapu kaydının beyanlar hanesinde yeralan 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde şerhinin silinmesi davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15.11.2007 gün ve 2007/11708-2007/14431 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usul ve yasaya da uygundur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve H.Y.U.Y.nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı yasanın 442. maddesi uyarınca takdiren 170.00.- YTL. para cezasının düzeltme isteyenden alınmasına 28.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
HAZİNE ADINA TESPİTKADASTRO TESPİTİNDEN DOĞAN DAVATAPUDA KAYITLI OLMAYAN TAŞINMAZ MALLARIN TESPİTİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 18 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 19 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Dava ve temyize konu 103 ada 31 parsel sayılı taşınmaz tutanağında belirtilen hukuksal olgulara dayanılarak davalı hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı taraf tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır....
HAZİNE ADINA TESPİTKADASTRO TESPİTİNDEN DOĞAN DAVATAPUDA KAYITLI OLMAYAN TAŞINMAZ MALLARIN TESPİTİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 18 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 19 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Dava ve temyize konu 103 ada 31 parsel sayılı taşınmaz tutanağında belirtilen hukuksal olgulara dayanılarak davalı hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı taraf tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır....
K.. adlarına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,17.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
Çekişmeli 208 ada ... parsel sayılı taşınmaz, yargılama sırasında 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak davalı ... adına tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya tapu iptali ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde; mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmesi ve davalı taşınmaz bölümünde şartları oluşmuş ise davacının zilyet olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, tapu iptali sonucunu doğuracak şekilde davalı ......
Yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle davalılar ..., ..., ... ve ... adlarına eşit paylarla tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....
Bu nedenle, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Bu nedenle, yargılama sırasında taşınmaz malikinin değişerek davalı ...'un tapu kayıt maliki olduğunun anlaşılması karşısında dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tespit ve tescile itiraz davası olmaktan çıkmış, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüştür. Hal böyle olunca; mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasına girilerek kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte davacı lehine zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, oluştuğunun kabul edilmesi halinde tespit hükmü kurulmalı, aksi halde davanın reddine karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti ... ile ... aralarındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti davasının kabulüne dair .. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.04.2014 gün ve 130/160 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 478 ada 6 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitini istemiş, davalı vekili, dava konusu taşınmazın davacıya ait olup olmadığının araştırılmasını bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 478 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ...TC kimlik numaralı ... ...'nin mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda davaya zilyetliğin şerhine yönelik dava olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Hal böyle olunca, dosya içeriğine göre tespit tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazda davalı ile birlikte davacının da fiili kullanımı olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece bu hususun tespiti ile yetinilmesi gerekirken yukarıda açıklanan husus göz ardı edilerek yazılı şekilde beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin hüküm tesisi isabetsiz olup, dahili davalı ...'ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalıya iadesine, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tespiti 02.8.2010 tarihinde yapılmıştır. Davacı her ne kadar, dava dilekçesinde zilyetliğinin tespitten önce 1991 yılında başladığını iddia etmiş ise de davacının çekişmeli taşınmazdaki zilyetliğinin 13.12.2010 tarihinden yani kadastro tespit gününden sonra başladığı dava dilekçesine ekli olarak sunduğu vergi kaydı ve 13.12.2010 tarihli adi senet örneği ile keşif tutanağındaki davacı tanıklarının beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Kullanım kadastrosuna karşı açılacak zilyetlik şerhine ilişkin davalarda taşınmaz üzerindeki zilyetliğin tespit gününden öncesine dayanması zorunludur. Kadastro tespit tarihinden sonraki el değiştirmeler yönünden ancak idareye başvurularak güncelleme yapılması talep edilebilir....