TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2018/932 ESAS - 2020/20 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin 14/01/2020 tarihli, 2018/932 Esas, 2020/20 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Davalı, sözleşmenin ilgili hükümleri ile, devre tatil sisteminin yönetimi ve devre servis bedellerinin tespiti için şirkete açık yetki verildiğini, verilen bu yetkinin hak ve adalete uygun şekilde kullanılarak devre servis bedellerinin tespit edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/190 Esas KARAR NO:2023/598 DAVA:Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:16/03/2023 KARAR TARİHİ:11/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafından açılan dava, 23/05/2023 tarihli duruşmasında taraflarca takip edilmemiş olması sebebiyle başvuruya bırakılmış ve yenilenmemiştir. H.M.K.'nın 150. Maddesi hükmü gereğince; işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve Mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Hukuksal durum bu olunca da davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın H.M.K.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, dava dışı şirket ile davacılardan ... arasında devre tatil sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmeye istinaden davalı tarafından takibe konulan senedin dava dışı şirkete verildiği, bu aşamada dava dışı şirketin yetkilisinin de davalı olduğu, davacılardan ... tarafından devre mülk sözleşmesinden cayıldığı, söz konusu bononun davacıya iade edilmesi gerekirken çeki kendi kendine ciro eden şirket yetkilisi davalı tarafından takibe konu edildiği, bedelsizliğe ilişkin defilerin de kötü niyetli hamil olan davalıya karşı ileri sürülebileceği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davalı, davacı ile 29.04.2009 tarihinde kapıdan satış niteliğindeki devre tatil sözleşmesi imzalandığını, davacının ise 15 ay sonra ihtar çekerek sözleşmeyi feshetmek istediğini, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını ve sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmenin M.K. 2'inci maddesine aykırı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, engel yokken davacının tatil hakkını kullanmadığı, davacının sözleşmeyi benimsediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıba dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3437 KARAR NO : 2022/911 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BEYPAZARI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2021/523 ESAS - 2021/725 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 10/04/2011 tarihinde 8.500,00- TL bedelli devremülk sözleşmesi imzaladığını, bedelin tamamen ödendiğini, mülkün sözleşmede kararlaştırılan tarihte ve halen teslim edilmediğini, müvekkilinin tesiste hiç kalmadığını belirterek sözleşmenin feshi ile ödenen 8.500,00- TL'nin ödeme ya da teslim tarihinden itibaren faizi ile iadesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 22/11/...
Davalı ...Ş, tesisin diğer davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden işletildiğini, bilahere üst hakkının devralındığını, kendilerinin sorumluluğu kalmadığını,kaldı ki devre tatil sözleşmesini dava dışı EDT şirketi namına imzaladıkları için kendilerine husumet düşmeyeceğini savunmuş, diğer davalı ... devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, daha önce kira sözleşmesine istinaden devre tatil hakkını kullandırdığını, üst hakkını devralarak burada tesisi inşaa ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Tatil Köyünde bulunan E. 82-84 nolu dairelerde 31.12.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere her yılın 25. haftası için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesinin temini ile muarazanın önlenmesine, mümkün olmazsa kalan süre için bu standartlarda tatil maliyetinin tesbit edilerek tahsiline, davalılarca 2004 yılında kullandırılmayan devre tatil hakları için şimdilik 5000 TL maddi tazminat ve 5.000 TL manevi tazminat alacağının 2011/8790-6367 tahsilini istemiş bilahare verdiği dilekçeler ile sözleşmeyi feshettiğini maddi ve manevi tazminat hakları ile birlikte kullanılamayan dönemin tatil bedeline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....