WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tatil Sitesinde A bölgesinde bulunan 4 adet 4.tip 505 nolu evin 17 nolu devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalı tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000 TL. tutarında harcama yapıldığını, bu miktarın yenileme katkı payı adı altında devre sahiplerinin hisselerine düşen tutarlarda ödemeleri gerektiğinin bildirildiğini, oysa ki sözleşmenin 10. maddesinin c fıkrası gereğince, devre sahipleri olarak ödemekle yükümlü oldukları miktarın, işletme servis bedellerinden ibaret olduğunu ve bu bedeli de ödediğini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların devre sahiplerinden talep edilemeyeceğini, bu talebin 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine ve hakkaniyet ilkelerine de aykırı olduğunu ileri sürerek, davalının talep ettiği Yenileme katkı payı adı altında ödeme yapmakla sorumlu olmadığının tespitiyle bu konuda yaratılan muarazanın men’ine karar verilmesini istemiştir....

    Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri 6502 s.y.nın 50.m.sinde" (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez....

    Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme devre tatil sözleşmesi olarak değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Yat kulubü üyelik sözleşmesi adı altında imzalanan sözleşmenin feshi ile sözleşme kapsamında ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı davanın devre tatil sözleşmesi niteliğinde olduğunu savunarak süresinde cayma hakkını kullandığını ileri sürmekte davalı ise sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceğini bu nedenle de cayma hakkı bulunmadığını savunmaktadır. Mahkemece her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçede belirttiği hususlar dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

    İlçesi, ...' mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki petrokent tatil sitesinde 5,6,7,8,9 ve 10 nolu devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelinin de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine karar verilmesini istemiştir....

      KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince,...İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... Tatil Sitesinde I bölgesinde bulunan 429 kapı nolu evin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12....

        Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/02/2014 NUMARASI : 2012/521-2014/96 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracının açtığı kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun'una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

            Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 14.11.2008 gün ve 14-457 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık kiracının açtığı kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tesbit talebinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 03.06.2010 gün ve 364-249 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık kiracının açtığı kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklandığı, yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira sözleşmesine dayanan uyuşmazlıklarda mahkememizin görevsiz, sulh hukuk mahkemesinin görevlidir. Kambiyo senedine mahsus takip yapılması davayı "Kambiyo senetlerinden kaynaklanan Menfi Tespit Davası" yapmamaktadır. Zira buradaki bonoların dayanağı kira sözleşmesidir ve onun hükümleri gereği verilen senetlerdir. Ticari mal ve hizmet alımına karşılık verilmemiştir. Davalı da bu senetlerin kira sözleşmesinden bağımsız, başka bir ticari iş için alındığını söylememektedir. Senetler burada kira sözleşmesinin edimi için verilmiştir. Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan bir borcun bulunup bulunmadığının tespitinden ibarettir. Benzer bir olayda, kambiyo senetlerine mahsus icra takibi nedeniyle açılan Menfi tespit davasında, Yargıtay 3....

                  UYAP Entegrasyonu